hesabın var mı? giriş yap

  • işini düzgün ve onurlu yapan taksi emekçilerini tenzih ederek söylüyorum, bu taksicilerin dağdaki teröristten bir farkı yok. bunlarla ilgili çok ciddi yaptırımlar gelmediği ve uygulanmadığı sürece daha çok rezilliklerini görürüz.

  • atlas jetin ceo'su operasyon sırasında basın mensuplarından rica ederek uçaktaki insanlarla cep telefonlarıyla konuşmamaları için uyarı yapmışlardı. az önce cnn turk te izlediğim ve yerlere yattığım bir telefon görüşmesi oldu.

    m: uçaktaki yolcu
    s: cnn spikeri

    s: mahmut bey uçakta kaç kişisiniz efendim?
    m: 10 kişi kaldık operasyon devam ediyor.

    s: neden uçağı kaçırmışlar efendim?
    m: amerikaya bir tepki için kaçırmışlar.

    konuşmalar böyle devam etmektedir, kopmamı sağlayan konuşmalar başlıyor..

    m: şimdi kapatmak istiyorum ailemle görüşeceğim.
    s: mahmut bey aileniz sizi cnn türk ekranlarından izliyordur, onları ararsınız ama tüm türkiye orada neler oluyor merak ediyor.

    m: burda birşey yok hepimiz oturduk sigara içiyoruz. ailemi aramak istiyorum.
    s: mahmut bey rejiden gelen bir habere göre aileniz sizi izliyormuş merak etmeyin. başka bir yolcuya telefonu uzatabilirmisiniz?

    bu arada operasyon hala devam etmektedir.

    m: yolcuların hepsi aileleri ile konuşuyor, ben de konuşmak istiyorum.
    s: mahmut bey o zaman bir hostese verin efendim onlarla görüşelim.

    m: hostesler uçağı kaçıranların yanındalar veremem. kapatıyorum efendim ailemi arayacağım...!!!

    s: mahmut bey, mahmut bey....

    (bkz: koyun can derdinde kasap et derdinde)

  • fenerbahçe'nin son maçı* kazanamaması ilahi adalet olabilir mi? sorusuna "dünyada kötü giden bu kadar çok şey varken tanrı'nın bir maçla uğraşacağını sanmıyorum" demiş topçu.

  • yararları saymakla bitmez. saymayı bir denersek;

    *mikroorganizmalar (antiviral, antifungal, antiprotozoon, antiparazitik ve antibakteriyal ) üzerine antibiyotik etkiye sahiptir. özellikle mantarlara karşı çok etkilidir. çiğ olarak veya yağı kullanılır.

    *antiseptik özelliği vardır. crotonaldehy de sarımsaktaki değerli bir iç antiseptik görevi gören bakterisittir. grip, nezle, ses kısıklığı, astım rahatsızlıklarına iyi gelir. terleticidir, ateş düşürülmesine yardım eder.

    *bademcik enfeksiyonlarında; 1 yemek kaşığı bal içerisine, 1 diş sarımsak doğranır ve yavaş yavaş yutulur.

    *öksürük ve bronşitte; kıyılmış bir diş sarımsağı, yarım litre süt ile 15 dk. kaynatılır günde iki fincan içilir. yada; yeteri kadar sarımsak koyun sütü ile haşlanır, tereyağı ile pişirilir, bal ilave edilerek macun haline getirilir, birer kaşık yutulur.

    *romatizma ve eklem iltihaplarında şikayetleri azaltır.

    *bağışıklık sistemini güçlendirici ve hücre koruyucudur. (afrika'daki aids'li çocukların ölüm nedeni sayılan kriptokok'ların neden olduğu menenjit, çin'de sarımsak kullanılarak tedavi edilebiliyor. abd'de erişkin aids'li hastalarda görülen yemek borusu, boğaz, ağız enfeksiyonlarına neden olan kandida grubu mikroorganizmalarda sarımsağa karşı savunmasızdır.) çiğ olarak veya yağı kullanılır.

