hesabın var mı? giriş yap

  • dur ihtarı yapıldı ve buna rağmen durmadan devam edildiği doğruysa, jandarmanın yaptığı yanlış değildir. olay insan hakları vs ile ilgili değil, ülke güvenliği ile ilgilidir.

    güvenlik güçleri ve kolluk kuvvetlerinin bugüne kadar bu şekilde davranmamaları hatadır.

  • 1 türk vatandaşına karşılık 1000 radikal islamcı zihniyetlinin cirit attığı yerde patlama haberi hem korkutuyor hem şaşırtmıyor.

    cansız bedenleri ve yan duran bebek arabasını görünce üzüntüden ve sinirden olduğum yere çöktüm. allah belanızı versin.

  • defalarca söylendiği gibi gerçekten müthiş bir kahve demleme ekipmanı. inverted method (başaşağı olacak şekilde) ile demleyerek denediğim bir karışımı da paylaşayım tam olsun:

    - medium-fine arası çekilmiş 8 gram kenya muthuaini ve 24 gram dark roast espresso kahve hazırlayın.

    - 440 ml su (sıcaklığı 80 derece celcius civarı olsun).

    - tüm kahveyi aeropress haznesine koyduktan sonra yavaşça suyu ekleyin (kalem gibi incecik dökerek ve gezdirerek ekleyin, önemli bu pouring kısmı). yaklaşık 220 ml su alacaktır hazne; suyu ekledikten sonra kendi aparatıyla kahve su karışımını nazikçe karıştırın. çay bardağında şeker eritir gibi değil de doğu-batı, kuzey-güney olacak gibi yön vererek 8-10 sn hafifçe karıştırın, soğutmayın kahveyi.

    - filtresini kapatıp 90 sn demlenmesini bekleyin (kağıt filtreyi yuvasına koyduktan sonra sıcak su ile ıslatmayı unutmayın).

    - ters çevirip 30 sn sürecek şekilde press işlemini gerçekleştirin.

    - demlediğiniz kahveye elinizde kalan 220 ml suyu da ekleyerek 2 kişilik miktara çıkartın (kahveye sonradan su eklemek çok önerilmez fakat deneyince pişman olmayacaksınız. tabii ki tüm malzemeleri yarı oranında azaltarak tek kişilik de hazırlayabilirsiniz).

    umarım beğenirsiniz.

  • 18 temmuz 2017 kemal kılıçdaroğlu'nun hükümete meydan okurken sarf ettiği taşşaklı söz.akp'li yöneticilerin abdestlerinden şüpheleri yoksa buyursunlar tartışsınlar ve görelim gerçekleri. bir vatandaş olarak doğruları öğrenmek benim de hakkım değil mi?..

    o değil de, bağzı andavallar halen ''darbe gecesi gördük yeaa'' diyerek kendilerini kandırıyor. iyi, ne güzel işte reisiniz korkmuyorsa çıksın karşısında bunu da sorsun öğrenelim..

  • 8 yaşında bir gudik olarak, kokpitte uçmak..

    evet efendim, bu hikayedeki gudik benim.. annem, ablam ve ben bir yaz tatili sonunda, trabzon'dan istanbul'a dönüyorduk.. istanbul havayolları vardı o zamanlar.. alana gittik kontroller yapıldı, uçağa bindik, yerlerimizi bulduk oturduk.. herşey yolundaydı, ta ki ön kapının orada yaşanan kargaşayı farketmemize kadar.. kabin ekibi ve alan çalışanları çaktırmamaya çalışıyorlardı ama bir ellerinde telsiz, diğerinde listeler, hostesler sayım yapıyorlar vs.. dedik bir şey var kesin.. tam o esnada, içlerinden birisi koşar adımlarla bize doğru gelerek :

    - yenge, sizi allah gönderdi!

    diyip, annemin yanına geldi.. babamın arkadaşıymış bu beyefendi, şirketin sorumlularından da biriymiş.. çömeldi koridorda, başladı anlatmaya..

    - yenge, bir problemimiz var.. yanlışlıkla çift bilet basmış arkadaşlar.. 2 kişi ayakta kalıyor bu duruma göre.. şimdi ben sizden rica etsem, siz ve çocuklardan biri kokpitte misafirimiz olsa.. sizden başka kimseye güvenemem bu şartlar altında..

    annemin yanıtını beklemeden, ben hemen kemerimi açtım tabii.. böyle bir fırsat kaçar mıydı hiç? zaten uçak daha havalanmadan korkudan 5 kez tuvalete giden ablamın gözleri iyice büyümüştü o anda, öldürsen gitmezdi kokpite.. hakkını da yemiş olmuyordum yani.. neyse efendim, biz annemle gittik kokpite.. daha önce hep tv'de gördüğüm düğmelerle dolu tavan gözlerimin önünde.. pilot amcaların da her zamanki gibi karizmaları üzerinde.. pilotların arkalarındaki koltuklara kurulduk annemle bir güzel, sohbet başladı akabinde..

    - adın ne senin yavrum?
    - (etrafa şaşkın şaşkın bakarken) a little bird told me..
    - korkuyor musun?
    - (deli misin amca? rüyada gibiyim) yoooo korkmuyorum...
    - aferin sana.. bak şimdi, sana rotamız boyunca hangi şehirlerin üzerinden geçtiğimizi söyleyeceğim..
    - tamam..

    sonra hatırladığım, birkaç ingilizce muhabbet, geçtiğimiz şehirler, otomatik pilotun ne olduğunu bana anlatmaları vs vs.. tek haneli yaşlarımın en eksantrik anısıdır belki de.. ah ulan diyorum bu yaşımda olacaktı ki her ayrıntıyı hatırlayayım, acayip acayip sorular sorayım pilot amcalara.. bir de diyeyim ki mesela, "abi sesiniz çok normal bak burada, şu yolculara yapılan anons esnasında kasmayın bu kadar.. hatta içinizden bazıları o kadar abartıyor ki, insan telefon sapığı uçak kullanıyor, birazdan da üflemeye başlayacak hissine kapılıyor, etmeyin.."