hesabın var mı? giriş yap

  • iki travesti aralarında konuşuyorlarmış:

    - ya sabahtan beri kıçım acıyor.
    - ne o kız gece çok mu sert geçti.
    - ay yok ayol. bi baksana şuna bir şey mi var?
    - e hiçbir şey yok ayol burda.
    - parmağınla yoklasana içerileri iyice bi bak bakiyim.
    - burda da yok bi şey.
    - elini sok iyice bak çok fena ağrıyor.
    - ayol burada da yok bir şey.
    - kolunu iyice sok. ayy çok ağrıyor.
    - burada da bir şey yo.. aa dur bi dakika bir şey var burda.
    - hah o işte çok ağrıyor. tut çıkar bakayım neymiş.
    - aaa saat. cillop gibi bir kol saati çıktı.
    - iy-ki dooğğ-duuun okk-şaaann...

  • alnının teri ile ekmek parasını kazanan büyük adam. çocuk falan değil bu.

    onun yaşıtları medeni ülkelerde şu anda servisler ile okula gidiyor, oyun hamurları ile oynuyor, tablet, bilgisayar gibi teknolojinin nimetlerinden yararlanıyor, en güzel kırtasiye ürünlerini kullanıyor, bir kere yaşayabileceği çocukluğunun tadını çıkarıyor.

    bu garibim de kışın soğuğunda elinde çantası ile 1,25 tl'ye aldığı çorabı 2 tl'ye satmaya ve 75 kuruş çalışmaya çalışıyor.

    lanet olsun adaletsiz gelir dağılımına güzel gözlü çocuk.

    hem gerçek babanı hiç göreme, hem üvey baba ile büyü, hem üvey olduğunu sonradan öğrenmene rağmen onu hala gerçek baba gibi benimse. böyle bir metanet, böyle bir duruş bir çocuk için çok fazla. yaşamın ve annesinin yükü de omuzlarında.

    kameraya çeken adama uyuz oldum. ulan vereceğin 5-6 tl para. sen ne hakla çocuğu "sus lan yalan söyleme" gibi nahoş bir cümle ile azarlıyorsun. şakası bile kötü. bir de hala pazarlık derdinde. gönlüne çaktığım.

  • doğuştan sahip olduğu bütün değerler; ırkı, dini, mezhebi, memleketi, cinsiyeti, ten rengi, dış görünüşü, burcu... bunlarla övünmek, gocunmak, insanları yargılamak insanı kalitesiz yapar mı bilmem ama çok saçma.

    geç gelen edit; birkaç imla hatası.

  • bağımlılıkla mücadele ve sağlıklı yaşam ile ilgili uzaktan eğitim yoluyla verilen bir seminerde öğrencinin, peygamber efendimiz gün içinde 2 saat uyurmuş demesi üzerine rehber öğretmenin 'günün koşulları gereği olduğunu, günümüzde çocukların 22.00-08.00 saatleri arasında uyku düzenini sağlaması gerektiği' şeklinde cevaplaması üzerine durumu babasına (imam hatip lisesi müdürü) iletmesi ve babasının da 'çocuğun peygamber sevgisi ve dini hassasiyetleri üzerinden travma yaşaması' şeklinde şikayeti üzerinden milli eğitim'in başlattığı soruşturma.

    (bkz: https://www.cumhuriyet.com.tr/…a-baslatildi-1828507) haberin metni bu şekilde.

    eğer ki durum burada anlatıldığı gibiyse gerçekten ülkenin içinde bulunduğu durumun gittikçe çok daha vahim bir yere doğru gittiğinin resmidir. demek ki bilimsel konuşmak suç. söyleyin de bilelim.

  • üst komşum tayfun abi alman bi kızla evlenmişti ben çocukken. tayfun abi yakisikli degildi, zengin hic degildi ama cidden cok iyi adamdi.

    karisi hayatimda gelmis gelmis tanidigim en iyi kadindi.

    ailecek gorusurduk. guzel de kadindi. sempatikti, iyi idi. turkce ogrenmisti, yarim yamalak konusurdu ama iyi anlardi. annemler de bayilirdi kendisine.

    sallama bi hikaye anlatmiyorum. izmirde komşumuz tayfun abi ve alman karisini anlatiyorum.

    bi arkadas alman kadinlarini irkçi diye itin g.tüne sokmuş. butun alman kadinlarini bi çirpida dibe sokmuşsunuz.

    tayfun abinin karısı da mi ırkçı??? yazlikta yan komşumuz da almandi. adamin adi eric ama kadinin adini unuttum. yaşlilardi baya. turkceleri zayifti ama 10-15 sene komşu kaldik bunlarla (sonra serefsiz bazi emlakcilar kazik atti bunlara kacmak zorunda kaldilar burdan). harika insanlardi ikisi de. her gun selami eksik etmezlerdi.

    ne acayip yav. asıl bizim ulkedeki bi kesim dunyanin en buyuk ırkçısı ama cidden bundan haberleri yok.

  • oyunu yaklaşık 4 saat oynadım.

    oyun harika olmuş. zaten iyi bir oyun geleceğini bekliyordum fakat beklentimin ötesinde. daha iyisi yapılamazdı herhalde. grafikler harika. şehirde boş boş ağ atıp dolaşmak bile acayip zevkli. oyuna bir fotoğraf editör bölümü koymuşlar sırf onla uğraşmak bile başlı başına bir zevk. öyle ki spider'man'e selfie çektirebiliyoruz. selfie esnasında gözünün kısıklığına kadar ayarlayabiliyoruz.

    oyun müthiş olunca tabi hikayede pek ilerleyemedim. haritada ne kadar yan görev çıkarsa allah ne verdiyse yapıyorum oyun süresini uzatmak için. yan görevlerde şehirde gerçekleşen rastgele suçlara spidey-cop olarak müdahale edebiliyoruz. değişik değişik senaryolar var. bazısında bu suçlular hareket halinde bir arabada oluyor. ağ ata ata aracı takip ediyoruz. üzerine zıplıyoruz etkisiz hale getiriyoruz vs. inanılmaz. backpack denilen çantalar var haritanın değişik yerlerinde. bu çantalarda spider-man dünyasına ait çeşitli eşyalar vs. bulunabiliyor. hoş olmuş. şehirdeki landmarkların fotoğraflarını çekiyoruz. bunlar bize landmark puanı veriyor. rastgele suçları engellediğimizde crime point kazanıyoruz. bu puanlarla yeni suitler, yeni suitlere ait skiller, gadgetlar vs. geliştiriliyor. oyunun daha başlarında olduğum için daha sonra açılacak şeyler de var. onları göremedim. bayağı sindirerek oynuyorum.
    her şey çok iyi düşünülmüş.

    oyunun tek eksisi türkçe altyazı olmaması olmuş. ne olurdu la şu oyuna türkçe altyazı ekleyeydiniz?

    velhasıl, oyun ps4'te oynadığım en iyi ilk 3 oyun arasına girer. god of war'ı da çok beğenmiştim mesela. ama spider-man'i oynarken ki kadar büyülenmemiştim. yılın oyunu olmaya aday gerçekten.