ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
süper karikatürler
-
ortacagda bir medrese, egitim veriliyo..
- evladim söyle bakiym istanbul ne zaman fethedildi ?
- geçen hafta hocam
- aferin otur
(bkz: selcuk erdem)
hatay baro başkanının gözaltına alınması
-
burda sayfalarca avukatlara kinini döken aptalların defalarca izlemesi gereken video. başkan bilmiyor mu avukat kimliğini çıkarıp göstermeyi yemeğine sohbetine devam etmeyi. avukatlık böyle bir meslek, içine adalet ateşi düşmeye görsün haksızlık, hukuksuzluk görünce susamıyorsun. ben kendimi savunurum da aynı tavrı başkalarına gösterirlerse ne olacak diyorsun. doğrusunu öğreteyim bu vasıfsız ordusuna diyorsun. bu videodaki adam kendisi için değil bizim için kavga ediyor. bizim hakkımızı savunduğu için gözaltına alınıyor. yarın aynı polis gelip bizim yemeğimizi zehir etmesin diye mücadele ediyor. bizim özgürlüğümüzün kavgasını veriyor.
kış saati uygulamasının kaldırılması
-
işte bunlar hep tasarruf... saat neredeyse sabah 8, ama sokak lambaları yanıyor. evlerde lambalar yanıyor. işyerinde kambalar yanıyor. hep tasarruf.
bu suudi saatine eşitleme fantazisine, tasarruf kılıfı uyduran itü yıkılsın, yerine 15 temmuz şehitler lunaparkı yapılsın.
sakarya yenikent hastanesi maske tartışması
-
yazıklar olsun ya. orası acil. kayıt yapan maskesiz kişilerin ses tonundan bile belli bir aciliyeti olmadığı. şov yapıyorlar, milletin sağlığını tehlikeye atıyorlar.
allah yardımcısı olsun tüm hekimlerin. sen yıllarca oku, emek ver. ne saygınlığın kalsın, ne hayat kaliten. çok yazık.
mardin'de bulunan 18 milyar dolarlık midye rezervi
-
dün akşam saatlerinde mardinli askerlik arkadaşımın teyit ettiği bilgi.
çorum osmancık'ta bulunan 13 milyar dolarlık osmancık pirinci haberi ile beraber okumlandığında, midye dolma piyasasını tamamen disrupt edecek bir gelişme.
exciting bir haber. umarım yakın zamanda anamur'da bulunan 16 milyar dolarlık limon rezervinden gerekli pay bu taraf için kullanılır.
fareye lazer yerine top koyma projesi
-
bağlantısı da usb yerine yuvarlak pinli şekilde olursa, usbyi ters takma vs gibi sorunlar ortadan kalkar. tabi o bağlantı soketine yön belirteci koymak şart, yoksa pinler yamulabilir.
hatta klavye de aynı şekilde olursa, birine farklı renk yapmak karışmasını engeller. misal yeşil ve mor renkler ayırt edici olabilir.
pedro almodovar
-
kırmızıyı sürekli kullanır, çünkü filmlerinde öfke, acı, tutku ve aşk vardır. kadınları anlatırken de hikâyesi olmayan kadınları anlatmaz; öfkeli, acı çeken, aşık, bağımsız ve tutkulu kadınları anlatır. almodovar'ın hikâyelerinde genelde baba yoktur, ama varsa bile muhtemelen pek faydasız konumdadır. o yüzden almodovar kadınları bir açıdan yalnız bırakılmış, ancak diğer açıdan zaten kimseye ihtiyaç duymayacak kadar güçlü, akıllı ve özgürdür. bu yüzden bu 'yalnız bırakılmışlıkla' ilgili bir sorunları yoktur. kırmızı duvarlı evlerinde, kırmızı masalarında, üzerlerindeki kırmızı elbiselerle en yakın arkadaşları ile kırmızı şaraplarını içer ve sorunları neyse çözüm ararlar.
filmlerinde aşk vardır ama bildiğimiz, izlediğimiz aşklar gibi değildir. tarafların tutkuları karşılarındaki kişiden bağımsız olarak kendi içlerinden gelen, onları hayata bağlayan, bir arayış varsa onun için enerji sağlayan, çektikleri acıdan çıkış yolu aramaya iten kaynaktır. doğal olarak aşkın kırmızısı romantizmi çağrıştırmaz. saf tutkuya daha yakındır.
en iyi örneklerini todo sobre mi madre ve otobiyografik kabul ettiğimiz dolor y gloria'da gördüğümüz üzere almodovar'ın dünyasında acının rengi de kırmızıdır. ruhsal veya fiziksel fark etmeksizin acı bir ifadeye baktığımız sırada gözümüze mutlaka kırmızı bir renk ilişir yahut gözümüze sokulur.
bir de subjektif bir bakış olarak, kırmızı kimi zaman seyirciyi rahatlatan bir görsellik sunuyor. zor bir durumun, bir ikilemin ortasında veya fiziksel olarak acı çeken bir karakterin mutfağında bir anda kırmızı bir masada oturulduğunu görmek o anın, o sahnenin derininde var olan o acıyı/durumu bir an için unutturuyor. bu bana sanki yönetmenin "her şeye rağmen hayat devam ediyor" deme şekliymiş gibi geliyor. çünkü filmlerinde, karakterler geçmişleriyle hesaplaşsa da hesaplaşmasa da sürekli ilerlemeye ve gelecekten beklenti içinde olmaya devam ediyorlar.
kıyafetler, mutfak masaları ve dolapları, tiyatro salonunun koltukları, arabalar, telefonlar, duvarlar, süslemeler, çiçekler... her yerde kırmızı çarpar gözümüze. sırtı ağrıyanın da geçmişe özlem duyanın da gömleği kırmızıdır; geçmişi acı dolu olanın da aşık olanın da duvarları kırmızıdır.
almodovar'ın kırmızıları:
kika
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
todo sobre mi madre
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
la flor de mi secreto
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
dolor y gloria
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
mujeres al borde de un ataque de nervios
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
la piel que habito
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
volver
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
hable con ella
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
que he hecho yo para merecer esto
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
yılmaz özdil'in fazıl say'a verdiği tarihi ayar
-
istediğin
kadar, çal!!!
"yıl"dıra"maz"sın..
boyoz...
şeklinde verilen bir ayar olabilir.
türklere sorulan salak sorular
-
kanadada doktoraya gitmiş bir kız çocuğuna sorulur:
-sizin ülkede kızlar okuyabiliyor mu?
-yok ben türkiyede okuyabilen ilk türk kızıyım!
ismailağa cemaati'nin yılbaşı yürüyüşü
-
10 kişi toplanıp tarikatlardaki çocuk istismarına karşı yürüyüş yapsak hem dayak yeriz hem de hakkımızda en az 5 dava açılır.
böyle de iki yüzlü böyle de adaletsiz bir dönemden geçiyoruz.
esenler otogarı tuvaletinde yere düşmek
-
mikroplar tarafından ayağa kaldırılmakla sonuçlanır. geçirdikleri mutasyondan dolayı "abi iyi misin, bir şeyin var mı?" diye bile sorabilirler.
ahmet hakan
-
- şimdi ismail saymaz ben şunu anlamıyorum...
-hocam, bakın... şunu anlamıyorum...
-ya orası tamam da, ben şunu anlamıyorum...
anlamıyor.