hesabın var mı? giriş yap

  • her cuma ibretle seyrettiğim insan topluluğudur. cumaya gitmesem "içerde ne yaptılar da bunlara böyle birbirlerini ezercesine dışarı kaçıyorlar" diyeceğim. ama içerde bir şey yaptıkları yok, biliyorum. adamın biri hutbeye çıkıyor, önce sadece ben ve benim gibi arapça bilenlerin anladığı bir metin okuyor. sonra da birileri tarafından (diyanet oluyor bu birileri) eline tutuşturulan kupkuru bir metni okuyor. iki rekat da namaz kılınıyor hepsi bu. peki bu adamlar neden imam selam verir vermez yardım kuyruğunda birbirini ezenler gibi davranıyor? bizim milleti bilmeyen birisi olsa "adamlar bir saniyeyi boşa harcamamak için işlerine koşuyor" diyecek ama değil. nedir bu acele arkadaş, nereye yetişeceksin? o namaz hep birlikte senkronize olarak eğilip kalkabiliyor musunuz bakalım diye farz kılınmadı ki. cuma demek toplanma günü demek, bir araya gelip birbirinizin halinden haberdar olun diye farz kılındı o namaz. salat demek dayanışma demek.

    bir cuma günü camiden çıkan müslümanlara bakın ne durumda olduklarını anlarsınız, başka bir şeye ihtiyaç yok. cumadan çıkınca yedikleri naneleri saymıyorum daha.

    yıllar sonra editi: akp kongresi gibi hutbeleri sebebiyle cuma namazlarını çoktan bıraktım. 3 yıldır gitmiyorum.

    son edit: agnostisizm durağında biraz oyalanıp hayatın anlamını arıyorum. dinin kültürü, psikolojisi, sosyolojisi, felsefesi ve tarihi dışında hiçbir şey gündemim ve ilgimde değil artık. gavur oldum ben, bazılarının anlayacağı dilde.

  • genelde star ekranlarında yayınlanan 90ların bir komedi filmidir.. sapitop'tan kuşadası tatili kazanan seyfettin ve sedef'in otobüste tanışması ile başlayan olaylar orada da gelişir. korsan ve otobusun muavini süper karakterler olmasının yanı sıra film de süper geyiktir, her çıktığında kendisini izletir, kafa dağıtır.. müzikleri* vitamin tarafından yapılmış (zonta) şarkısıdır..

  • konuşmanın içeriğinden/fikirden çok konuşmanın hangi yılda yapıldığının, 1925'de ses kaydı teknolojisinin olup olmadığının, ilk sesli filmin yapımından bile önce yapıldığı falan daha çok ilgi çekmiş.

    oysa bu video 1930 yılına ait.
    amerikan büyükelçisi joseph c. grew (bkz: joseph grew) ile atatürk, atatürk orman çiftliği'ni geziyor. gezi bittikten sonra da bu konuşmayı kayda alıyorlar.
    bu tip bilgilere, bu konuşmadan önce atatürk'ün ve amerikan büyükelçisi ile yaptığı gezinin görüntüleri, bu konuşmanın yılı vs. gibi şeylere, resmî bilgi kesinliğinde şuradan ulaşılabiliyor;
    http://cankaya.gov.tr/sayfa/ata_ozel/video/

  • ficher'in miktar teorisine dayanan ve tek amacı enflasyonu yenmek olan iktisadi bir akımdır. 80'lerden sonra, ülkekerin ekonomi politikasına yön vermiştir. en katı takipçileri thatcher ingiltere'si ve reagan amerikası'dır. türkiye içinse özal dönemi örnek olarak verilebilir.

  • helal olsun dediğim cömert hareket.
    siyasete böyle aileden zengin adamlar gelecek ki gözü tok olsun. yoksa 1 yüzükle yola çıkanlar sonra bir fena oluyor…

    4000 yoksul aileye et göndermiştir.

    https://mobile.twitter.com/…417884755090186253?s=08

    edit: aktroller ve muhalif görünümlü paralı köpekler kudurmuş. neymiş yardım gizli yapılırmış. düşündüler düşündüler bir kulp bulamadılar, ulan adam cebinden yapıyor, ne gizlisi, koca koca holdingler bile dernekler üzerinden açıktan yapıyor, bir de bu adam siyasi. dededen zengin. tabii ki yapacak, cömertliğini gösterecek. aşağıda bir arkadaşın dediği gibi yardım alan aileler gizli tutulduğu sürece mükemmel bir hareket. ki gizli tutuldu.
    inamoğlu gelecek cb. bunu seve seve kabul edeceksiniz.

    not: ayrıyeten türkiye’nin en başarılı belediye başkanıdır. akp, tunç soyer’le hiç uğraşmazken ve mansur yavaş’ı parlatırken kendisine ise topuyla tüfeğiyle saldırıyor. kredi bile vermiyor. bu adam her şeye rağmen metro yapmaya devam ediyor. hizmete devam ediyor. biz de diyoruz ki, topunuz gelin…

  • neden vuruluyor arkadaş bu hayvanlar? bir tane mantıklı açıklaması var mı? para için neden doğal ortamında yaşayan bir canlının ölümüne izin verilir? bu nasıl spor? bunlar nasıl insanlar?