hesabın var mı? giriş yap

  • bugün gerçekleşmiş olaydır.yürekli konuşmasından dolayı kendisini tebrik ediyorum.

    "mevcut trabzon belediye başkanı’nın kendi siyasi geleceği adına trabzonspor’umuzu siyasete malzeme yapışını büyük bir düş kırıklığı içinde öğrenmiş bulunmaktayım. bizim için trabzonspor bayrağı ülkemizin asil ve öpülesi türk bayrağından sonra gelen 2.sırada gelen kutsal bir bayraktır.
    bir trabzonlu ve trabzonsporlu taraftar, kongre üyesi bir delege olarak gürül gürül, kutsal ana sütümüz gibi olan trabzonspor’umuzun adeta canlı canlı etlerinin parçalanmasına artık dayanamıyorum. bize su, bize cesaret, bize umut, bize kuvvet, bize kimlik, bize yaşama sevinci olan trabzonspor’umuzun bir başka camiaya ait kişiye, hem de uefa’da trabzonspor’a karşı bir nefer gibi çalışmış şaibeli bir siyasetçiye malzeme olmasını asla kabul etmiyor ve kendi adıma “artık yeter” diyorum.
    trabzonspor bütün siyasi partilerin üstünde bir camia ve tarihinde çok değerli spor ve futbol insanlarını barındırmış büyük bir kulüptür. dolayısıyla trabzonspor’un emeğinin üzerine basmış, başka bir camiaya ait olan kişinin adının tesislere verilmesini asla kabul etmeyeceğimi belirterek, karanlığa bir ışık yakarcasına kendimi feda ederek, gereğini yapıyorum.
    bu tarihten itibaren yıllardır bir parçası olmaktan gurur duyduğum, tribünlerinde ağladığım, sevindiğim, dünyaya kafa tutmayı öğrendiğim trabzonspor’umun hem onur hem de kulüp üyeliğinden istifa ettiğimi üzülerek bildiriyorum.
    ayrıca camiamızın saygın bireylerine güneşli günler dileyerek, saygılarımı sunarken, geri kalan bencil ve menfaatçi insanlara da “yiyin efendiler yiyin, aksırana kadar, tıksırana kadar yiyin.” diyorum."

    volkan konak

  • (bkz: chainard sen misin?)

    tamam ulan anladık. türkiye'deki tecavüzlerin sebebi malum din, malum parti ve malum şahıs değil. heryerde oluyo.

    edit üzerine gelen edit: başlık sahibi yazara sormak istediğim şey;
    birincisi eleştiri yaptığı için eleştirdiğin insanlar tecavüz hakkında ne düşünse veya ne tepki gösterse sen bu başlığı açma ihtiyacı duymazdın? yazdıklarına göre tepkisiz kalması gerekiyor ki bu normalleştirmedir.
    ikincisi tecavüzlere tepki göstermeleri için sadece türkiye'de mi yaşanıyor olması gerekmekte?

    senin o beğenmediğin 'sanrı insanı' tecavüze tepki göstermek için ülke,coğrafya,ırk,dost ayırt etmez. yobazlar, örümcek kafalar ise anasını bacısını hocalara, geri kalanları da kendilerine helal gördükleri için tepkisiz kalırlar.

  • oruç falan tutmuyorum da engelle butonumu baya şenlendiren olay.

    iyiki gelmiş bu ramazan sözlükte ne kadar ergen mal var hepsini ortaya çıkardı daha ilk günden.

    keske biraz daha saygili olsak erzurumdaki saygisiz herife laf edip burada oruc tutanlari galyana getirmek ifade ozgurlugu degildir. oruc tutmayan kararina saygi istemekte ne kadar hakliysa oruc tutana da bu saygiyi gostermek zorundadir. insan irki duzelecekse anca boyle duzelir yoksa birbirimizle savasir dururuz.

  • yemek pişirmede altın kuralı unutmuyoruz: iyi yemek iyi malzeme ile yapılır.

    evet anlayacağınız üzere tüketici olarak pirinç seçmeyi bilmiyoruz. teknik ne kadar iyi olursa olsun pirinç seçmeyi bilmiyorsanız iyi pilav yapamazsınız. hadi tekniği bırak reyonda yer alan bazı pirinçlerde kalıntı olduğunu söylediğim halde umursanmıyorum.

    - son kullanma tarihine baktığınızı ve açıkta satılan pirinçleri zaten almadığınızı varsayarak diğer başlıklara geçiyorum.

    - öncelikle farklı boydaki pirinç tanelerinden uzak duruyoruz. farklı boydaki pirinç tanelerinin yapıları da farklıdır. farklı su çekme kapasitesine sahiptir. biri yumuşarken diğeri diri kalabilir. biri tane tane olmuşken diğeri çamur olabilir. eşit görünüm, eşit boyut önemli.

    - boyları aynı ama renkleri farklı olur mu? maalesef olmaz. yarısı beyaz yarısı şeffaf olduğunda yine üstteki sorunu yaşıyoruz.

    - tebeşirleşmiş pirinç demek olgunlaşmadan toplanmış pirinç demektir. genelde açıktan çuvalla satılan pirinçlerde karşılaşırım. bu arada siz mesaj atmadan ben söyleyeyim"-tebeşirleşmiş pirinç olgunlaşmamış pirinç değildir, toplandığı bölgedeki hava koşullarından dolayı pirinç tebeşirleşir" diye bir görüş de vardır ama benim için farketmez. tebeşirleşmiş pirinç dayanıksız pirinçtir. çabuk kırılır. mazisi ile ilgili kafa karışıklığı bizi ilgilendirmiyor. almıyoruz.