    *kanserle mücadele eden interferonun üremesini sağlar.yapılan araştırmalar sonunda sarımsak tozunun yiyecek ve içeceklerde katkı maddesi olarak bulunan nitratların, n-nitrozoaminler gibi vücutta kanser yapan bileşiklere dönüşmesini engellediğini, sarımsağın yapısındaki allisinin tümör gelişmini engellediğini; radyasyon nedeniyle oluşabilen kanserler üzerinde de etkisi olduğu saptandı. düzenli kullanımının barsak kanserleri üzerinde önleyici etkisi olduğu savunulmaktadır. bütün bu antikanser etkilerde sarımsağın güçlendirdiği bağışıklık sisteminin rol oynadığı düşünülmektedir. sarımsağın yapısındaki selenyum ve kükürtte bu etkiye katkıda bulunmaktadır.

    *kardiyovasküler güçlendiricidir. serum kolesterol seviyesini ve trigliserit oranını düşürür ve hdl/ldl oranını düzeltir.

    *trombositlerin damar içinde pıhtılaşmasını engelleyen etkisiyle, damar tıkanıklıklarından kaynaklanan rahatsızlıklara karşı, hem koruyucu hemde tedavi edici rolü vardır. çiğ olarak veya yağı kullanılır.

    *tansiyon düşürücüdür.
    -250 gr. sarımsak, 6 tane limon suyunu cam kavanozda bir hafta bekletilir, öğlen yemeğinden önce 1 çay bardağı ılık suya 1 çay kaşığı koyulup içilir. 15 kaşığa kadar arttırılır. sonra 1'er eksiltilir, 1 kaşığa indirilir. yılda 3 kez tekrarlanır. (kolesterol içinde kullanılır)
    -6 diş sarımsak havanda dövülür. bir kahve fincanı votka içinde bir hafta bekletilir, sonra uygun bir şişeye süzülür. her gün yarım kahve fincanı suya 10 damla damlatılarak içilir.

    *astım içinde yukarıdaki hazırlanan karışımdan her gün 1 kesme şeker üstüne, 10 damla damlatılarak yenilmesi faydalıdır.
    -200gr. sarımsağı 400 cl suyun içinde kaynatılır. kaynattıktan sonra sarımsak sıkılır, aynı ölçüde şeker eklenir. hazırlanan şurubun ağzı sıkıca kapatılır. her gün yemeklerden önce 3 çorba kaşığı alınır.

    *kan şekerini düşürür. sarımsağın etken maddelerinden allicin önemli derecede hipoglisemik etki gösterir. çiğ olarak veya yağı kullanılır.

    *midedeki yanma, gastrit ve mide iltihaplarına iyi gelir. hazmı kolaylaştırır. iştah açıcıdır.
    sindirim enzimlerinin akışını uyarır ve vücuttan deri yoluyla toksinlerin atılmasını sağlar.

    *böbrek taşlarının düşürülmesine yardım eder.

    *kabızlığı giderir. yetişkin insanlarda barsak parazitlerini düşürür.
    -500 gr sarımsağı ezip 1 litre kaynar suya atılır 1 saat kadar bekletilir, 1 kg şeker ilave edilir. 3 hafta boyunca her sabah aç karnına 2-3 kaşık içilir.

    *kulak ağrısında; zeytinyağında ısıtılmış sarımsağı süzüp soğuttuktan sonra ağrıyan kulağa konur.

    *histeride, hastaya ezilmiş sarımsak koklatılır.

    *her gün yenilen bir diş sarımsak gözdeki kılcal damarları açar daha iyi görmeyi sağlar.

    *yara ve çıbanlarda; -sarımsak suyu kullanılır
    -yaraları dezenfekte etmek için 10 gün boyunca 30gr. kesilmiş sarımsağı ezerek oluşturulan karışım kullanılır.

    *erkekler için afrodizyaktır.

    *siğil ve nasırlarda ; bir baş sarımsak yağlı kağıda sarılarak pişirilir. birkaç gün bekletildikten sonra kullanılır. nasır veya siğili olgunlaştırıp, kökünden sökülmesine yardımcı olur.

    *ergenlik sivilcelerinde, arpacıkta; günde birkaç kez sürülür.

    *zehirlenmelerde; yılan, akrep sokması, kuduz köpek ısırmalarına karşı sarımsak faydalıdır. sarımsağın yapısında ki bazı kükürt bileşikleri ağır metallere (kurşun, civa, kadmiyum, arsenik) ve gıda katkılarına, gıda boyalarına, koruyucu ve tatlandırıcılarına bağlanarak onları zararsız hale getirerek koruyuculuk sağlar.

