hesabın var mı? giriş yap

  • - “düşmanının hastalığına, üzüntüsüne sevinmeyi bilmeyen bir kültürümüz vardı”

    çok doğru hepsini sikip attılar. :)

    nihat hoca'ya da cevabım: herkes ölecek hocam, ne sandınız siz yaşayacak biz ölecek miyiz :)

  • malpraktis yasalarini direkt abd’den kopyalarsan sonucu boyle olur iste! atladiniz mi saglikta cag?

    112 saglik ekibi veya acil hekimleri varken cildiyeci ya da bir cerrah hastaya mudahale etse ve ardindan hasta yakinlari milyonluk davalar acsa hekimi siz mi koruyacaksiniz?

    siz hekimin kendi bransina ait olmayan tetkiki bile istemesini yasaklarsaniz, malpraktis yasalarini bransina gore duzenlerseniz o da asla bransi disina cikmaz.

    durun siz daha yeni yeni ogreniyorsunuz defansif tip nediri, daha karpuz kesecegiz!

  • oyuncunun bir anda repliğini unutma durumu. hatta bazen sadece repliği değil; adını, sanını, her şeyi bir süreliğine unutuyor. bir nevi kal gelme durumu.

  • fakülte neye istinaden soruşturma açıyor, böyle mantık mı olur?

    günün dahisi de gelmiş, ilahiyat bölümüyse soruşturma mantıklı demiş kafaya gel, ilahiyat okuyunca bunları kabul etmen mi gerekiyor? matematik ile, tarih ile bu bir mi?

    müfredatta antik yunan mitolojisi de var, o zaman gök gürültüsünü de zeus' un yaptığına inanmalı aynı şekilde ilahiyat okuyanlar.
    -------------------------------------------------------------------------------------------------
    ekleme; sorumun cevabı gelmiş, fakülte (bkz: halkın zihninde soru işaretleri oluşturma suçu) na istinaden soruşturma açmış. suç gibi suç gerçekten, çünkü geri kalmış halkların kafasında soru işaret olmaz, haklı adamlar.

  • --- spoiler ---

    arkadaş bunlar duvarda sadece 100 adamız falan diye ağlaşmıyorlar mıydı? e aq savaşta ben zaten 100 tane ölen bekçi saydım, e bi o kadar da hayatta kaldı. bu nasıl matematik anlamadım. devlet bahçeli el atmalı bu olaya.

    --- spoiler ---

  • burası müslüman ülke... arkasına sığınabildiğiniz en güzel cümle; değil mi?

    peki, adamın biri yol kenarında bir kadını dövse, "müslüman ülkede yapamazsın!" der miydiniz, ey sakallı amcalar?
    ya da bonzai içmiş bir çocuğa denk gelseniz, "müslüman ülkede gariban yalnız bırakılmaz" diye sahip çıkar mıydınız?
    müslüman ülkede milyonlarca insanın aç yatmasıyla ilgili herhangi bir eyleminiz, talebiniz yahut projeniz var mı?
    müslüman ülkede tecavüze uğrayan kadınlara, çocuklara, gençlere sahip çıkmayı hiç denediniz mi?

    müslüman ülkede torpil olmaz diyebiliyor musunuz? diyorsanız, bunu değiştirmek için ne yaptınız; bu çocukların üstüne yürüdüğünüz gibi, torpilci bir yöneticinin üstüne yürüdünüz mü hiç?

    her gün bu saydıklarıma defalarca denk geldiğinizi biliyorum. o anlarda nerede peki bu duyarlılığınız, bu bilinciniz?

    gücünüz dondurma yiyen çocuğa yetiyor ancak.
    biz sizi biliyoruz.
    biliyoruz.

  • konya’da bu röportajı veren kuryenin, getir firması tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden işten çıkarılması olayı.

    kaynak1 kaynak2 kaynak3

    getir? neden işten çıkardınız çocuğu? söyledikerinde 1 cümle değil 1 kelime yanlış var mı? resmi bir açıklama yapacak mısınız?

    (bkz: getir)

    (bkz: getir boykotu)

    dipçe-1: 12.11.2021 tarihli getir açıklaması

    dipçe-2: 12.11.2021 tarihli (getir açıklamasından sonra) kurye açıklaması : "evet getir beni işten attı".

    dipçe-3: bugün bir getir kuryesi arkadaşı yakaladım konuştum.
    ben: - abicim sosyal medyada sizin 14 saat çalıştığınız söyleniyor doğru mu? 7-8 saat mesainiz olduğunu söyleyenler var??
    kurye: - silktirsinler abi onlar, sabah 8, akşam 1 çalışıyouz. 12 saat zaten çalışmak zorundasın. 12 saatten sonrası artı senin için. bizler esnafız, bağkurlu gibi düşün abi.
    ben: sigortanız? kaza maza yapsanız n'oluyor?
    kurye: - abi bu gördüğün depo da bir esnafın. bu adamda getir'den franchising alıyor. bizlerde bu depo sahibine esnaf olarak hizmet veriyoruz öyle düşün. bağkur sigortamızı kendimiz yatırıyoruz. kaza mı yaptın. motorun tüm masrafları bana ait. öldüm parçalandım getir'in hiç bir sorumluluğu yok. adamlar tüm düzeni kurmuşlar. bize bir şey olsa getir en ufak bir sorumluluğu yok.
    ben: - peki kazancın nasıl yeterli mi?
    kurye: - abi 13-14 saat çalışıp 10 bin lira alsan n'olacak. hayatın silkiliyor haftanın 7 günü.