ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hiç kitap okumayanlara önerilecek ilk kitap
-
polisiye türünde olması mantıklı olacak bir kitaptır. kitap okuma alışkanlığı kazandırması açısından sürükleyici ve kaliteli polisiye romanları/hikayeleri bir adım daha önde görüyorum. kalınlığıyla korkutmayan, içeriğiyle keyiflendiren, hızlıca sonuca giden polisiye deyince de aklıma ilk sherlock holmes hikayeleri geliyor. yerli yazarlarımızdan ahmet ümit'in çoğu kitabı bu açıdan güzeldir.
polisiye kitapları bir kenara koyarsak ben şahsen tanıdığım az kitap okuyan kişilere sıklıkla sait faik'in öykü kitaplarını(özellikle lüzumsuz adam), çehov'un seçme öykülerini, stefan zweig'in satranç'ını ve amok koşucusu'nu öneriyorum.
bazı yazar arkadaşlarımızın ulysses, tutunamayanlar, yabancı gibi kitapları önerdiklerini görüyorum ki bu oldukça saçma geliyor. tamam,güzel, siz bu kitapları okumuşsunuz, bunu belirtme ihtiyacı hissetmişsiniz (ki bahse girerim ulysses'i okuduğunu iddia eden kişileri çoğu bitirememiştir) ama hiç kitap okumayan birine bu kitapları önerirseniz en az bir kaç yıl daha bir şey okumamalarını garanti altına almış olursunuz.
whatsapp için türkçe karşılık önerileri
-
(bkz: nettin)
3 nisan 2020 maske takma zorunluluğu getirilmesi
-
devlet maske dağıtmak zorundadır.
maskemi var lan ortalıkta.
1 aydır hasta olan taksın dediniz maske. hastaya kalsın diye almadık, depolamadık, stoklamadık.
ben nasıl bulacağım bu açıklamadan sonra?
ben nasıl para vereceğim maskeye?
herkesi zengin mi sanıyorsunuz?
belediyeler dağıtmaya başlamış- ankara ve istanbul - yetmez ama iyi adımlar. merkezi hükümette halkına hızlıca destek vermelidir.
yusuf yerkel'in oğlunun yoğun bakımda olması
-
allah kimseyi cocuguyla sinamasin dedirten olay. bu cok serefli adami bile.
11-12 nisan 2020 günü fırınlara nasıl gidileceği
-
pijamayla gidersek fırına gittiğimizi anlarlar bence
5 dakikalık oksijeni kalan astronot
-
bir ayağı kraterdedir.
mehmet topal'ın bekir irtegün'e yaptığı hareket
-
mehmet, topal mopal ama sağlam geçiriyor. hatta geçirmeden önce bir hemoroid kontrolü yapıyor. temiz olduğunu görünce dayanıyor. aga her zaman demişimdir, bu devirde bir körden korkacaksın bir de topaldan.
kişinin gözlediği en büyük toplumsal değişim
-
cahilliğin hükmü.
önceden okumak kıymetliydi. okuyan, bilen insanın görüşleri, alanında uzman kişilerin söyledikleri dinlenirdi. son 19 senedir cahiller toplumda nerelere gelebileceğini görerek pervasızlaştı. okumanın, bilmenin kıymeti kalmadı. köylü kurnazları normalde gelemeyecekleri statülere yalakalıkla, çakallıkla geldi. cahillik bu topraklar üzerinde yeniden hüküm sürmeye başladı.
tarihin en mutsuz nesli
-
biziz.
mutsuzuz olm. hep bi arayıştayız, hep bi yarışta.
amaçsızız. bizi peşinden sürükleyecek bi ideoloji yada hedef yok.
tatminsiziz. herşeyi denedik, herşeyi tükettik.
yalnızız. etrafımız kalabalıkken de yalnızız. yalnız hissetmedigimiz tek yer kardeşlerimizle uyuduğumuz odada "susadım" diye uyandığımızda bi bardak suyu koşarak getiren o melekle yaşadığımız zamanlardı.
kandırıldık. hepimize yalan söylediler. hepimize süperstar olacaksın dediler. şimdi ekşide yazıyoruz.
ne edebiyat çağına yetiştik ne felsefe çağına. ne savaşı gördük ne büyük buhranı.
fotoğrafı bile içinde olmak için, oradaydım demek için çekiyoruz. yazık oldu bize be... iyi çocuklardık aslında. ziyan olduk.
zorunlu edit:
debe olsun diye yazmadım ama iki yüz küsür defa favlanınca dikkati mi çekti ve diğer entryleri de okudum. fight clup eleştirisi getirenlere; bu sözlükte fight clup taki o sahneyi kimsenin bilmediğini, öylece yutturabileceğimi düşünmeniz enteresan. buna arak yada çakma değil gönderme denir. işin ekstra hazin yanı bildiğimiz en sistem muhalifi eleştirinin de yine bir pop kültür ürünü olan hollywood yapımı bir film olması.
kandırıldık. hepimize umut vaadeden delikanlı dediler, şimdi ekşi de yazıyoruz.
ne edebiyat çağına yetiştik ne felsefe çağına. büyük buhran... hani şu gazap üzümleri'ndeki dönem... yaşamadık.
çarıklarımızı da yemedik.
mutsuzuz.
amaçsızız.
tatminsiziz.
yalnızız.
ve dün gece bütün bunların etkisiyle, format falan da takmadan, dilime geldiği gibi yazdım.
canım sıkıldı şimdi... şu farklı renkte bağcıkları olan converse’lerimi giyeyim de kulağımda kulaklık, aklımda derin düşünceler, hiç dikkat çekmeden, çekmek de istemeden istiklal’de biraz yürüyeyim.
sana enerji yükleyeceğim birinci olacaksın
-
sabah sabah bir insan nasıl bu kadar gerizekalı olabilir diye sorduran olay. gerçekten nasıl?
edit: (bkz: ekşi sözlük enerji yükleme veri tabanı) abazalar hemen değerlendirir bunu bence.
25 ekim 2015 fenerbahçe galatasaray maçı
migros'un alkol yasağına uymaması
-
olması gereken tavırdır.
yeter ya, adamlar ne dese ferman sayılıyor
kimse padişah değil. burası türkiye cumhuriyeti, laik bir hukuk devleti.
isteyen zemzem içer isteyen rakı, bırakın ortaçağ zihniyetini
üç beş marjinalin komplekslerine ve şahsi ego tatminine göre yönetilmeyecek kadar büyük bir ülkeyiz.