    *saçkıran ve uyuzda kullanılır.

    *saç dökülmesinde; 1 baş sarımsak ayıklanır. 1 fincan zeytinyağında sarımsaklar kavrulur. bu yağ süzülüp saç diplerine sürülür. mümkünse 3 gün yıkanmaz bir ay boyunca 2-3 kez svı saçlara sürülür ve 5-6 saat sonra yıkanır. (bu karışımın sebep olabileceği basuru engellemek için, hıyar, marul, veya ebegümeci tohumlarıyla beraber kullanılır.)

    saçların beyazlamasında sürekli kullanımın (40 gün günde 1 diş) etkisi vardır.

    sarımsak yağı-su karışımı tarım ürünlerini zararlı böceklere karşı korur.

    tavsiye edilen genel kullanım

    *kış aylarında gülsuyu ile yenilmeli

    * taze sarımsaktan elde edilen ve kokusu giderilmiş olan sarımsak yağıda kullanılabilir.

    *çiğ olarak yendiğinde, ünlü kokusunu veren allisin bileşiği pişirmeyle bozulur ama bu sarımsağın antibiyotik etkisini kaybetmesine de neden olur.

    *sarımsak suyu yeşil sarımsak yapraklarının sıkılması ile elde edilir.

    *yedikten sonra ağız kokusunu gidermek için; önlem olarak küçük parçalar halinde suyla yutulur, birkaç kahve çekirdeği veya karanfil çiğnenir. ayrıca eczanelerden de hulasası (hapı) temin edilebilir.

  • thomas vaughan adindaki bir ingiliz tüccarin kaleme aldigi ingilizce basilmis ilk türkce gramer kitabi. kapagindaki bilgilere göre vaughan izmir'de tüccarlik yapmis, kitabi ise 1709 yilinda londra'da yayinlamistir. eserde, önce türk dilinin grameri incelenir; ardindan, bildigim kadariyla, anadolu türkcesinin ilk olarak latin harfleriyle yazildigi örnek diyaloglara gecilir. vaughan'in dilbilimci olmamasinin getirdigi her zaman birbirini tutmayan imlayi, özgünlük bozulmasin diye, hic degistirmeden biraktim. bilinen ilk ingilizce-türkce diyaloglar ve ilk defa latin harfleriyle yaziya gecirilmis ücyüz yil önce konusulan türkce asagida sizleri bekliyor:

    turkche tekelumat (turkish dialogues)

    evelky tekelumat (the first dialogue)

    sabah kaldughy zaman suileshmec ichun (for discourse sake, when about to rise in the morning)

    -bre oglan sabah yakinmy? (ho boy, is it nigh day?)
    -ghyunash bile dogdy bir saatdan artik dur. (the sun hath been up above an hour.)
    -hich oile olurmy? ta bukadar chok oyudummy? (is that false? or have i slept so long?)
    -pengerelery achdugumzaman gurursenghiz. (you'll see when i have open'd windows.)
    -gercheksin. tez imdy bonga zibunimy ve koftanimy ghetur. (thou'rt in the right. bring me therefore presently my wastcoat and undervest.)
    -ishte, sanduk ustunde bashingiz yanínde dur. (see, they are on the chest nigh your head.)
    -var imdy bonga su ghetur, ellerimy ve yuzimy yuyaim. (go then, bring me water to wash my hands and face.)
    -isijakmy istersengiz? (will you have it warm?)
    -yok; ben o kadar hape deghilim. (no; i am not so chilly.)
    -silagec kande dur? bre murdar ne ile silinaim? (where is the towel? out you sloven, what shall i wipe with?)
    -sultanum temuz yok dur, ben onlary chamashire yaikamaghe virdim. (sir, there's none clean; i have given them to the washer.)
    -imdy ghymleghimle silinaim. (then i'll wipe with my shirt.)
    -shimdilic bu makrameyi alling, ke temiz dur. (this towel you make this moment, for 'tis clean.)
    -benim chorablerim nere dur? (where are my woolen socks?)
    -all, bende dur. (here they are, take them.)
    -pabuchlerimy sildingmy? (have you clean'd my shoes?)
    -daha silmadim emma siz gaininge ben silerim. (i have not yet wip'd them, but whilst you dress your self i will wipe them.)
    -tez ile imdy. (quickly then.)
    -emringhize moteim. (i'll obey your command.)

