hesabın var mı? giriş yap

  • (bu çocukken en sevdiğim fıkra idi)

    soğuk savaş döneminde amerikalılar her yıl onlarca casus yetiştirip rusya'ya salıyorlarmış. hepsi de teker teker en geç bir hafta içinde yakalanıp özenle konuşturulup devlet sırlarını ifşa ediyormuş.

    en sonunda demişler ki, ülen bi tane yetiştirelim ama çok süper olsun. bi tane adamı almışlar, ana dili gibi rusça öğretmişler şive ve lehçelerine kadar. rus efsane ve masallarını tarihini örf ve adetlerini öğretmişler. bir dikişte bir şişe votka içmesini öğretmişler. göğüs kıllarını jiletle tıraş etmişler böyle kıvır kıvır rus denizciler gibi göğüs kılları olmuş.

    dövüş sanatlari teknoloji vs zaten öğretmişler. neyse bu casusu uçaktan paraşütle rusyanın yakınlarında bir kasabaya atmışlar.

    paraşüt açılmamış ölmüş. (eheh şaka şaka)

    casusumuz rusyada bir bara gitmiş hemen. rusça bir votka istemiş. barmen bir kez yüzüne bakmış ve "hoşgeldin amerikalı" demiş.
    casus anında adamın yanına koşmuş. "bayım" demiş, "nereden anladın"

    -zenci rus olmaz ki.

  • - ehe ehe baba adımızı da yazalım mı (öğrencilerin sınav kağıdına ad soyaddan baska bilumum sey yazmalarını talep eden hocaya sorulan sımarık soru)
    - biliyosan yaz tabi. (hocanın cevabı)
    gercek bir öyküdür

  • 21 aralık 1891'de springfieldeki spor salonunun karşılıklı iki duvarına şeftali sepetleri astı. ögrencilere 1 top verdi ve yeni oyunun on üç kuralını açıkladı. böylece basketbol dogmuş oluyordu. hayatının geri kalanında vaizlik ve koçluk yapmıştır.(kansas üniversitesi) ilk basketbol kurallarında top sürmek yoktu. oyuncular topu pas vererek diger alana taşıyorlardı.

  • bu adamları kulaç atarken hiç görmedim. hep 2km ötede sadece kafaları gözükecek şekilde duruyorlar denizde ama oraya nasıl gidiyorlar muammadır benim için.

  • hayal etmekte zorlandigim aga. yahu ben kardesimi sandiga gitmeye ikna edemiyorum adamin bir lafiyla nasil oluyor da 7000 kisi hem de onun istedigi partiye oy atiyor.

  • travma anında kontrol hissinin az olması, kadın olmak ve travmaya verilen ilk tepkinin yüksek olması ptsd geliştirmede risk faktörleri arasındadır.
    her travma sonrası stres bozukluğu ptsd değildir. süreçinde yinelenen vahşet görüntüleri, kabuslar, aşırı irkilme tepkileri, nedensiz öfke ve suçlu hissetme vs vs semptomlarının bir aydan fazla sürmesi durumunda tanı konur. aynı semtomların bir aydan kısa sürede kesilmesi durumunda acute stress disorder kategorisine girer. netekim tecavüz, deprem, ciddi bir kaza atlatmıiş veya böyle bir olaydan zarar göreceği algısına varmış kişide akut stres bozukluğunun raslatması çok olasıdır. akut rahatsızlığın ptsdye dönüşmesinde işse risk faktörlerinin bulunması rol oynar.
    tecavüz vakalarından genelde zarar kişin tanıdığı birinden geldiğinden travma atlatan kişi, sosyal çevresinden bir çekilme yaşar, kimseye güveneme olur ve yalnızlık yaşadıklarına duyduğu öfkeyle birleşerek semptomları arttırır. hayat akışında bozukluk ve gerileme gözlenir. kişi ne kadar unutmaya çalışırsa, hafıza o kadar kuvvetlendiğinden kabuslar daha belirgin bir bişimde vahşet görüntüleri içerir ve kabuslardan kurtulmak için uykusuz kalma yoluna giden hastada konsantrasyon bozuklukları sıkça rapor edilir. bu semptomlar kişilik bölünmesinde de görülen kendine yabancılaşma, örneğin aynada kedini tanıyamama gibi, belirtileri de beraberinde getirir.

    evet, bugün ptsdnin belirtileri ve risk faktörlerine değindik. ne kadar kötü bir şey olduğunu hep beraber gördük. bir daha görüşmek üzere, esen kalın.

  • islamcılardan gına gelmesi ... yeter lan , rahat bırakın artık dünyanın yakasını