ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mesut özil
-
cumhurbaşkanı erdoğan'ın, deprem bölgesinde asker yok diyenler için sarf ettiği "şerefsizsiniz" ve benzeri bir dolu hakaretini instagram hikayesinde paylaşmıştır.
30'undan sonra türk olmayı hatırladı, onu da yanlış hatırladı.
shutter island
-
daha ilk sahneden sonunu tahmin edebilmiştim, o kadar da abartmaya gerek yok...
şaka lan şaka, film bittikten sonra bile anlamadım ne olduğunu da oturdum bi' defa daha izledim. evet.
azarlanan çocuğun ölümünü düşünmesi
-
bir nevi içten içe intikam alma duygusuyla hayalgücünün birleşmesi sonucu çocuk hissiyatının varabileceği son nokta. bir diğer tanımla da çocukluğum..
evi alt üst etmişim, vitrin aşağı inmiş, elektrik süpürgesinin borusu kopmuş, abime top atayımm derken vazoyu kırmışım, duvarlarda resimler, parkelerde çizikler.... evet evet aynen öyle....
ve gittiği misafirlikten ya da çarşıdan dönen anne eve girer...
- oğlum bu evin hali ne böyle?
- anne rasim gelmiş...
- ya sen ne biçim bi çocuksun? iki dakika kıçının üstünde oturamaz mısın?
- annee...
- bıktım senden bak bakalım akşamüstü dışarı çıkabiliyor musun sen?
- ann....
- rezil şey seni defol odana allahım ya nasıl süpürücem ben şimdi evi, daha da yeni almıştık...
- üühühüüüü
odasına çekilen ben bir yandan sular seller gibi ağlar, bi yandan hıçkırık nöbetleri ile sarsılırken kafamdan çektiğim film sahne sahne akardı:
'pencereyi açıyorum. bir kağıda 'anne seni her zaman sevdim' yazıp aşağı atlıyorum. annem çığlıklar içinde... cenazemde herkes ağlıyor. babam bitkin. 'nereye gittin oğlum' diyor. herkes perişan. herkes beni seviyor herkes beni seviyor'.
ve hemen ardından başka bir senaryo:
' o kadar çok ağlıyorum ki nefessiz kalıp ölüyorum. içeri annem geliyor ve 'naptım beeeen' diye ağlıyor. işte beni üzdü sıra onda, o da üzülsün'.
bu görüntüler eşliğinde ruhum dayanamıyor ve bağırmaya başlıyorum:
-keşke ölseydim de sen de rahat etseydiiiiinnnn
ehh ana yüreği işte. az önce azarlayan o değilmiş gibi ağlamama, son söylediğim lafa dayanamayıp odama giriyor, sarılıyoruz, hemen ölme planlarını bir dahaki sefere kadar rafa kaldırıyorum ve hayatı ve annemi seviyorum. hem de çok.
'keşke ölseydim de siz de benden kurtulurdunuz' diye bağırdı yarım saat önce 6 yaşında dünyalar tatlısı kuzenim. aklından neler geçtiğini biliyorum bebek beni kandıramazsın ahahaha:)
mühendislerin yata yata para kazanması
-
şahsım için geçerli olan durum. lan hangi işe girsem mal gibi oturuyoruz ya, nasıl dönüyor bu devran.
ateizm derneği'nin muhtaçlara çorba dağıtması
-
sevap değildir.
edit: başlık başımda duman.
ali uçar'ın fotoğrafını paylaşan kız
-
ali uçar kardeşimizi kendi zavallı kekoluğuna kurban eden kızın isminin ve fotoğraflarının ifşa olması yüreğimizi soğutacaktır. bu tarz kız müsveddeleri rezil edilmedikçe halkımızın güzel insanları aşağılanmaya devam edecektir. bu konuda benim gibi düşünen çok arkadaşım olduğundan da eminim.
terliklerimizi giyip izbanda kitap okuyoruz editi : #50566071
bim'de 19.99 tl'ye satılan 2015 le yılbaşı paketi
-
bim'in şanına yakışan yılbaşı paketidir.
içeriği:
le cola
dağhan sucuk
teatone ica tea
3 kg'lık dost yoğurt
peripella çıkolata
12'lik bili bili yumurta
bir kedinin neden olduğu en büyük maddi zarar
-
trafoya girmek ve secimin anasini aglatmak
şövalye yeminleri
-
anam avradim olsun na $u yuvarlak masaya benziyim ki bi dane dusman sağ koyarsam bütün şato beni siksin..
yaran fıkralar
-
adamın biri berberin kapısından seslenir.
-işiniz çok mu?
-iki saç bir sakal
der adam teşekkür eder ve gider. geri gelmez. berber merak eder ama pekde önemsemez.
bir kaç gün sonra tekrar kapıdan bir ses duyulur.
-işiniz çok mu?
-bir saç bir sakal
diye cevap verir . adam teşekkür eder ve gider. yine geri gelmez. berber duruma biraz uyuz olur ama olayın üzerinden biraz geçine unutur. 15 gün sonra tekrar kapıdan aynı sesi duyar.
-işiniz çok mu?
berber sesi tanımıştır.
-bir saç kaldı der bu kez. adam teşekkür eder ve yine gider. bunun üzerine berber dayanamaz ve çırağına,
-koş şu adamı çaktırmadan takip et bakalım nereye gidicek.
diyerek gönderir adamın peşinden. çırak 10 dk olur gelmez, 20 dk olur gelmez, 30 dk olur gelmez, en sonunda soluk soluğa kapıdan içeri girer. usta sinirlidir, ulan eşek herif ben sana adamı takip et dedim sen bi gittin gelmedin. söyle bakayım nerdeydin der çırağına.
çırak cevap verir.
-usta adamı takip ediyordum, önce sola döndü, ordan kahvenin yanında sağa girdi, yukarı doğru çıktık. daha sonra bakkalı geçip çıkmaz sokağa girdi.
eeeee der usta.
çırak: valla sonra sizin eve girdi usta..
nuri bilge ceylan'ın mavi siyah montu
-
aslında mavi siyah değildir. mont altın sarısı-beyazdır.