    -oghlan iskemyly ghettur. (boy bring a chair.)
    oturunguz sultanim kerem aileng. (pray, sir, sit down.)
    ya sultanim ne dir halingiz? (well, sir, how goes the world with you? (or how do you?))
    -shuker, alhemdulillah. (well, god be prais'd.)
    -hizmettinghiz varmy? bir shei lazimmy? (have you any service? have you need of any thing?)
    -ben size bir rige itmeghe gheldim. (i came to beg a favour of you.)
    -haman tec buyurung. (then freely command.)
    -agher ishingiz yokise benim'le charshuye gheling; sizing'le bir cauch shei satun alsem gherec ke bildighim deghil. (if you have no business come with me to the bazar (or shops) i need you to buy some things which i don't understand.)
    -ne satun almak istersin? (what will you buy?)
    -agem sejadelery ve kilimlery, ve dulbendleri, ve bugasilery. (persian carpets, striped ones, muslins and callicoes.)
    -nola, bash ustune, neshekil akchanguz var dur? (well, on my head be it, what sort of money have you?)
    -ufak akche. (small money.)
    -ufak akche gedgmez, zera agemar arslanidan ve ya altundan gairy akche almazler. (small money will not pass; for the persians will not take other money than lyon dollars or gold.)
    -nichun? (why?)
    -zera ufak akche aresinde zuyuf akche chok dur. (because among small money there is much false.)
    -korkarim bende aldandim. (i fear i have been cheated.)
    -nige? (how?)
    -dun on besh rial grush buzdum; bilmem akche eyumydur, fanamy dur. (yesterday i receiv'd 15 ryal or weighty dollars; i don't understand money, whether it be good or bad.)
    -kimdan buzdunghiz? (who did you receive them of?)
    -onuny bir tchufudan beshiny mehanegidan. (ten of a jew, and five of a taverner.)
    -ghyuster, bakaim, puh ne guzel akche, yarisy kelp dur. (show it, i'll look on it, puh, what brave money, half is false.)
    -ya nige ideim shimdy? (and how shall i do now?)
    -ne chare, zarar chekersinghiz, gecheni bazarde harge idersinghiz, ghegemainy saklarsiz. ya yine sherab alub mahanegiye virirsinghiz. (what remedy, you must stand by the loss, what passes, spend at the bazar; what will not, keep: or when you buy wine again, give it to taverner.)
    -varaim imdy evve, gairy akche alaim. (i will go home then, and take other money.)
    -varinghiz, emma tez ghellinghiz, zera koshluk gedgdy, oile yaklashdy. (go, but come quickly, because the morning is past, and noon draws nigh.)
    -ben tez ghelurum, haman yabane ghitmenghiz. (i will come presently only don't go abroad, (or be out of the way.))
    -yok ghitmem, sizy bunde beglerim. (no i will not go away, i'll stay for you here.)
    -imdy allah ismarladic. (then god be with you. adieu.)
    -var saglikile. (go in safety.)

