ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çocuğum dahi sendromu
-
http://www.egitimpedia.com/…meyen-bir-okula-gidiyor
yıllardır savunduğum şey... "çocuğum 3 yaşında ıpad kullanıyor" diye sevinen aileler durumun farkında değil. sonrası da bu gelecek; "aslında çok zeki oyunları falan oynuyor hep ama ders çalışmıyor hiç" çalışmaz çünkü çocuğun aptal. tek bildiği şey parmağını sağa sola doğru kaydırmak! abd bunu fark etmiş olacak ki code.org'u kurdu... bilgisayar oyunu oynamak yerine "bilgisayar oyunu yapmak"
edit: imlağ
erkek çocuk doğurmak için yapılması gerekenler
-
2 rekat konusuna dikkat etmek lazım. benim bir arkadaşımın eşi 1 rekat kıldı. koyun doğurdu. kurbanda kesip yedik. ama güzeldi.
chp'nin bilal'e anlatırcasına hazırladığı grafik
-
adam diyor ki "3 öğün simit bile yeseniz açsınız, aç."
adamlar anlıyor "kundaktaki bebeğe simit yedirin, çay içirin, adam gibi sıçsın."
hey gidi güzel ülkem hey.
en tehlikeli kesim okumuş kesim
-
sebahattin zaim üniversitesi rektör yardımcısı prof. dr. bülent arı'nın bir televizyon programında yaptığı açıklamadır.
haber linki;
http://www.cumhuriyet.com.tr/…sim_okumus_kesim.html
bana göre demek istediği; bu çarkı döndürecek olan bilgisizliktir.
coronavirüslü hastanın doktora tükürmesi
-
bu tip hastalar için doktorlara uyuşturucu iğne atan tüfeklerden vermek lazım.
uzaktan vurup bayıltsınlar, ondan sonra teşhis ve tedavi sürecine geçilebilir.
edit: hatta bu görevi yapacak doktorları da buldum , sniper anestezi uzmanları.
snistezistler..
kadınlar için murphy kuralları
-
eve kapanip ders calisirken kalemle topladigin saclar sahane bir sekil alir, disari cikarken binbir cesit tokayla bi milyon kere denesen de bir daha o saci yapamazsin.
sözlükçülerin yediği tarihi ayarlar
-
en fenasını guitar hero oyununda yediğim ayar. oyunda pek tecrübem yok, bir elin parmaklarını geçmez oynamam. neyse arkadaşlarla gidiyoruz arada bu oyuna, yalnız gittiğimiz mekanda müthiş güzel bir kız çalışıyor. sadece bu kızı görmek için oynamaya gelen var aramızda o derece. ben bi önceki gün easy'den medium'a geçtim diye kendi gitarımın zorluk derecesini medium'a çıkardım nasıl olsa çalıyorum diye, neyime güveniyorsam artık. başladık oynamaya arkadaşlar takır takır çalarken ben batırıyorum sürekli. 4-5 notadan bir tanesine basabiliyorum sadece. en sonunda her başarısız oyuncunun verdiği tepkiyi verdim: '' bu bozuk ya, çalışmıyor !'' değiştirelim bu gitarı dedim. arkadaş seslendi stüdyodan, derken o müthiş güzel kız geldi: "buyrun sorun nedir?" dedik 'bu gitar çalışmıyor değiştirmek istiyoruz.' 'ben bi bakayım' dedi. aldı eline gitarı, zorluğu en yüksek seviyeye getirdi. tam olarak hatırlamıyorum ama benim çalamadığımdan oldukça zor bi parçayı açtı başladı çalmaya. ama nasıl çalmak. tek bir nota kaçırmıyor. arkadaşlar bi bana bakıyor bir de ekrana. ben boncuk boncuk terliyorum. kız da durmuyor hala çalıyor; o çaldıkça ben terliyorum ben terledikçe o döktürüyor. kız şarkıyı bitirene kadar hatasız çaldı. gitarı uzattı bana kayıtsız bir ifadeyle: "ben bunda bir sorun göremedim?" benim artık kafamdan duman çıkıyor, yüzüm kızarmış domates gibi. sessizce aldım gitarı. o günden sonra bi daha gidemedim oraya. masa tenisi oynuyorum artık, daha eğlenceli zaten.
ahu yağtu'nun ayakları
-
(bkz: tutankamun)
aldatan sevgilinin işyerine çelenk göndermek
-
heykelin yapılsa taşaklarına beton yetmez yüce insan. önünde saygıyla eğiliyorum.