ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
16 kasım 2014 türkiye kazakistan maçı
-
maçın yayıncı kuruluşu olan show tv'nin tanıtım videolarında "a milli takımımızın kader maçı" olarak lanse ettiği maç. 30 senelik hayatımda brezilya, almanya, portekiz, senegal, hollanda, ingiltere, isviçre, hırvatistan, çek cumhuriyeti... vb. kader maçları görmüş bir birey olarak kazakistan'ın kader mücadelesi olmasına sövmeyeyimde ne yapayım!
hayata dair iç burkan detaylar
-
olsa olsa en fazla 9 yaşında. elindeki kutunun içindeki oyuncak ve benzerleriyle oturuyor köprünün ayağında.
derken birden, önünden geçen kadınlara sesleniyor;
- abla... oyuncak alın çocuğunuzu sevindirin.
hoffffffff. o ablaların alsın onları, çocuklarını da sevindirsin elbet. sevindirsin de, sen ne ara büyüyüp çocuk sevindirmeyi öğrendin be yavrum? arada sen de oynuyor musun onlarla?
bir çocuk oyuncaklarla oynamayı kaç yaşında bırakır?
bazen, bazı sorulara cevap veremiyor insan.
randevusuz gelenlerin biontech aşısını bitirmesi
-
17.06.2021 tarihine aşı randevusu alıp normal vatandaşların yaptığı gibi randevu saatinde hastaneye gittim. aşı olmak için geldiğimi söylediğimde biontech aşısının kalmadığını öğrendim. sabahtan beri gelen randevusuz kişiler aşılandığı için ellerinde bulunan biontech aşısını bitirmişler. aşı yapan sağlık görevlileri de haklı olarak mecburen kimseyi geri çeviremediklerini, randevululara öncelik tanınsa tepkiyle karşılaştıklarını belirttiler. madem randevu almadan aşı yapılıyor randevu sistemi tamamen kaldırılsın. her şeyi olduğu gibi aşılama işini de ellerine yüzlerine bulaştırdılar. üstelik 6 aydır çoğu ülke günde bir milyon aşı yapıyor bunlar kadar şovunu yapana rastlamadım.
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
öğrencilik zamanları… izmir'de bir otobüse binersin, otobüste fazla insan yoktur. kentkartı basarsın ve "bakiyeniz yetersiz" diye acı bir ses duyarsın. otobüsten inip de yükleyecek paran yoktur aslında cebinde yada birinden isteyecek yüz de yoktur belki de... ama gitmen gereken bir yer vardır sonuçta. sonra şoför öğrenci olduğunu ve bir şeylerin ters gittiğini üç saniye içinde anlar. "-tamam, tamam geç hadi" der. geçer ve yerine oturursun. ama bu olaydan sonra şimdi bile bakiyesi yetersiz birini görünce o gün aklıma gelir uzatırım kentkartımı insanlara, para falanda almam.
c.başkanlığı sarayının ihtişamı karşısında ezilmek
-
yılın her ulusal bayram ve günlerinde anıtkabir'in gölgesinde ezilen diktatörün acıklı hikayesi gibi değildir.
yeni neslin barış manço'su acun ılıcalı'dır
-
einstein nabıyordu nefes alıyordu
sen nabıyosun nefes alıyosun
tebrikler
1 kasım'da oy kullanmadan önce bakılacak fotoğraf
-
budur. bu insandan kime zarar gelir?
çocuklar duymasın
-
dizinin özellikle 2002-2005 arası yayınlanan bölümlerinde aslında haluk-meltem ve selami-gönül ikilisi 2000'ler türkiyesi'nde orta-üst sınıfın halini ve idealini cizmiştir.
o kadar cok örnek ve detay var ki buna dair, mesela dizide haluk ve selami'nin taktığı saatler genelde rolex hatta haluk tek model takıyor genelde: rolex submariner. herhalde biraz kariyerli iki mühendis bu sekilde bir hayat yasıyordu diye düşünüyorum bugün izlediğim yerden.
meltem ve gönül özelinde bakarsak kentli, aydın ve ekonomik özgür türk kadını güzel islenmiş. burda da yine çantalar louis vuitton gibi ikonik ama okumus yazmıs beyaz yakanın ulastıgı markalar.
meltem, gönül ve selami tam kentli beyaz yaka. sergiden sergiye, suare kokteyl ne varsa geziyorlar. geri kalan haluk olmus. o da ''anadolu'dan gelen zorluklarla okumuş ve daha iyi bir hayata kendini özünü kaybetmeden atmış adam'' profili ciziyor.
yasım yetmiyor, belki de türkiye'de 2000'ler basında çalışan kariyerli beyaz yaka
gercekten de böyle bir hayat sürüyordu bilemiyorum. 20 yıl sonra baktıgımız yerden ulaşılmaz görünüyor bizlere.
mahmutbey mecidiyeköy metro hattı
-
imamoglu yapti bitirdi.