    -oglan. (boy.)
    -leppec sultanum. (command sir.)
    -ghettur bonga divity, ve kelemlery, hem bir iki tabac kyahid o ghellinge, ben bir mectub yazaim. (bring me an inkhorn, and pens, and a sheet or two of paper whilst he is coming, i'll write a letter.)
    -divit hazir, emma ichinde ne lika var, ne murekkeb. (the inkhorn is ready, but there is neither lika, (that is cotton or silk or the like) nor ink in it.)
    -ya nige oldu? (and what's become of it?)
    -bilmem, zahir kurudy, yuvarlek oldy, ichinden chekdy. (i know not; sure 'tis dry'd up, become a pellet, and rolled out.)
    -ya nichun gyuzetmazin? (and why don't you look to it?)
    -ne ecsighim benim? ben yazigy deghil im. (what is't to me? i am no writer.)
    -gyundan gyune bir az su kosang ne olurdy? (if daily you put a little water to it, what trouble would it be?)
    -katerime ghelmez. (i don't remember it.)
    -ya akling nerade dir? (and where are your brains?)
    -benim gairy khidmetlerim chok dur. (i have a great deal of other business)
    -var imdy murekeb shishe sen ghettur. (go then, bring the ink-flask.)
    -ondade hitch bir shei yok dur. (there's nothing at all.)
    -otaghy gyun iki akchelik murekeb aldim idy; nige oldy? (the other day i bought two aspers worth of ink; what's become of it?)
    -ne asil otaghy gyun? iki ay ghedgdy, belky dahy ziyade. (what other day? 'twas two months ago, and perhaps longer.)
    -hala ghettur bakaim. (bring it now, i'll look, or see.)
    -ishte bak, hem gyuflammish hem kurumish dir. (look, see 'tis both mouldy and dry'd up.)
    -var imdy dugandan bir akchelik al. (go then, buy an asper's worth at the shop.)
    -vir imdy akche. (give me money then.)
    -yaningde bir akche bulunmazmy? (have you not an asper about you?)
    -kalmady. (no; (or none remains.))
    -benimde ufak akche yok dur. (i have no small money.)
    -var viresy al, sungre viruruz; yokse bize inanamzmy dersin bir akchelik murekebe? (go take it upon tick, we'll pay hereafter; or do you say he will not trust us for an asper's worth of ink?)
    -inanur, emma aiepdur. (he'll trust, but is's a shame.)
    -var, chok suileme. (go, don't prate so much.)
    -ishte ghetturdum. (see i have brought it.)
    -duc imdy divite, ne pec suluimish. (pour it then into the inkhorn, how watry it is.)
    -gairisy yok dur. (there's no other.)
    -ricdan nerede dir? (where's the sand box?)
    -divit yaninde gurmezmysin? (don't you see it by the inkhorn?)
    -ya balmumy nige oldy? (well, what's become of the wax?)
    -bakaim, raflarde idy; daha dururmy bilmem. (i'll look; it was on the shelf; whether it be there still, i know not.)
    -bak, hem bir mum yak, muhurleyejek zamande hazir olsun. (look, and light a candle, let it be ready against sealing.)
    -daha atesh yakmadim. (i have not yet kindled the fire.)
    -kav chakmak yokmy dur? (have you not a steel and tinder? (kav is leather us'd as tinder))
    -var; emma ghibrit yok dur. (yes; but there's never a match.)
    -yok olasin bulaiky: heb yok, hep yok. (i wish thou wert not: all's no, all's no, (with you.))
    -var imdy kungshilikde yakiver. (go then to the neighbourhood, and light it.)
    ghel, ghel, bu gyun aying cauchingy gyunidir? (come, come, what day of the month is this?)
    -bonga sorarsenghiz, ne ay bilurum ne gyun. ( if you ask me, i know neither the month, nor the day.)
    -hai eshec, hai. (away ass, be gone.)

  • ismini; 20. yüzyıl başlarında abd'nin michigan eyaletinden çıkardığı demirle büyük servet kazanmış john munro longyear isimli zattan alan kent. longyear; norveç'in kuzeyinde demir madeni amacıyla kazılar yürütürken demiri eritmek amacıyla kömüre
    ihtiyaç duydu. en yakın kömür yatakları svalbard'da olduğundan bu adalar üzerinde longyearbyen kasabasını kurdu. sonrasında norveç kuzeyindeki demir madenini işlemeye değer bulmayınca da kasaba kurulduğuyla kaldı. an itibariyle kuzey yarı kürede longyearbyen'den daha kuzeyde bir idari merkez yok.

    soğukluğu öne çıkarılıyor ama kış aylarında buradan daha soğuk olan yerler var. mesela moğolistan başkenti ulan bator. ocak ayının bugününde hava durumuna baktığımda birisi -1 civarı görünürken diğeri -20'lerde. gözünü sevdiğimin gulf stream sıcak su akıntısı; iskandinavya'yı en kuzeyine dek yaşanılır kılıyor.

  • mustafa sandalın aya benzer yuregim adlı sarkısının nakaratının "e doal olarak da ibneyim" seklinde devam ettigini iddia ederim hala

  • oncelikle sakin olalim gencler. henuz "tek yapacagimiz seyin koltukta oturmak olacagi gunler" o kadar yakin degil.

    bir suredir kullandigim tesla autopilot hakkindaki gozlemler.

