ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
metroda inenlerin beklenmesini sağlayacak formül
-
(bkz: eğitim)
türkler fotoğraf çekiyor koreliler kazanıyor
-
vosvoslu başkan jose mujica'nın bugün bir yerde çay içerken herkesin samsung'larıyla onun fotoğrafını çekmesi üzerine yaptığı espri. adam tek cümleyle teknolojik kalkınmadan dışa bağımlılığa, üretimsiz tüketimden gereksiz lüks sarfiyatına öyle bir eleştiri yapmış ki, insan hayret ediyor.
türkler kapıyı tok sesle kapatıyor, almanlar kazanıyor.
türkler kanepeyi monte ediyor, isveçliler kazanıyor.
türkler bombalıyor, amerika kazanıyor.
ulan hatta türkler evlenmeye niyetleniyor, bulgarlar kazanıyor.
mustafa sandal'ın ünlü olmasının sebebi
-
gölgede aynı ve suç bende albümlerindeki her şarkının efsane olması olabilir.
k-drama
-
genel olarak tarihi, romantik-komedi ve dram olarak sınıflandırılabilirler. bölüm sayıları tarihi olanlarda uzundur ama uzun dediysek de bizimkiler gibi asırlık değil 60 civarı. diğerlerinde ise 16-24 bölüm arası değişir. hepsi tek sezonluktur. çok çok nadir ikinci sezonu çekilir. bölümler bi saat sürer. yani fazla oyalamaz, işten güçten alıkoymaz, olaylar yılan hikayesine dönmeden sonuçlanır. bir de kore'de televizyonda güncel yayınlanırken de haftada 2 gün gösterilir, 8 haftaya dizi biter yani, ne harika..
konularını okuduğunuzda peh bu ne ya ne, ne klişe falan demeniz çok doğaldır. lakin oyunculuklarla, ufak detaylarla sizi çeker. dizi ne kadar dram olsa, ağlatsa da arada mutlaka güldüren sahneler olur. anlaşmalı evlilik, kızın erkek kılığına girmesi en çok işlenen durumlar sanırım. romantik olanlar fenadır. baya pembe düşler alemine sürükleyebilir. dram olanlar da zırıl zırıl ağlatabilir. romantik-komediler orta karar ilerler.
erkek baş rol genelde çok yakışıklı, fazla bakımlı, bazen feninem bi tipken; kız dağınık, daha doğaldır. sokak lokantalarında erişteyle soju içip sarhoş olmaları, yine sokakta üfleye üfleye pirinç keki yemeleri, sauna sahneleri ki burada da haşlanmış yumurta yerler, zengin tarafın ailesinden bi cadalozun bu aşka karşı çıkması, romantik anlarda birden kar yağmaya başlaması, yağmur yağarken üstlerine ceket tutup ıslanarak koşmaları, bi tarafın hasta olup ateşler içinde yatarken diğerinin ona bakması ilgilenmesi, erkeğin kızı tutup zorla öptüğü ki başta kız karşı çıksa da sonra aşık olur adama, klasiktir. her dizide mutlaka bulunur bunlardan bazıları. genelde hatun kişi, efendi adam yerine piç adamı tercih eder. ama adam, bu aşkla efendi bi kimliğe dönüşebilir. sevgililik sürerken, evlilik kararı ile dizi noktalanır. nadiren baş rollerin düğün sahnesi işlenir.
müziklerini özellikle çok beğenirim, özenerek hazırlandığı bellidir çoğunda. 16 bölümde, her bölüm için bi kaç şarkı yapılmıştır. dizi biter hala soundtrack albümünü dinlersiniz.
başlamak için ilk dizi mühim. seven bi daha bırakamıyor, benim gibi manyağı oluyor. yeni başlayacakların coffee prince*, mai geol, pasta, kkotboda namja, mianhada saranghanda, goong, secret garden, dream high gibi bağlayıcı, meraklandırıcı, güzel dizierden seçmelerini öneririm. ama sonra neden düştüm bu uçsuz bucaksız deryaya diye kızmayın ehehhe.
koyu bilal
-
evlenmek istemediği ancak ailesi tarafından evlendirilmeye zorlandığı hatunun "içkin, kumarın var mı?" sorusunu "içkisine kumar oynuyorum. tüm günahları tek potada eritiyorum." gibi harika bir şekilde cevaplamış geniş aile karakteridir.
vikipedi'den okuyup okuyup etrafına satmak
-
kişinin okuduğunu tesciller. hiç okumadan bütün gün konuşan adamdan fersah fersah öndedir. okuyan adam iyidir.
edit: başlığı açan arkadaş acil bir işi çıktığı için bırakıp gitmiş.
sagopa kajmer şarkılarında geçen mükemmel sözler
-
"bazı şeyleri silersen,onunla silinir bazı şeyler.
bırak saatler oyalansınlar.
sırtına duvar arar insanlar ki yaslansınlar.
