hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: gökhan semiz)

    kendisi daha önce bir başka trafik kazasından arabanın kapısını açıp atlayarak kurtulduğu için vefat ettiği kazada da aynı şeyi yapmış ve arabadaki kimsenin burnu bile kanamamışken, o kafasını bariyerlere çarparak vefat etmişti. ayrıntıları bilme sebebim akrabamız olması. hatta cenazenin yıkanması sırasında dedem de vardı. vücudundaki kaza izlerini anlatmıştı. çocuktum o zaman çok ürpermiştim.

    edit:imla

  • kafası trilyon olmuş elemanın, elinde mikrofon gözünde güneş gözlüğü ve kafasında fesiyle dolaşan bir muhabir tarafından durdurulmasının tribini yaşamaya kalktım da, dağlara taşlara. vay amk.

  • ilk bölüm itibariyle şimdiye kadar izlediğim en iyi uyarlama ünvanını haketmiş dizi. kitaptaki anlatı ile oldukça paralel bir dil tutturmuşlar. diğer entarilerde belirtildiği gibi mekan, kostüm, kültürel alt yapı gibi detaylar konusunda oldukça başarılılar. bunu george r r martin in bu işin içinde olmasına ve bu projede çalışan insanların derslerine iyi çalışmalarına bağlıyorum ben. youtube da artisans of game of thrones şeklinde arama yaptığınızda işin mutfağında nasıl bir kadro ve emek olduğunu görebilirsiniz. karakterlerin ve mekanların oya gibi işlendiği kitaptan sonra yapılan uyarlamada haya kırıklığı yaşama ihtimalini yüksek görüyordum ben açıkcası. sağolsunlar beni utandırdılar. çok da iyi yaptılar, ağzımın suyu akaraktan bekliyorum ikinci bölümü.

    --- spoiler ---
    ilk bölümün son sahnesini oldukça iyi kotardıklarını düşünüyorum. bu kadar kısa sürede, kitapta detaylarla anlatılan durumu oldukça başarılı şekilde aktarmışlar. jaime lannister neden favori karakterlerimden bir kez daha hatırladım.

    things i do for love
    --- spoiler ---

  • hic uzatmadan sirketine sikayet edilmesi ve hayatinin karartilmasi gereken kisidir.
    asagidaki formatla maili 50 kisi atsa adamin aklini alirlar. kaldi 49 kisi hadi biraz emek verelim.

    alici : cnx-bg-recruitment@concentrix.com ( sirketin bulgaristan ayagi hr i )
    konu : complain about employee named - fatih yeresacan -
    mail :
    hello,

    one of your employees posted a video about the earthquake in turkey. ın the video, he humiliates and insults people affected by the earthquake. the video contains a lot of disrespectful behavior and words to them. he is ruthless on a sensitive subject and speaks without hesitation.
    for the company image, please take the necessary steps in this regard.
    kind regards

    you can reach:
    to the video: https://www.youtube.com/…&ab_channel=gurbethavaları
    to the employee: https://www.linkedin.com/…atih-yeresacan-445157181/

    edit: guzel mesajlariniz icin tesekkurler. boyle insanlarin varligini gormek umut verici
    son edit: bir yazarin attigina gore isten cikarilmis. ellerinize saglik
    link: https://twitter.com/…dar/status/1637150118183944194

  • sosyal medya'nın yalanlar okyanusu olmasının en büyük kanıtı
    hani lan, "o bakış" lı, "bir de bunun için cigara yakalım"lı iç geçirmeli, "aşkla bakış" fotoğrafları
    hani ahmet kural aşkla bakıyordu sıla'ya.
    noldu?
    yalansınız olm
    alayınız yalansınız.
    hayatınız, sosyal medyanız, o resimler, hepsi yalan

  • ultrason odasında uzanmışsın. eşin ayağının dibinde. heyecan içinde ekrana bakıyorsunuz. doktor da çok umutlu. yüzü gülüyor. ve aleti karnına koyuyor. ekrana bakıyor. gözleriyle kısa bir arayış. birden yüzünde garip bir ifade. gözlerini kısarak bir kısa arayış daha. ve yutkunuyor. o yutkunmayı sen sanki ağır çekim izliyorsun. adem elması yavaşça aşağı iniyor, ardından daha da yavaş bir şekilde yukarı çıkıyor.

    eşinin yüzüne bakıyorsun. daha geçen hafta yine bu odada, yine şu an durduğu yerde, yine bu ekrana bakarken, gözleri dolmuştu mutluluktan. daha önce hiç ağlarken görmemiştin onu. "işte bu o anlardan biri" demiştin. "hafızana kazı bu anı, bu yüzü. en ince ayrıntısına kadar anlatacaksın yıllar sonra. sakın unutma bu yüzü."

    ama şimdi sadece endişe var gözlerinde. odada da bir ölüm sessizliği. kimse soru sormaya cesaret edemiyor. makinenin uğultusu. karanlık. sadece ekrandan doktorun ve eşinin yüzüne yansıyan ışık. hadi konuşun! biri bir şey söylesin! ya da hayır. susun. hiçbir şey söylemeyin. sessizlik devam etsin. makinenin uğultusu olsun sadece. kimse konuşmasa, zaman dursa burada. bu şekilde kalsak. biz sadece umutla ekrana baksak, kimse bir şey söylemese.

    ama doktor ölüm sessizliğini bozuyor. "maalesef yine kürtaj."

    ben o yüzü hala unutmadım. bir de doktorun yutkunduğu o anı. vücudumu yavaşça saran korku dalgasını. kollarımda ve bacaklarımda ılık ılık ilerleyişini. parmaklarımın buz kesişini. doktorun konuşmasını. o konuştukça benim boğulacak gibi olmamı. ve aklımdan geçenleri.

    "bir sussa. bir sussa. tamam. her şeye tamam lanet olsun. ne yapacaksan yap. ama sus şimdi. bir çıksak şurdan. şu kapıya bir ulaşsak. aynı acı tekrar içimde inanamıyorum. ben aynı şeyleri mi yaşıcam şimdi tekrar? yarım saat öncesine dönebilsem. umut dolu. elim karnımda. konuştum ben onunla. defalarca. bu sefer farklıydı çünkü. çok hissettim bu sefer. haksızlık. bu nasıl bir tokat? yarım saat önce bu kadar mutluyken, şimdi.. korkuyorum demiştim bir arkadaşıma. kendimi çok kaptırmak istemiyorum. ama dayanamıyorum da. bu sefer farklı çünkü. çok hissediyorum bu sefer. sıranızı savdınız siz demişti. boş ver. keyfini çıkar bu güzel anların. bu güzel anlar. tarih oldu bir saniye içinde. yıllar sonra anlatılacak bir anı oldular. nasıl olur? daha yarım saat önce yaşıyordum ben bunu. bir çıksak şu odadan. bir sussa. nasıl haber vericez millete? ne kadar aptalım. dayanamadım herkese söyledim. aptal! şimdi telefonlar. aynısı ayşeye, fatmaya da oldu şimdi üç çocukları varlar.. aptal! dayanamadın! tutamadın çeneni! ama bu sefer farklıydı. çok hissediyordum bu sefer. bir çıksak şurdan. bir sussa. yer ayaklarımın altından kaydı dedikleri bu muymuş?"

    edit: yeri ayaklarının altından kaydıran o günler tarih olur, bir de bakmışsın kucağında gülümsemene gülümseyerek karşılık veren minik bir yavru var. o zaman umut var, inadına umut var.