hesabın var mı? giriş yap

  • bazı şaraplar şişelendikten sonra bile olgunlaşmaya devam ederler. bu şaraplar yıllandırılarak daha mükemmel hale getirililebilinir.
    bazı şaraplar taze tüketim için piyasaya sürülürler, ayrıca her şarap da yıllandırılmaya gelmez. bu sadece şarabın markasına değil mahsül yılına göre de değişebilir. genelde makul bir fiyata satılan yıllanılabilir şaraplar yaklaşık 3 ila 5 yıl saklanabilir. o da uygun saklama koşulları varsa (kaliteli mantar, ışık almayan ve yıl boyu 15-18 derece ısıyı sağlayan mekanlar). 10 yılın üzerinde saklanabilen şaraplar zaten ilk çıktıkları zaman bile oldukça pahalıdır.

  • değildir. 30 yaşımda her şeyimi kaybettim. psikolojim bozuldu. barınacak bir evim de yoktu, geçim kaynağım da. kariyerimi hiçe saydım ve sorumluluk almamak için garsonluk yaptım 1 yıldan fazla süre. sonrasında yavaş yavaş toparlandım. olumsuz şeyler herkesin başına gelebilir. 30 dan sonra yeniden doğdum. değiştim, geliştim. meğer 30 yaşıma kadar boş yaşamışım. kendimi yeniden buldum. şuan özel bir şirkette birim müdürü olarak görev yapıyorum ve o buhranlı günleri geride bıraktım. yani güzel arkadaşım 30 yaş hiçbir şey için geç değildir.
    edit: birim müdürü olarak 5 yıldır çalışıyorum ve şuan 37 yaşımdayım. 34 de evlendim ve 6 aylık da kızım var.

  • hala türk silahlı kuvvetleri başlığında ayinler yapanlara duyurulması gereken taziyedir.

    tsk 2008-2011 arasında bahanelerle derdest edildi; temmuz 2011'de de ışık koşaner ve kuvvet komutanlarının da istifasıyla lağvını gerçekleştirmiş bir kurum.

  • monotonlaşan ilişkiye heyecan katması muhtemel sıcacık bir sürpriz. sevgilimiz bebiş gibi uyurken onun dalağını söküp yine uyandırmadan geri takabiliriz. sabah ise sevgilinin yatağına gümüş tepside tek güllü kahvaltısını getirip, çilek reçeli ile tereyağı kasesi arasına gece gerçekleştirdiğimiz operasyonun birkaç fotoğrafını koyabilir, fotoğrafların altına "aşkımın dalağı bile başka güzel:))" ve "çok güzel uyuyordun, uyandırmaya kıyamadım benim canım sevgilim:))" yazabiliriz. sevgili bu sürpriz karşısında kesinlikle çok şaşıracak ve bize bakışı tamamen değişecektir.

    sevgilimizin operasyon esnasında uyanması ve bizi elinde kendi dalağıyla görmesi durumunda ise ilişkimizin biteceğini ve en az 8 yıl ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yiyebileceğimizi de unutmamalıyız. bakın hem 8 yıl hem ağırlaştırılmış müebbet. "lan ben 8 yılın sonunda çıkıyor muyum, yoksa sonsuza kadar içerde mi yatacağım?" diye düşünürken insan dellenir valla. cezanın korkunçluğuna bakın...

    önemli not: bu entry'imin tüm haklarını çağan ırmak'a satmak istiyorum. kendisi korku ve aşk filmi karışımı olacak ıssız adam 2 projesi için bu entryi kullanabilir bence. yalnız bu sahnede çalacak parça anlamazdın olmasın bu sefer. sevgilinin dalağını sökerken fonda ferhat göçer'den biri bana gelsin çalsın. zira ben ne zaman ferhat göçer'in sesini duysam dalağımı söküyorlarmış gibi hissediyorum. çağan lütfen bana ulaşmaya çalış... önemli.

  • adamın biri bara girmiş.

    üç duble viski içtikten sonra barmene dönmüş ve;

    -“ödeyecek param yok, ama cebimde 25 santimlik bir piyanist var. sana istediğin her şarkıyı çalabilir..” demiş.

    barmen sert bir ses tonuyla;

    -“hadi oradan sarhoş” demiş.

    adam o anda elini cebine atmış. 25 santim boyunda gerçek bir piyanist çıkarmış. üstelik piyanosu da önünde...

    barmen şaşkın bakışlarla;

    -“türk marşı” diyebilmiş kısık bir ses tonuyla.

    bir döktürmüş ki sormayın, 25 santimlik piyanist...

    -“bu nasıl iş” demiş barmen şaşkınlık içinde barda içen adama...

    adam cevap vermiş;

    -“hurdalıkta bir lamba buldum, bin yıllık. parlatmak için ovarken içinden bir cin çıktı. bin yaşında, çökmüş ve kulakları da zor duyuyor.”

    elini öbür cebine atmış, çok eski bir lamba çıkarmış. barmenin önüne koymuş.

    -“ovala ve dilek dile” demiş...

    barmen ovalamış lambayı hakikaten ihtiyar, ayakta zor duran bir cin...

    cinin bir eli kulağında; “haa... hii...” deyip duruyor barmene...

    barmen düşünmüş ve hemen bir dilek dilemiş;

    -“burada bu sigara dumanı ve içki kokuları arasında, iki ciğerim de perişan hale geldi. bana iki yeni ciğer” demiş.

    hooop!..

    barın başında, pos bıyıkları, kocaman şapkaları, yeşil kırmızı kılıkları ile iki yeniçeri belirmiş.

    barmen adama dönmüş ve;

    -“bu nasıl bir cin?!.. yeniçeri değil, yeni ciğer istemiştim” demiş.

    adam barmene cevap vermiş;

    -“ya ben 25 santimlik piyanist mi istedim sanıyorsun!.."

    debe için teşekkürler. fıkraların devamı gelecek... :)

    edit: bu fıkra mükerrerdir...

  • bu malikanenin her tuğlasında ,değerli halkımızın survivor sevdası ve gönderdiği sms'ler vardır.

    her metre karesinde bir ödül oyunu ,bir "ikisi de çok hızlı" vardır.

    türkiye manzaralı bir ev burası ,siz onu izledikce o da sizi izliyor ,siz izledikce manzarası güzelleşiyor, değeri artıyor.

  • sivil hayatında mandanın bokundan bile daha önemsiz görüldüklerinden, burada erkekçilik oynamışlar. 1 sene sonra o işkence ettikleri çocuk gibi birinin önünde süklüm püklüm iş isteyecek veya işinin görülmesi için yalvaracak. eminim ki bundan öte gidemeyecek zavallılar topluluğu.

  • yıllar önce ağzına kadar dolu bir iett otobüsünde arkalardan şoföre bir ses yükselir.

    - zaten akraba olduk, daha fazla alma da miras bölünmesin.