hesabın var mı? giriş yap

  • başlık: takım elbise giyip köy köy geziyorum beyler

    1. çöp kutusunun kenarına öyle umursamadan atılmış bir takım elbisenin beni nasıl bu kadar mühim bir kişi yaptığına hala inanamıyorum.

    köylere gidip sizin arazileri devlet büyük paralar verip satın alacak baraj yapacak yol yapacak sanayi bölgesi kuracak diyorum, siz o çıkarcı muhtarları bir görün bir saygı bir hürmet hemen beni kalabalıktan uzaklaştırıp devletin neredeki arazileri alacağına dair tüyo istemeler bana rüşvet teklif etmeler cebime para sıkıştırmalar filan
    en son gittiğim köyde meydanda kuzu filan çevirdiler 2 kol çalgı takımı tutmuşlar sabaha kadar gırla eğlence
    bir gün birileri anlayacak diye çok korkuyorum

  • ''eğlenceli bir kadındı. kadındı.
    ne abarttı kadınlığını, ne de utandı ondan.
    lise birinci sınıftaki oğluma 'beni güzel buluyor musun? kadın olarak?' derken de kadındı;
    dokuz eylül üniversitesi'nin kellifelli bir öğretim üyesinin, masanın altından bacağına dokunduğunu fark edip haddini bildirdiğinde de.''

    ''içki olsaydı rakı olurdu mesela, ona hiç kuşku yok.
    ev olsaydı, sonradan görmelerin kondurdukları sütunlu mütunlu villalardan değil, bütün depremlere dayanacak, iki katlı, küçük, sağlam taş bir bina olurdu.
    çiçek olsaydı gül, karafil gibi herkesin bayıldığı bir çiçek değil, ancak çiçek zevki olanların arayıp bulacağı, bulunca da asla vazgeçemeyeceği bir çiçek; müge, incir çiçeği olurdu o.
    insan oldu o. tomris uyar oldu. iyi ki oldu.''

    ''kendisiyle dalga geçmeyi bilen ve seven bir insandı tomris. siroz olduğunu öğrendiğinde,
    'en hakiki atatürkçü kimmiş, öğrensinler şimdi.' deyişini anımsadıkça gülerim hala.''

    feyza hepçilingirler, varlık dergisi, ağustos 2003

  • “beşinde de aynı tişört nasıl var anlamak zor biraz, ya da bana öyle geliyor.”

    kadınlar anlaşıp hediye olarak almışlardır ve aldıkları hediye tişörtü buluşmada giymelerini istemişlerdir.

    neden sonuç ilişkisi kurmak bu kadar zor olmamalı.

  • ilk arabam bir renoydu. *
    1 sene bende kaldı, arkadaştan almıştım, servise göstermiştim, bir şeyi yok denmişti filan....1 senede 17 kez oto sanayi sitesine uğradım.bu sayede esnafla tanıştım, dost edindim. şarj dinamosunun dağıtması, klimanın çalışmaması, teybin bozuk oması ,radyonun çalışmaması, kaloriferin ısıtmaması, yakıt tahliye pompasının patlak olması, karterin delik olması, yağ eksiltmesi (3 ayda 1 litre kadar) gibi ufak tefek sorunlar işte.....keyifli şeyler yani, bozuldukça uzmanlaşıyorsun, ufkun açılıyor, hayatta duymadığın şeyleri öğreniyorsun. en keyiflisi elbette şarj dinamosu. bozulunca ne olur dersen şöyle oluyor, önce farlar söndü gece karayolunda, sonra araç öksürmeye başladı, sonra motor sustu, sonra zar zor çalışan teyp, sonra aracın iç aydınlatması. sonra tak diye durdu.
    sağ ön tekerde 2 , sol önde 1 bijonun kesik olmasından bahsetmiyorum. aracın bir de arada bir yanan hararet lambası vardı. o ne güzel bir kırmızıdır.
    ama öğrendiğim en önemli şey ki bu bana büyük ders oldu, aracın hacizli çıkması. yani yakın arkadaştan alıyorsun tescili noteri filan boşveriyorsun. ta ki 3 ay sonra ya ne olur olmaz devrini alayım diye emniyete gittiğinde araç hacizli deyiveriyor ya polisler. donup kalıyorsun.

