hesabın var mı? giriş yap

  • şeriatçı olmasına rağmen tahminen kâr-zarar hesabı yapabilen ışid'ın asla kalkışamayacağı eylem. israil'e saldırmak önemli bir güç gösterisidir. ancak israil ordusunun türk ordusundan farkı hakikaten caydırıcı olması. dünyadaki herkes bilir ki israil'e saldırmanın bir bedeli vardır. türkiye'ye saldırınca ise maruz kaldığın tek şey bohçacı karı bedduası gibi açıklamalardır.

  • --- spoiler ---

    1-fletcher'ın* elamanı rushing or dragging diye diye dövdüğü sahneyi ve elamanın finalde fletcher'ı mat edip, mest ettiği kısmı şu ana değin 14 kez izledim.

    2-filmden aldığım ilhamla, oğlanın ağzına helvacıoğlu blok flütü dayayıp, süt içtim dilim yandı adlı eseri kusursuz biçimde çalması istedim. bu amaçla çocuğu tokat manyağı yaptım ama nafile bizim oğlanı benzin döküp yaksan çalamaz amk. anca flütün deliklerinden tükrük sıçratmayı biliyor.

    3-fletcher'in orkestrayı yönetirkenki el hareketlerine de hasta oldum. hele o ortamdaki müziği bir an havadan avucuyla toplar gibi yapıp, enstrümanları susturduğu hareket yok mu, işte onu da hanımın çok sesli çenesi üzerinde deniyorum. bir an susup, öyle baka kalıyor yüzüme.

    --- spoiler ---

  • osmanlı elestirilince tweet atıp bağıran çağıranlar, konu bu çocuklar olunca susuyor, ulan başlatmayın ecdadiniza, çocuklar istismar ediliyor lan sizin yonettiginiz ulkede.
    akp iktidarında istismara uğrayan binlerce çocuktan biri için söylenen cümle

  • 2. dünya savaşı sırasında italya ile ingiltere arasında yaşanan calabria savaşı sonrası iki tarafta konvoylarının korunması konusuna hassasiyet ile yaklaşmaya başlamış ve tüm akdeniz boyunca filolarını çeşitli görevlere atamıştı. calabria savaşından 10 gün sonra 19 temmuz 1940'da girit'in kuzeybatı ucunda bulunan spada burnun'da gerçekleşen ve savaşın yaşandığı yerin ismini alan bu muharebede ingiliz ve italyanların 2 küçük görev gücünün karşılaşması sonucu yaşanmıştır.

    italyan donanma komutanlığı, trablus'ta bulunan 2. kruvazör filotillasının içerisinde bulunan ve amiral ferdinando casardi komutasındaki iki hafif kruvazörü (giovanni dalle bande nere ve bartolomeo colleoni) oniki adalar'da bulunan leros üssüne yollama kararı aldı. donanma komutanlığının bu kararı almasında en büyük etken ege denizinde artan ingiliz savaş gemisi trafiğine karşı koyma kararıydı. di giussano sınıfı bu iki kruvazör 17 temmuz 1940 akşamı trablus'tan ayrıldılar.

    bu sırada ingiliz filosu calabria savaşı sonrası konvoylarının güvenliği için ege denizi ile akdenizde alman ve italyan denizaltılarını tarayarak imha etmek için bir görev gücü oluşturmuştu. bu görev gücünün başında avustralyalı kaptan john collins bulunuyordu ve görev gücünde hafif kruvazör hmas sydney ile birlikte 4 adet ''h'' sınıfı destroyer (hms havock, hms hyperion, hms hasty, hms hero) 1 adet ''ı'' sınıfı destroyer (hms ılex) bulunmaktaydı.

    italyan kruvazörleri ege denizine doğru yol alırken, 19 temmuz sabahı saat 07:30'da, girit adası açıklarında 4 ingiliz destroyeriyle (hyperion, ılex, hero ve hasty) karşılaştı ve peşine düştü. bu kruvazörler, destroyerler ile savaşmak için inşa edilmiş olmasına rağmen denizin çok dalgalı olmasından dolayı salvoları başarılı olmadı. italyan kruvazörler ingiliz destroyerleriyle saat 07: 30'da karşılaştıklarında, sydney ve havock, denizaltı tarama görevi için 40 mil (64 km) kuzeyde idi ve italyan kruvazörlerinden haberdar olur olmaz 4 destroyere yardım için güneye yöneldiler. italyan kruvazörlerin kovaladığı destroyerler ise sydney'den yardım almak için, kuzeye doğru yöneldi ve italyan kruvazörleri de bu destroyerleri takibini sürdürdü. güneye yönelmiş olan hmas sydney, saat 08: 26'da italyan kruvazörlerini gördü ve saat 08: 29'da ateş açmaya başladı. bu atışlar üzerine italyan kruvazörleri güneybatıya doğru manevra yapmaya başladılar. italyanlar manevra yaparken denizde şartların ağır olmasından dolayı atış kontrolünü neredeyse imkansız hale getirdi ve top atışları sydney'e isabet kaydedemedi.

