hesabın var mı? giriş yap

  • bu da yeni moda cıktı.
    toksik insanlari, negatif insanlari hayatinizdan çıkarın mottosuyla, insanlarin tahamullsuzlugunu normallestirmeden baska bir sey degil.

    sevdiğimiz insanlar zor günlerden geciyor, bunu paylasmiyor ve negatif enerji saçıyor olabilir.
    ya da yakınızdaki insanlar cok farkli sorunlarla boğuşuyor olabilir.
    ınsanları hayatinizdan çıkarıp kaybetmek yerine onlari kazananın.
    herkes her an cok mutlu olmak, olmuyorsa bile mutlu gözükmek zorunda degil.
    gercek hayat sizin tozpembeye bürünmüş instagram sayfanız değil.
    gerçekci olun ve insanlara bu zor dönemde daha yapıcı davranin.

  • sadece ve sadece tatil.

    haftasonu olsa da şunu yapsam. izin alsam da bunu yapsam.
    keşke her gün konser filan olsa.
    yaz gelse de şöyle olsa.
    kışın acaba şu ülkeye mi gitsem?
    eve gidince hangisini izlesem?
    işten çıkınca ne yesem de keyiflensem?

  • ısı ve sıcaklık; futbol ve şiddet, saygı ve yalakalık gibi arasında belli bir fark olan iki kavram değil, iki apayrı olgudur ama aynı futbol ve şiddet, saygı ve yalakalık örneklerinde olduğu gibi sürekli birbirleriyle karıştırılırlar. dolayısıyla fark, ancak iki olgunun ayrı ayrı tanımını yapmakla açıklanabilir.

    ısı, bir enerji türüdür. diğer enerji türlerine çevrilebilir. her madde de belli bir miktar ısı içerir. ısı birimi olarak enerji birimleri kullanılır (joule, kalori, vs).

    sıcaklık ise maddenin bir hal özelliğidir. madde ısı enerjisi aldığında sıcaklığı genellikle artar. aslında madde herhangi bir şekilde enerji aldığında sıcaklığı genellikle artar. dizel motorda piston havayı sıkıştırdığında havanın sıcaklığı mazotun yanma sıcaklığına ulaşacak kadar artar, mazot silindire püskürtüldüğünde elektrik kıvılcımı olmadan yanar. bir ataşı alıp belli bir noktasını deliler gibi bükerek veya bir bozuk parayı elinize sürterek sıcaklığını artırabilirsiniz. sıcaklık birimi derecedir, fizik, kimya vb erbabı arasında "derece celcius", "derece fahrenheit" diye okunur. (not: 20 santigrad derece 10 santigrad derecenin iki katı sıcak değildir, isteyen 10 ve 20 santigrad derece sıcaklıkları fahrenheit'a çevirip görebilir. 1000 joule 500 joule'ün iki katıdır.)

    fark herkes tarafından anlaşılabilsin diye bu iki kavram arasındaki bazı nüansları söyleyelim: iki farklı maddeye aynı ısıyı verdiğinizde sıcaklıkları aynı miktarda artmaz. iki madde arasında ısı farkı olması ısı akışına yol açmaz, sıcaklık farkı olması ısı akışına yol açar. ısı akışının hızı maddelerin arasındaki ısının değil, sıcaklığın farkına göre değişir. 10 derecede 10 gram suyla 20 gram suyun sıcaklıkları aynıdır, ama 20 gram suyun ısısı 10 gram suyunkinin iki katıdır. bir maddenin ne kadar genleşeceği o maddenin sıcaklığına bağlıdır, ısısına değil. (hesaplarken genleşme katsayısı sıcaklık artışıyla çarpılır, ısı artışıyla değil.)

    bakın burada iki kavramın birbirine karışmasına zemin hazırlayan bir duruma şahit olmaktayız. üçüncü paragraf boyunca sıcaklık artar, sıcaklığı artırabilirsiniz falan yazdım. halbuki başka yerde olsa ısınır, ısıtabilirsiniz derim, değil mi? sıcaklığın artmasına ısınma denmesinin de bu iki kavramın birbirine karıştırılmasında payı vardır.

    gündelik hayatta fark önemli değildir. "ısı 40 derece" denildiğinde herkes anlar. bir şeyin sıcaklığını artırmak istediğimizde genellikle ısı uygularız, uygulamadığımız zaman da yapılan işin adı 'ısıtmak'tır. zaten fizik profesörleri bile kütlelerinin değil ağırlıklarının 70 kilo olduğunu söyler. ancak fark vardır ve sadece gündelik hayatta önemli değildir. dükkan sahibine gidip "kestiğin faturayla tuttuğun stok kaydı arasındaki fark da çok gereksiz bir detay yani, ikisinde de malın senden çıktığı belli" dediğinizde dükkan sahibi size kafa atabilir, ya sabır çekebilir veya doğrusunu anlatıcam diye adamda kafa bırakmayabilir. aynı adam bilimle, teknikle ilgili bir iş yaparken "ısıyla sıcaklık arasında fark mı olurmuş" dediğinizde de aynı seçenekleri önünde bulacaktır.

    (bkz: kutle ile agirlik arasindaki fark)

  • pek ilginç şeyler çıkabilir aralarından. benim babam mesela okul yıllarında saçı bi tuhaf uzatmış böyle ense ağırlıklı ;tam ankaragücü kalecisi modeli gibi değil ama, yani kaleci-beatles arası tuhaf bi tarz, neyse hadi bunu anlarım. ispanyol paça pantolonlar giymiş,bunu da anlarım. o dönem öyleymiş derim geçerim.

    ama be adam sen o "daldığı denizden aniden çıkan adam" pozunu nasıl verdin? neye güvendin anlamadım ki?? belli ki bi arkadaşına çektirdin bunu, allahını seversen ne dedin ya "kardeş bak şimdi ben dalıyorum,böyle birden ayaklarımla kuma vurup fırlatacam kendimi, kafayı geriye atıcam saçlar savrulsun diye,tam yarı belime kadar sudan çıkınca çekicen beni" mi dedin,nasıl ikna ettin bilmiyorum.

    ayrıca daldığın yerin boyu geçmediği belli oluyo, arkada çocuk var ahahahah.

  • aa, "abi bi beş dakikanız var mı? ben gümrükte çalışıyorum da.."nın sitesi çıkmış...

  • yumurtanin cirpildiktan sonra icine evde yenebilir ne varsa konulup tavada pisirilis sekline verilen genel ad.