    * beta, beta, beta. yani son kullanima hazir degil. henuz beta yani hatalari oldugu biliniyor, bu sartlar altinda kabul edilirse kullanilabiliyor. ve evet, hatalari var. mesela dun 80 mil ile giderken "en azindan bana gore" sebepsiz bir sekilde fren yapip 60 mile dustu, birkac sn sonra tekrar 80 mile cikti. onume birsey cikti da ben mi farketmedim diye dusundum. belki de hata degildi ama dedigim gibi ben farketmedim.

    * medyada gosterilenin aksine, bu ozellik gps'den bir nokta secip "hadi oraya git" diye beklemek seklinde kullanilmiyor. autopilot devrede oldugu surece, surucunun dikkati yolda, elleri ise direksiyonda olmak "zorunda".

    * autopilot denilen ozellik "henuz" cruise control'un cok daha gelismis hali ve auto streering olarak adlandirmak daha dogru.

    * sehirler arasi yollar disinda kullanilmasi "henuz" dogru degil.

    * hava kosullari, kamerayi engelleyecek kir, camur ..vs.. gibi kosullardan etkileniyor.

    * autopilot ile araba kullanmak, ozellikle de serit degistirmek cidden insani biraz geren bir tecrube. ondeki araba aniden yavaslayinca arabanin fren yapacagini bilmek ama ondan once mudahele etmeden sakin kalmak cok zor. alismak gerekiyor. ozellikle de tesla gibi inanilmaz ivmeli ve yuksek hizli bir arac sozkonusu oldugunda.

    * ondeki arac ile mesafeyi ayarlayan sistemin yedi derecesi var ve en yakin ayar bir hayli yakin, ben sahsen en uzak ayar ile kullaniyorum. ozellikle alisma devresinde insanlari germemek icin belki de daha uzak bir ayar olmasi gerekliydi.

    * sadece kotulemeyelim tabii ki. autopilot devrede iken sinyal verince (sol sinyal) otomatik olarak serit degistiriyor. sag serit icin aynisini yapmadi ya da henuz benim bilmedigim bir sey var.

    * denedigim en virajli yolda bile seritleri ortalayarak kullandi, serit kaydirmadi.

    * on panelde (direksiyon arkasindaki, hiz gostergesinin yaninda) arabayi, radar ile tespit edilen etrafindaki diger arabalari ve yol seritlerini surekli bir sekilde izleyebiliyorsunuz. https://www.teslamotors.com/…ss01_autopilot.jpg?020

    sonuc olarak bu her gun gelisen ve guncelleme alan bir sistem o yuzden giderek iyilesecek. heyecanla bekliyorum.

    guncelleme: (bkz: #62860286)

  • setlist'i belli olmuştur.

    1- artık eski türkiye yok (tiesto mix)
    2- bunlaaar (bir klasik olarak)
    3- pensilvanya ihanet şebekesi (akustik)
    4- ekmel daha milli marşını bilmez live performance (dev ekranlardan gösterilecek)
    5- cehape genel müdürü (remix)
    6- eey bahçeli
    7- milli gelir şuydu bu oldu v.b. (drum solo)
    8- milletin adamı (acapella)
    9- dombra (uğur ışılak cover)

  • anlamsız polis şiddetinin bir diğer halkası. gün itibarı ile bu ülke bunu da görmüştür.
    zamlara karşı evden getirdikleri yiyecekleri okul arkadaşlarıyla paylaşarak kantini boykot eden lise öğrencilerini okul yönetimi engellemek istedi; yönetimin çağırdığı polis üç öğrenciyi göz altına aldı.
    http://www.milliyet.com.tr/…akika&articleid=1331891

    işin garip tarafı, bir müdür yardımcısı önce yiyeceklerin satıldığını öne sürüp öğrencilere müdahale etmek istemiş de sonra öğrenciler satış yapmadıklarını söyleyince "bu simitlerin içinde uyuşturucu satmadığınızı nereden bileyim?" diyerek boykota son verilmesini istemiş ve masayı dağıtmaya çalışmış. beceremeyince de polis çağırmış.. küçük bir manga halinde gelen polis de, darp ederek o taze beyinleri göz altına almışlar.

    ben senin gibi eğitim neferinin de, göz yumanın da, gelip müdahale edeninde... ya ben lan neyse bir şey demiyorum