    yaklaşık bir saat süren karşılıklı salvolardan sonra, saat 09:23'te hmas sydney'den atılan bir top mermisi bartolomeo colleoni'ye isabet etti ve dümeninin kilitlenmesine neden oldu. ingilizlerin yaptığı ikinci vuruş ise colleoni'nin kazan dairesine isabet etti ve elektrik gücünü tamamen kaybetmesine neden oldu. elektrik gücünü kaybeden kruvazörü tamamen devre dışı kaldı. kruvazörde elektrik olmadığı için ana silahları devredışı kaldı ve elle çalıştırılan 3,9 inch' lik (100 mm) silahlarını kullanarak savaşmaya devam etti. ancak saat 09: 59'da ılex ve hyperion destroyerleri tarafından başlatılan torpido saldırısında 3 torpidonun gemiye isabet etmesi üzerine gemi kısa zamanda sulara gömüldü. batan gemideki personeli kurtarmak için hyperion, ılex ve havock enkaza doğru yol aldı. bu 3 gemi batan colleoni'den kurtulan 525 denizciyi kurtardı. ancak gemideki 4 subay, 17 astsubay ve 100 denizci öldü. colleoni'nin ikinci kaptanı yüzbaşı umberto novaro kurtarılanlar arasındaydı. ancak dört gün sonra yaralarından dolayı öldü ve iskenderiye'de askeri törenle gömüldü. bu cenazede sydney'in kaptanı collins'te tabutu taşıyanlar arasındaydı.

    ılex ve hyperion destroyerleri colleoni'ye torpido saldırısı yaptığı sırada hmas sydney, giovanni dalle bande nere ile karşılıklı top atışına başlamıştı. bande nere'den atılan bir top mermisi sydney'in bacasına isabet etti. ancak sydney bu hasardan çok etkilenmedi. sydneyden ateşlenen top mermileri bande nere'nin önce burun kısmına, sonra ise hangarına isabet etti ve 8 denizcinin ölümüne sebep oldu. bunun üzerine italyan kruvazör savaş alanından çekilerek bingaziye doğru yol almaya başladı. sydney italyan kruvazörü bir süre takip ettikten sonra hms warspite muharebe gemisinin başında olduğu görev gücüne mesaj çekerek kruvazörü tespit ederek batırmalarıı istedi. aynı gün ingiliz destroyerleri italyan uçakları tarafından bombalandı. bu bombardıman sırasında hms havock'un 2 numaralı kazanına bomba isabet etti ve bu bölüme su basmasına neden oldu. bande nere'yi aramak için hms warspite'den kalkan bir deniz uçağı tobruk yakınlarında kayboldu. uçak mürettebatı italyanlar tarafından ele geçirilerek esir alındı. bande nere'nin aranması sırasında yola çıkmış olan müttefik konvoylarına, port said'e geri dönme emri verildi. sonunda bande nere'in bingazi'ye ulaştığı bildirilince konvoylar yeniden yola çıktı.

    hız avantajlarına rağmen, italyan kruvazörleri, hmas sydney'i geçerek leros üssüne ulaşamadı. çünkü italyan komutanlar güneyden giderek açık olan kaçış yolu yerine, güney / güneybatı yönünde gitmeyi tercih etmişlerdi. bu yolu seçmelerinin nedeni ise ingiliz görev gücüyle girit kıyıları arasında sıkışıp saha avantajını kaybetmemekti. ancak italyanların bu manevrası avustralya kruvazörüne menzili kapatma ve isabetli atış yapma şansını verdi. ayrıca bu çatışmada colleoni ve bande nere'in hafif zırhları sydney'in top atışlarına dayanamadı ve gemilerin ciddi hasar almasına ve batmasına neden oldu. son olarak italyanların hava keşif unsurlarının olmaması ingilizlerin rahat hareket ederek başarılı olmalarında ki en önemli unsur olarak göze çarpmaktadır.

  • bugüne kadar erdoğan'dan başkasına vermemiş. millet onun bu seçiminin bedelini ödemiş bugüne kadar, biraz da kendisi ödesin.

  • iş yerinde mola bahanesi olması.

    bizde misal sigara içmeyip de boş boş aşağı inip çay içene yönetim de dahil herkes pis pis bakar.
    ama sigara içenin ihtiyacı vardır, geniş geniş molasını yapar.
    ve evet sırf bu sebepten paket taşır oldum.

  • coco chanel'i duymuşsunuzdur. peki izlemek istermisiniz? öyleyse buyrun seçenekleriniz;

    -coco chanel 2008 yapımı;
    chanel'e yakışmamış bir film. coco hakkında yapılmış filmler arasında en iyisi olduğu bir gerçek ama çok daha iyisini yapabilirlerdi.genç coco'yu canlandıran barbora bobulova'nın performansı çok iyiydi gerçekten role çok yakışmış.

    -coco avant chanel 2009 yapımı;
    diğer coco chanel filminden bir yıl sonra çekilmiş olmasına rağmen üzücü şekilde sıkıcı ve kötü olan film. evet ne yazık ki düşüncem bu şekilde. oyunculuklar, coco'nun hayatı, o dönemin buhran da ki havası, paris, fransa, vs. hiç bir şey yoktu filmde. audrey tautou ise rolüne hiç uymamıştı.
    2008 yılında yapılan bir coco filmi varken nasıl böyle sıkıcı bir film çekmişler ve neden bu filmi izliyeceğimizi düşünmüşler anlamadım. kısacası size önerim 2008 yılında çekilmiş olan coco chanel filmini izlemeniz.

    -coco chanel & ıgor stravinsky 2009 yapımı;
    diğer coco chanel'in hayat hikayesini anlatan iki filme benzemiyor. bu film sadece coco'nun rus besteci ıgor ile olan aşkını tutkusunu anlatan bir film. coco'nun hayatının bir dönemi. biraz ağır giden bir film. bir coco filmi değil. bu film coco&ıgor filmi. meraklısının seyredebileceği bir film.