hesabın var mı? giriş yap

  • tipik akepe seçmeni. ne dinliyor, ne anlıyor, ne izlemek istiyor. ille de tutunduğu, inandığı her neyse, sorgulamadan körü körüne bağlı kalmakta ısrar ediyor.

  • benim babam değildir. zira üniversiteyi kazan dedikten sonra düşündüğü şey bizi nasıl okutacağıydı. üç kuruş memur maaşıyla ne kendinin arabası oldu ne bize araba alabildi ama üçü aynı yıllarda 5 çocuğunu üniversitede okuttu, iş sahibi yaptı. canım babam, seni çok seviyoruz...

  • araç sahibinden aldığım bilgiye göre sonuç: "avukatlarım aracılığı ile semra hanım ile "tüm zararımın" karşılanmasına ilişkin uzlaşmaya vardık.

    taraflar anlaşmamızda "içeriklerin kaldırılması" ile ilgili madde de yer alıyor. o yüzden buradaki içerik kaldırılmıştır."

  • şimdiye kadar robotların yaptıkları hareketler birçok insanın yapabileceği tarzdan basit fonksiyonlardı. yürümek,koşmak, itilmeye rağmen ayakta kalabilmek,kapıyı açmak gibi...
    ama o son video...ters takla atınca resmen kanım dondu. birkaç yıla bu robotlara neler yaptırabileceklerini bir düşünün. yaptığımız bilim kurgu goygoylarının adım adım gerçekleştiğini izliyoruz arkadaşlar...

  • yalnız camından bakıp "denize giriyürler" diye ihbar eden vatandaş da bayağı iyiymiş. stalin görse duygulanırdı.

  • bu parodi haber falan mi? ciddi ciddi pandemi yilinda kar edene ekstra vergi mi getirecekler? ulkeler vergi erteleme, daha fazla geri vergi odemesi, kira artis durdurumu, maas yardimi gibi ekonomiyi destekleyen politikalar izlerken hukumet ciddi ciddi ekstra vergi mi getiriyor?

    "hazine ve maliye bakanlığı, covıd-19 pandemisiyle yaşanan ekonomik sıkıntılara karşı hazine’ye gelir getirici yeni bir düzenleme için hazırlık yapıyor. "

    ekonomik sikintilara karsi "hazine'ye gelir getirici" duzenleme. komedi sovu mu bu abicim napiyorsunuz siz?

    bir de tabi "geçici madde", ne kadar gecici oldugu da artik sana kalmis.*

  • sinemanın kollektif bir sanat olduğunu inkar edip, yönetmeni tanrı kral gören, kesinlikle türk sinemasındaki ilk auteur. türk sinemasını gerçek anlamda avrupa sinemasına yaklaştıran ilk yönetmen.
    görüntü yönetmenini kovup kamerayı eline alıp filmini kendi çekecek kadar sinema aşığı ve aynı zamanda aksidir. çektiği sahnelere aşıktır ve bu nedenle de arası kurgu masasıyla hiç iyi değildir. çektiği sahnelerin hepsinin filminde olmasını ister. film çekerken elinde olan bütün araçları sonuna kadar kullanmayı sever. kamerasının durduğu yerlere akıl sır ermez, şaşırtır. tam bir metafor ustasıdır. toplumsal içerikli denilen susuz yaz, gecelerin ötesi, suçlular aramızda vb. filmleri bile olmaları gereken didaklikten ve sıradanlıktan uzak kendine özgü benzersiz filmlerdir.
    birçok bilinen filminin aksine kesinlikle erksan'ın başyapıtı 1966'da sevmek zamanı'ından sonra çektiği, emily bronte'un uğultulu tepeler uyarlaması olan ölmeyen aşk filmidir.