    eskiden ikinci el sahiden ucuzdu da bu gün ikinci el sıfırdan pahalıyken sıfır almak mallıktır diyen adam malın önde gidenidir. adam az önce toyota facebbok sayfasına yazmış ''auris almak için x bayinize gittim. bendeki 2013 auris 1.33 e 44 000 lira verdiniz, bundan sonra benim için bittiniz, toyotanın ikinci el piyasası hani iyiydi ''
    mantık bu, elemanın sıfırı 49000 lira liste fiyatlı, pazarlıkla rahat rahat 47 ye bırakılan 2 yaşındaki aracına toyota 44 lira vermiş takasta, dananın zoruna gitmiş. sanıyor ki 47- 48 filan eder benim arabam. çünkü koltuğuna benim çok değerli kıçım şeref verdi. boru mu ?
    böyle salak bir piyasada 2.el araç maraç alınmaz. gider daica alırım sıfır alırım.

  • serie a: ertelendi
    avusturya ligi: ertelendi
    la liga: ertelendi
    ligue 1: seyircisiz
    premier lig: seyircisiz
    avrupa ligi: seyircisiz
    şampiyonlar ligi: seyircisiz
    süper lig: zabaha gadar burdayıkk

  • "kadınları anlamak istiyorsanız 1 saat açık havada durun. ne alaka diyorsanız, zaten anlamayacaksınız en azında beyninize oksijen gitsin."

    "ülkemizde beden eğitimine bakış şöyleydi: beden ilk ders olsun okula eşofmanla gideyim, son ders olsun eve eşofmanla döneyim."

  • j burger!!!! bir arkadaşım yönlendirmesi ile ilk defa gittiğim ve o günden beri yaşadığım pişmanlığımı atlatamadığım mekan. keşke daha çok yiyebilseydim.

    şimdi amma abarttın diyenler olursa, özgünlüğe aç bir insan olarak, artık basma kalıp hamburger yapan mekanlardan bıktığım için dışarıya çıktığımda yiyecek olarak hamburgeri tercih etmem. ancak damak tadına güvendiğim bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine bir şekilde gittiğim mekan.

    öncelikle her soruma sabırla cevap verdikleri için personele teşekkür ederim. gerçekten müşteriye karşı nasıl nezaket göstereceklerini ve nasıl satış yapacaklarını çok iyi biliyorlar.

    hamburgerlerinde kullandıkları ketçap, mayonez ve diğer sosları kendileri yapıyorlar. her tadına bakışınızda farklı derinlikler buluyorsunuz ve bu da yemeğin çekiciliğini arttırıyor.

    acak belki ketçapı daha kıvamlı yapsalardı diye düşünmedim değil!!!

    hamburger ekmekleri anladığım kadarıyla dışarıda anlaştıkları bir fırından kendi reçeteleri ile yapılıyor. ekmekler her zaman taze ve tat olarak baskın değil.

    peyniri kullanış şekilleri sevdim. ancak sanırım kaşar peyniri kullanıyorlar, bu tarz hamburgerlerde chedarı tercih ederim. chedar aroması ve kendi yağı ile kaşara göre daha farklı bir tat katıyor hamburger köftesine.

    şimdi adını hatırlamadığım ancak ekmeğin üstünde peynir ve domates sosu olan içi pastırmalı, bir köfte, bir bonfile li hamburgerinin büyük boyundan yedim. ilk defa hamburgeri çatalla yediğim için etrafımdan birparça çekindim ancak sonrasında sevisi yapan arkadaşa sorduğumda durumun çok normal olduğunu öğrendim.

    fiyat olarak; maalesef bizim ülkemizde nereye giderseniz gidin, farklı bir şey yediğiniz zaman fiyatlar hemen yükseliyor. j burger için de aynısı geçerli yediğim hamburger 24 tlydi yanlış hatırlamıyorsam. iki kişi, iki kola bir büyük bir küçük boy hamburger, ortaya bir patates kızartması 60 tl civarında ödedim. ha yanlış anlaşılma olmasın diğer yerlere bakınca parasını hak ettiği kesin.