    - çeltikler uygun nemli ortamda toplanmadığında (nem yüksek olması durumunda) tanelerde bozulmalar oluşur. hani farklı renk diyorduk ya yukarıda. işte fermente olan pirinçlerde sararmalar oluşur. (hani dolaptaki kavanozda bir yıl kalan pirinçlerden bahsediyorum) pirinç kavrulduktan sonra acımsı bir koku meydana gelir. sararmış pirinç kalitesiz ya da kalitesini kaybı yaşamış pirinçtir.

    - ucunda siyah nokta olan pirinçte umarım mikrobiyal aktivite olmuştur. umarım diyorum çünkü eğer mikrobiyal aktivite olmamışsa ucunu böcek yemiştir. benim için ikisi de aynı şey ama ne bileyim işin içine böcek girince yüz felci gibi bişey geçiriyorsunuz. siyah noktalısını almayın işte.

    - evet. üzerinde kırmızı çizgiler olan pijamalı pirinçler var. çeltik fabrikada işlenirken kabuğu ayıklanmamış demek bu da. bu pirinçler kepeği alınmamış pirinçler olarak geçerler ve çoğu yerde kusurlu pirinç olarak gösterilirler. bana göre herhangi bir kusurları yoktur hatta vitamin ve mineral açısından daha besleyici oldukları bilinir. yalnızca su çekme kapasiteleri diğer pirinçlere göre farklıdır. deneme yanılma yöntemiyle bunu da ayarlayabilirsiniz.

    buraya kadar lezzetli yemek yeme isteklileri için yazdık. son paragrafı temiz ve adil gıda tüketimine kafayı takanlara ayıralım: bakanlık şu anda pirinçlerde kurşun kalıntısından başka bir şey araştırmıyor ama söylentiler yayılıyor. (bkz: kadmiyum) satın aldığınız pirincin nereden geldiğini öğrenmenizi ve bu konuda özellikle ergene havzasından elde edilen pirinçlere dikkat etmenizi öneririm.

    #95111366 burada "-yumurta bile kıramıyorum" diyen birinin bile kolayca yapacağı tarifi yazmıştım. şimdiye kadar bunu uygulayıp yapamayanı görmedim.

    #22109580 burada da diğer püf noktaları var işte.

    pirincimizi seçmeyi de öğrendik. geriye kullanılan suyun ph değeri kaldı sanırım.

  • bağ doku ekstrasellüler matriksinde bulunan, yüksek moleküllü, negatif yüklü, lineer polisakkarit. glikozaminoglikanlar içersinde sülfat grubu içermeyen tek üyedir. gözün vitreusunda, hyalin kıkırdakta, derinin epidermis ve dermis tabakalarında bulunur ve diğer maddelere göre çok daha büyük miktarda su tutma özelliği vardır. ortopedi, göz hastalıkları, romatoloji ve plastik cerrahide sık olarak kullanılır.
    diğer glikozaminoglikanlar: heparan sülfat, dermatan sülfat, kondroin sülfat, keratan sülfat ve heparindir.

  • +siri seni seviyorum.
    -öyle mi, teşekkür ederim.
    +sen de beni seviyor musun?
    -rehberinde askim var aramamı ister misin???

  • yaşam fikrinin insanları çıldırtmıyor oluşundan daha ilginç değildir. her an ölüme daha da yaklaşıldığı için her gün dünden daha iyi, yarından daha kötüdür. insanı rahatsız edecek olan şey, insana sıkıntı veren şey ölüm olmamalıdır. yaşıyor olmak, tüm sıkıntıların kaynağıdır.

    heinrich heine der ki;
    "uyku iyidir. ölüm daha iyi. ama en iyi şey aslında hiç doğmamış olmaktır."

  • an ıtıbarıyle kızılayın başlattığı kampanya.

    deprem anında devletın yardım etmesı lazımken mılletten sms ıle para ıstemek rezıllıktır.

    elazığ ıçın 100 mılyon tl toplanmıştı . ne oldu o paralara objektıf bır şekılde açıklayın ondan sonra milletten bağış isteyin.

  • çocukken yunus eğitmeni olmak isterdim, yunus parklarının bir işkence merkezi olduğunu öğrendiğimde, beden eğitimi öğretmeni olmaya karar verdim.

    ama babam bu hedefin çok küçük olduğunu bildirdi. şimdi iktisat mezunuyum. işsizim.

  • son 10 günün (toplam vefat / toplam vaka) oranları;
    4 nisan - 501/23934 = 0.021
    5 nisan - 574/27069 = 0.021
    6 nisan - 649/30217 = 0.021
    7 nisan - 725/34109 = 0.021
    8 nisan - 812/38226 = 0.021
    9 nisan - 908/42282 = 0.021
    10 nisan - 1006/47029 = 0.021
    11 nisan - 1101/52167 = 0.021
    12 nisan - 1198/56956 = 0.021
    13 nisan - 1296/61049 = 0.021

    binde bir bile sapma yok. acaba diğer ülkelerde de aynı mı? diyerek baktım; bu rakamlar son 9-10 günde, almanya'da (0,020-0,050) arası yani yüzde 3 ve ispanya'da (0,140-0,200) arası yani yüzde 6 değişiyor.. bizde bırak yüzde 1'i, binde 1 oynamıyor.. italya'da daha vahimdir de neyse...

    açıklanan bu rakamlara inananlara saygı duyarım, sonuçta elimizdeki tek veriler bunlar ama ben bu rakamların gerçeği yansıttığına inanmıyorum. üzücü.