hesabın var mı? giriş yap

  • herhangi bir dış etkene bağlı olmayan, genelde fizyolojik olarak teşhis edilemeyen ağrılardır.
    kalbi kırılan birinin kalbine acı saplanması, boğuluyormuş gibi hisseden kişinin nefes alamaması, fazla sorumluluk altında bunalmış kişinin omuz ağrısı çekmesi gibi örnekleri olduğu gibi istemeden kürtaj olmuş bir kadının kürtaj olmamışcasına doğum sancısı çekmesi de psikosomatiktir. dışarıdan ölçülemeyen, nedeni belirlenemeyen ancak yaşayan kişinin gerçekten yaşadığı acılar ve ağrılardır.
    kişisel fikrime göre psikolojik bozuklukların bedene vurması psikolojik sorunların ciddiye alınmamasından ve depresyon, mutsuzluk gibi hayatın gerçeği olan olguların yapay ya da yok sayılmasından -hatta şımarıklık addedilmesinden- ileri gelir. kişi bilinçaltında gerçekten kaale alınan bir rahatsızlık yaratır. acısını kaale alınmayan acısını somutlar ve hastalığa çevirir.
    kanserin ya da tümörlerin psikosomatik olduğuna varan hipotezler olsa da gerçekçi görünmemektedirler.
    ancak kişilerin kendi algılarının bedenleri üzerindeki etkisi yadsınamaz boyutlardadır.
    kişisel bir örneğimi paylaşmak gerekirse: kendimi sıkışmış, hareket edemez, çaresiz hissettiğim ve bu çaresizlik kaynaklı olarak çok acı çektiğim bir dönemde omuz ve kollarımda ağrılar hissetmeye başlamıştım. bu ağrılar sanki dar bir koridorda kapalı kalmışım da bir kapıyı ya da duvarları zorlamışım da morarmışlar gibi bir imgeyle geliyordu. ve gerçekten çok ağrı çekiyordum. oysa sadece imge düzeyindeydiler ve hiçbir yere çarpmamıştım kollarımı.
    bu ve benzeri ağrı ve acıların kökleri -fiziksel bir nedenleri yoksa- zihinde yaratılan çeşitli imgelerde bulunabileceği gibi -birisi sizi o kadar sıkıyordur ki canlanan imge birinin boğazınızı sıkıyor oluşudur ve nefes alamama olarak cereyan eder örneğin- bağışıklık sisteminizin en korunmasız bıraktığı en hassas uzuvlarda sıradan rahatsızlıklar olarak da gösterebilirler kendilerini.
    insan psikolojik sorunlarını küçümsemek, inkar etmek ya da görmezden gelmek yerine, bedenine yansımadan kabullenip üstesinden gelmeye çalışmalıdır. inkar ancak daha da zor bir tedavi sürecine sebep olur.

  • yandaş olmamak..

    özellikle sanat camiasındaki tiyatrocu, şarkıcı, sinemacı isimlerin para amacı güden işleri söz konusu olduğu için 13 yıldır nasıl direndiklerine hayret ediyorum. helal olsun, hakikaten zor iş. gencebay gibi, inanır gibi işin kolayına kaçmak paraya para katmak varken direnen levent üzümcü gibi sanatçılara hayret ediyorum. omurga böyle bir şey..

  • (bkz: kölelik)
    100 yıl sonra insanlar bugünlere bakıp insanlar köle gibi çalışıyormuş diyecekler aynı bizim 100 yıl önceki duruma bakıp dediğimiz gibi.

    (2019 yılında yapılan ekleme) batılı devletler şimdiden 4 gün çalışma 3 gün tatili konuşmaya tartışmaya başladı bile.

  • burda bu başlıkta yazılanları okuyunca, anamın da izmirli olduğu için, yollu olduğunu öğrendim. gideyim bıçaklayayım da yiğit has anadolu erkeği olduğum belli olsun.

    tanım; diğer anadolu kızları gibi iyidirler hoşturlar.