ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
uğur yılmaz deniz
-
attığı 3 farklı tweetle, 83 milyonluk ülkenin kafadan bi' 50 milyonunu karşısına almayı nasıl becerebilir bir insan ya *. harbiden büyük gerizekalı.
babanın en iyi olduğu konu
-
dürüst olmak.
bankada müdürdü. bankanın sinema günleri olurdu, daha önce izlediğimiz bir film ise bilet getirmezdi. bir daha izlemek istiyorsanız para vereyim kendiniz gidin devleti sömürmeye gerek yok derdi.
bankanın ajandaları olurdu. ev için bir tane getirirdi. biz bütün kardeşler isterdik. yine aynı hikaye. para vereyim kendiniz alın.
pasomu kaybetmiştim, yenisi çıkana kadar kardeşiminkini kullanıyordum. duyunca kafayı yedi. kaybettiysen vereceksin paranı, tam bilet alacaksın dedi. devleti sömürmeye gerek yok.
sonra ne mi oldu? tabii ki de devleti kurtardı. ah canım babam benim ya.
edit: `@bazenuyur`'un ricası üzerine: (bkz: #110005689) sahiplendirelim şu yavrucakları.
27 şubat 2022 ukrayna büyükelçilik tweet'i
-
korkunç bir yorum, provokasyona açık ve savaştan bile daha çirkin ukrayna'nın sürekli türkiye'yi savaşın içine çekme çabası.
edit: sal bizi ukrayna, bu işe girerken sırtını sıvazlayan biz miydik ?
avril lavigne
-
1984 yılında yetişkinliğe tepki olarak doğdu. 15 yıldır ergen.
hayatı stressiz ve huzurlu yaşamak için gerekenler
-
(bkz: baruch spinoza)'nın sevinci nerden geliyorsa benimki de ordan geliyor çoğu zaman.
hayatta her şey olağan, yaşadığımız çoğu şey de doğal akış. bize kalan zamanın içinde akmak.
mutluluk arayışının trajedisine kapılmayıp bütün duyguların geçişine izin verince, sürekli aynı duyguda takılı kalmayınca hayat daha kolay ve anlamlı..
ekmek arasına konulabilecek muhteşem şeyler
-
karnıyarık harcı.
atatürk hitler'i berlin'de ölümüne tokatladı
bahçeşehir fen ve teknoloji lisesi
-
(bkz: imam hatipler kapatılsın)
ailenin komik kısa mesajları
-
annem beni bir bayram sabahı sms aracılığıyla halaya davet etmişti:
"halaya gel"
ama kendisi benim hala'ma gitmemi istiyormuş, elimde mendilimle salona doğru koştuktan sonra farkettim.
hatıra olsun diye saklanan garip nesneler
-
lise yıllarında arkadaşla şakacıktan itişirken parmağa girmiş olan 0.5 kalem ucu. işin tuhaf yanı uç hala parmağın içinde.
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
istanbulun bir yakasından bir yakasına geçilmesi son derece önem teşkil eden bir durum vardır. karşıya iskele son vapuruyla gidilicek ve karşıdaki tren'e binilip memlekete gidilicektir. kazara kacırırsak vapur'u aynı zamanda treni, istanbul bankları beni beklemektedir uyumak için. koşu başlamıştır, son 400 e girilince hız artmıştır.. uzaktan vapur görülmüştür, hafif ayrıktır. yeni kalkmıştır denilip hız yükseltilir, iskeleden içeri girilir, bileti mileti sittir edip turnikenin üzerinden atlanılır herkesin şaşkın bakışlarının altında. kapı acılır koşulur koşulurrrr ve karsıda yarım metre ayrılmış yeni kalkmış vapura carl lewis misali uzun atlama yapılır ve haliyle yere yapışılır yüzünde mutlu ve son dakika golu atıp sakatlanan gururlu futbolcu gülümsemesi vardır. lakin herkes size gülmektedir, onlara derdinizi anlatırsınız ama gülme daha da artar ve beni yıkan, şebek yapan o cümle gelir
yolcunun biri : biz daha henüz iskeleye yeni yaklaşıyorduk.!!