hesabın var mı? giriş yap

  • akvaryum için azot döngüsü kabaca şöyle:

    balık-1->amonyak-2->nitrit-3->nitrat-4->oksijen-5->balık

    1-akvaryumdaki balıklar v.s. amonyak üretir(her canlı gibi). bildiğiniz gibi insan oğlu işer. balıklar ise işemez. biz ürettiğimiz amonyağı daha az zehirli olan üreye dönüştürürüz ve üreyi işeyerek vücuttan atarız. balıklar ise amonyağı direk olarak vücutlarından suya geçirirler böylece balık kendisi için son derece zehirli olan amonyaktan kurtulmuş olur.

    2 ve 3- bakteriler amonyağı besin olarak tüketirler ve sırasıyla önce nitrite daha sonra daha az zehirli olan nitrata dönüştürürler. yani akvaryumdaki biyolojik yapı (bakteri kültürünün yetişmesi) ne kadar oturmuşsa akvaryum okadar sağlıklı olur. çünkü son derece zehirli olan amonyaktan çok daha az zehirli olan nitrata dönüşümü sağlayan bakterilerdir. o yüzden bakterileri sevip sayalım lütfen.

    4-akvaryum içerisindeki bitkiler nitratı besin olarak tüketirler ve oksijen üretirler. evet evet fotosentez dediğimiz bu işte.

    5-oksijen balıklar tarafından tüketilir ve döngü başa sarar.

    azot döngüsü oturmayan akvaryumlar sağlıksız akvaryumlardır ve çok sık su değişimi gerektirirler. akvaryumunuzda azot döngünüsü nasıl sağlayacağınızı merak ediyorsanız öncelikle biyolojik filtrasyon ve bitkili akvaryum konusuna hakim olmanız gerekir. onları da başka zaman yazarız artık.

  • amerika'da zencinin biri pasaportunu kaybetmis. tam da turkiye'ye tatile gidecegi gun. aksilik bu ya...
    uçagi kaciracak, kara kara düsünürken yolda bir pasaport bulmasin mi ?!..
    hemen almis yerden, bir bakmis ki leanardo di caprio'nun pasaportu.. "ne olursa olsun" demis ve sansini denemeye karar vermis.
    çikarmis leonardo'nun fotografini, kendi fotografini yapistirmis.. uçmus türkiye'ye.
    atatürk hava limaninda görevli gümrük memurunun karsisina geçmis.. kim olabilir memur.. tabi ki temel... :-)
    almis pasaportu eline temel adamin ismine bakmis :
    ''leonardo di caprio", fotografa bakmis, bir zenci.
    adama bakmis ayni zenci... bir kaç saskin bakistan sonra
    temel obur masaya seslenmis,
    ula cemal, bu titanik batmis miydi, yanmis miydi?"

  • kesinlikle izmir'e hiç yakışmayan bir durumdur. çocukları kullanarak bunu yapmaları da zaten ayrı bir durum. birkaç yıl önce arkadaşlarla otururken bir çocuk yanımıza geldi, sigara istedi. ardından abi ben çok kötüyüm diyerek attı kendini yere. bayılmış gibi yapıyor. sonra bir farkettim ki arkadaşın cüzdanına doğru uzanmaya çalışıyor. kalkıp gitmiştik sonra. belediye kesinlikle buna bir çözüm bulmalı.

  • hanımefendi, nelson mandela'nın, "büyük bir tepeyi aştığında insanın bulacağı şey, daha aşılacak çok tepelerin olduğudur." sözünü yerleştirmiş yazısına. lakin, mandela'nın şu sözünü de hatırlatmak isterim kendisine: "özgürlük için gökyüzünü satın almanıza gerek yok. ruhunuzu satmayın yeter." yaptığı taraflı yayınlarla rengini belli ediyordu açık açık. recep tayyip erdoğan'a karşı asla yapamayacağı bir şeyi kemal kılıçdaroğlu'na yapıp, ardından kahkaha atarak gülmesi buna bir örnek. hakkında hayırlısı olsun.

    edit: imla.

  • köpeğe doğru koşmaktır. hatta arkadaşım kendisine doğru koşan köpeğe efsane bir tokat atmıştı. o günden sonra da ne zaman birbirlerini görseler yollarını değiştiriyorlardı. ciddiyim.