hesabın var mı? giriş yap

  • eski bir osasuna'lı kalecinin evinde haklarında şöyle bir yazı bulunduğu rivayet edilir:

    1-eğer bir futbolcu kaleyi gördüğü zaman durmadan çalım atıyorsa bilin ki o c.ronaldo'dur. çalımlarının bitmesini bekleyin, bittiği zaman gidin ayağına çift dalın.

    2-eğer sadece kaleyi gördüğü zaman şut çekiyor, çevresi dolu olduğu zaman duruyorsa o messi'dir, kaçın ve canınızı kurtarın.

    3-eğer sizi gördüğü zaman seri çalımlarla ortadan kaybolmuşsa ve etraf sessizse bilin ki o şişman ronaldo'dur. merak etmeyin o sizi bulur...

  • ulan duyuyorduk zaten.

    sen ramazanda "neden oruç tutumuyorsun?" diye linç edene kadar duyuyorduk. her cuma metro altgeçidinde seccadelerden yürüyecek yer kalmadığında bile -ki sen sırf camiye gitmeyip camiyi dükkanının önüne getirirken- duyuyorduk. günde beş vakit ezan dinlerken, kahvede bahçede ezan okunurken müziğin sesini bana sormadan kısarken de duyuyorduk. bir ortama her gelenin alnımızda yazıyor gibi "selamün aleyküm" diyişini karşılıksız bırakmazken de duyuyorduk. siz yılda birgün anma, yıldönümü, etkinliğe; günde bir saat basın açıklaması, protesto, duyuruya tahammül edemediğiniz halde haftalar süren kutlu doğumlarda, aylar süren mutlu ölümlerde, sayısız kandillerde ortalığa çıkmazken de duyuyorduk. kurban olayım söyleyin ölmemiz dışında elimizden gelebilecek ne gibi bir saygı daha bekleniyor?

  • kalitesini belirlemek için kullanılan kıstaslar

    1 - kökeni : en kalitelileri aichi bölgesindeki ishio şehrinden ve kyoto bölgesindeki uji şehrinden gelir. dünya üretimin %80'i japonyada yapılır ve en kalitelileri buradadır.

    2 - fiyat : çok ucuz olması elbette kötü ama çok pahalı olması kaliteli olacağı anlamına gelmiyor. fiyat farkının sebebi kullanım türüne göre ayrıldığı katagoriden dolayı olabilir, en son buna değineceğim.

    3 - renk : ne kadar açık yeşilse o kadar iyidir çünkü kaliteli matcha (kama matcha, seramoni matchası) bitkinin en üst kısmından toplanır ve daha çok güneş aldığı için daha yeşil olur ancak düşük kaliteli matcha daha altlardaki yapraklardan yapılır bu da ona haki yeşiline yakın bi renk verir

    4 - tat : kaliteli matchanın tadı daha tatlı ve bitkiseldir ( bence yeni kesilmiş çimen kokusu gibi bir tadı oluyor), kalitesizininse tadı acıdır ve nori'ye yakın bi kokusu olur.

    matcha türleri : dört adet vardır ve kalitelisinin kalitesizden farkı yaprağın bitki üzerindeki yüksekliğidir. en tepedekinden en alttakine (yani kaliteliden kalitesize) kullanım alanlarıyla birlikte sırası şöyledir:

    1) kama matcha : çay seramonisi için kullanılır.

    2) erken/morning matcha : klasik çay matchasıdır, erken hasat edilir ve hasat edilmeyen yapraklar kama matcha olur.

    3) gotcha matcha : kafelerde ve benzeri yerlerde smoothie, latte ve benzeri içecekler için bu tür kullanılır.

    4) dakota matcha : düşük kaliteli ve ekonomik seçenek. tatlı ve benzeri ürünlerde kullanılır

  • gerçek hayatta da etkisinden çıkılmıyor. geçen gün boş çekici gördüm şehir içinde. bi mutlu oldum anlatamam. kocaman böyle heybetli. man. dorse alcak muhtemelen birazdan. korna çalıp selam verecektim de kim lan bu düdük demesin diye çekindim :(

  • nancy meyers'ın 6 yıl aradan sonra geri döndüğü filmi. inanılmaz tatlı, çok şeker bir film olmuş izlerken büyük keyif aldım. nancy meyers'ın zamanının gerisinde asla kalmaması ve son trendlerden esinlenerek şahane filmler çıkarması bence harika bir şey. 2006'da çektiği the holiday'de de zamanın trendlerinden ''ev değiş tokuşu ve insanların hayatına olan etkisi'' konusunu çok başarılı bir şekilde işlemişti. en sevdiğim 20 filmden biri olabilir, içim ne zaman sıkılsa açar izlerim.

    bu filmde de mutfağında bir e-ticaret devi yaratan bir kadını konu alarak net-a-porter'a ve natalie massenet'e selam çakmış. robert de niro üstad her zamanki gibi yine harika, adamı izlemek dev keyif. anne hathaway ile çok iyi bir ikili olmuşlar, filmi yarısında yakalayıp seyretseniz baba-kız zannedersiniz hatta. pazar günü güzel, çerezlik film izlemek isterseniz kaçırmayın derim çok tatlı olmuş.

    bir de söylemesem olmaz anne hathaway'in karakteri jules bana film boyunca kevin garnett için söylenen şu pasajı anımsattı. hayatım boyunca olmak isteyeceğim ideal iş arkadaşı/patron modeli.

    --- spoiler ---

    ''o inanılmaz. size garanti verebilirim, kevin garnett'le oynamış herkesi kapsayan bir anket yapsanız %98'inin en sevdiği takım arkadaşı çıkacaktır. o öyle bir adam. o tutkal. bir şeyler yolunda gitmiyorsa onun ucundan tutacak adamdır. bir sorun varsa ne olduğunu söyleyecek adamdır. birinin kendine getirilmesi gerekiyorsa onu yapacak adamdır, bir soru sorulması gerekiyorsa ama kimse sormaya yanaşmıyorsa o sorar. o inanılmazdır. size garanti ediyorum, soyunma odasında dolaşın, onun etrafında olanlara, onun eski takım arkadaşlarına sorun, o inanılmazdır dostum. o inanılmaz bir adam. her yıl adamlık ödülü almalı, genç elemanlara verdiği mentörlük, onlara gösterdiği ve içlerine işlettiği çalışma etiği. anlıyor musun ne demek istediğimi? onun personeli video koordinatöründen masözüne kadar nasıl kucakladığı. kevin garnett büyük elçi olmalı. öyle bir insan o, inanılmaz.''

    --- spoiler ---