çoğumuz aslen deli ve dünya deliler hastanesi.
hastaların doktorları hastaların kendisi."
(bkz: serbest)
"aklım koca bi mezarlık,
gömülen gömülene, unutulan unutulana, kayıplara karışan karışana.
hatırladıklarım, unuttuklarımdan az,
geçmiş zaman karanlık, yarınlar beyaz. "
(bkz: meftun)
"bilgilerimiz sis, kaybolur batan güneş gibi
akıl inzivaya çekilir, bir gün terk edip gider bizi
sevgi tutuklu bir kral, esaretten bezmiş meğer
aşk bir mülteci, göçüp gider, bilmez değer..."
(bkz: kürdan kollar)
"ölümün sessizliğine eşsiz bir seda ile girdim,
boğulmaktan korktuğun denizin tahmininden derinim."
(bkz: iki tanık)
"güçlü rüzgar nefesi, selvi dağ tepesini viran etti,
kalp hayat endişesiyle akan zamanı tavaf etti.
gözler sözlerin sertliğiyle yaşa bulanıp ah çekti
sensiz geçen günlerin kazası yok be sevgilim.. "
(bkz: soğuk küvet)
"dişlerimden gardiyanlar hislerimden çağlayanlar
kirlerimden bataklıklar kemiklerimden korkuluklar
parmaklarımdan sivri bıçaklar yaratıp savundum kalemi
sırra açmak cinayetti bir kilo altın sükunetti"
(bkz: kötü insanları tanıma senesi)
"bu güçsüzlüzlüğe güç yetirmek inan beni aşan bir şey
yaptıklarını bilip hala senden caymamak garip bir şey
bana dokunma, yanımı senle doldurma
isteksizce bir teklikle kalmalıyım yalnızca "
(bkz: mevsimler gibisin)
"aklım koca bir mezarlık, gömülen gömülene, unutulan unutulana, kayıplara karışan karışana. hatırladıklarım unuttuklarımdan az, geçmiş zaman karanlık, yarınlar beyaz."
(bkz: meftun)
"saklı kaldı her düşende kırılan onca göçebe his
biz dünden olma yarına varma garibeyiz"
(bkz: 24)
"hayat en yakın dostumdur, hep yanımda yürür
bir gün beni terk etse kemiklerim üzüntüden çürür"
(bkz: kürdan kollar)
"dünya kızına aşık olmak seni delirtir,
bu kız izdivaç için ne kötü bir cariyedir.
ecel aramaz enseler,
yerine gelmez sarsılan güvenler,
içine düştüğüm masalsı serüvenlerdir;
gamzelerime ab-ı hayattan can verenler.
yüzmekten yorulduğum bu en derin denizdir boğulduğum,
dörtlüklerim kulacı atar, benim, benim
dipte vurgunum, moralsizim solgunum,
yine de kendimi teskin edebilecek bir seviye olgunum,
pişmanlık asla kaçamayacağın bir canavar,
elleri bazen öldürür, bazen sertçe yakalar.
bil ki sagopa cesaretinin bir kısmını zulada saklar,
yanan ışıklarımı kaplayacak kadar karanlığım var. "
(bkz: bir kulaç daha atsam karadayım)
youtube'da 14 şubatlık sevgili arayan maskeli kız
cübbeli ahmet hoca'nın uzay araştırmaları yorumu
piknik yapanların üstüne yılan atan şahin
-
videoya basmadan önce böyle bir hayvanlığı beyaz bir şahin arabası olan birinden beklemiş olmam da beni utandırdı sanki...
tasfiye edilen fetöcüler ne yapacaklar
-
epdk mülakatında elendim.
trt 2 kez mülakatında elendim.
16 kez kamu kurumlarının mülakatından elenince kimse bana ulan cemaatçiler girecek diye sahipsizleri işsiz bıraktık bu adamlar ne yapacak demedi.
(bkz: su veren itfaiyenin hortumu)
hakkımı kimseye helal etmiyorum.
hem maddi zararım çok büyük hem psikolojik.
debe edit:(bkz: feto darbesine karsi askeri ogrencilerden aciklama)başka mağdurlar da varmış. hoş bu ülkede fetöcü değilseniz bir şekilde mağdur durumuna düşersiniz. yatacak yeriniz yok.
ne bu dünyada ne de ahirette
21 ocak 2024 trabzonspor galatasaray maçı
-
gerçek gs gurmeleri bilir ki, rakibi uça kaça gidiyorum havasında iken kendi rolantide giden gs rakibi tökezleyince yılın topunu oynar ve rakiplere ızdırap olur öyle bi akşam bekliyorum.