ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mikonos'a özel jetle künefe getirtmek
-
çalışan 50 tl daha zam isteyince "işler kötü, %4'ü bile zar zor veriyoruz" diyenlerin yapacağı türden görgüsüzlük.
sevgiliden ayrıldıktan sonra yapılan ilk şey
-
8.8.8.8
8.8.4.4
hece tablosunda amın sansürlenmesi
-
zöre: başlık başa kalmıştır.
tanım: maarif sistemimizin bir garip uygulaması.
(bkz: amlarına koyayım onların çok ayıp ediyorlar)
ntv
-
hakkında küçük bi nüansa dikkat çekmek istiyorum, tarihe not düşülsün, ileride baktıkça hatırlansın diye.
gezi olaylarında "polise taş ve molotof ile saldıran göstericilere polis müdahale etti" (ortada molotof kokteyli olmadığı, ve tarihin en medeni eylemlerinden biri olduğu halde) şeklinde haber yapan sevgili türk medyasının mısırdaki müdahaleleri yayınlama şekli:
"güvenlik güçleri, biber gazı ve plastik mermi kullandı. mursi taraftarları ise kendilerini taş ve molotofkokteyleriyle savunuyor."
yorum yapmaya değmezsiniz.
arctic hysteria
-
daha çok kuzey kutbunda yaşayıp, karla gereğinden fazla haşır neşir olan insanlarda görülür.belirtilerinden bir diğeri de anlamsız kelime tekrarlarına dayanan ekolali* hastalığıdır.
kahin ahtapot paul
-
hayır o değil de maçları tahmin etmesini ilk kim akıl etmiş onu çok merak ediyorum. bir insan durduk yere ahtapota maç tahmini yaptırır mı?
türk televizyonlarındaki unutulamayan anlar
-
fatma girik'in söz fatoda 'nın bir bölümünde, atatürk hava limanı'nın güvenliğini sınamak için uzun fıstıklı lokumların etrafına turuncu el işi kağıdı sararak sözde "dinamit lokumu" yapması...
akabinde dinamit lokumlarını hava limanı güvenliğinden kontrole tabii tutulmadan geçirebildiği için sinirlenmesi... hava limanı güvenliğine 2 saat boyunca "ne biçim güvenlik bu, fatma girik de olsam kontrol edilmeliydim" diye bağırıp onları epey bir azarlaması...
bölümün sonunda da el işi kağıtlarını açıp hava güveliğiyle beraber lokumları yemeleri...
yaran olaylar
-
yıl 2006.
bilgisayarın evlerimizde yaygınlaşmaya başladığı dönemlerin başı. belki de biz fakirdik, bilmiyorum.
bir gün amcamlarda oturuyoruz. almanya’dan telefon geldi. duisburg’da yaşayan dayım kaybolmuş. tipik bir türk ailesi olduğumuz için hemen fantastik kehanetlerde bulunduk. herkesin tahmin yaptığı bir anda amcam aniden salondan kalkıp bilgisayarın bulunduğu odaya gitti. yengem arkasından bağırdı; “yine mi at yarışı sonuçlarına bakmaya gidiyorsun geberesice.” bu ifadeye takılmayın. yengemin sevgisini gösterme şeklidir.
amcam odadan çıktıktan sonra ben girdim. daha bilgisayar tam açılmadan internet explorer logosuna 398 kere tıklamamdan mütevellit bilgisayar çöktü. itiraf edeyim tırstım. bilgisayar tekrar açılsın diye allah’a dua ettim. bir daha günah işlemeyeceğime dair söz verdim. bilgisayar açılır açılmaz internete girdim. tam bir şey yazacaktım ki o komik arama geçmişini gördüm. neler mi yazmıştı?
mehmet şahin dürsburkta kaybolmuş
mehmet şahin nerede
dürsburkta kaybolan türkler
mehmet şahin’i bulmam lazım
mehmet şahin gazinoya mı gitti
dipnot: dayım 2012 yılında aramızdan ayrıldı. devri daim olsun.
annelerin telaffuz hataları
-
ben yıllarca hoparlör'ü aporlo bildim.
türkiye'de savaş çıksa avrupa bizi alır mı
-
bize bir ülke saldırsa, saldıran ülke yerine bize yaptırım uygularlar. daha fazla bir şey yazmaya gerek yok sanırım.
hakan sabancı don juanizm sendromu yaşıyor iddiası
-
biz arkadaşlarla bu durumda olan tanıdıklarımıza amsalak diyoruz ama, don juanizm sendromu da iyiymiş* bundan sonra daha kibar oluruz*
akıllı ile zeki arasındaki fark
-
zeka ile kısa vadede, akıl ile uzun vadede başarılı olunur.