ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
madem akıllı ve zekisiniz neden kaybediyorsunuz
-
(bkz: çan eğrisi)
ahmet ercan'ın hocam yerine bilgem deyin önerisi
-
insanların şu "hocam" hitabıyla alıp veremediklerini hiçbir zaman çözemeyeceğim. altlık-üstlük kaygısı gütmeyen, karşıdakine gereken saygıyı veren müthiş bir hitaptır. bilgem ne lan? yok allah diyelim anasını satayım.
500 tl'lik banknot
-
halkın cebinde hep 50 tl olduğundan bizi ilgilendirmeyen durum
yer yarılsa da içine girsem denilen anlar
-
18-19 yaşlarımdayken yaşadığım utanç verici bir olay ile yaşadığım andır.
(ön bilgi: fazla kilolardan muzdarip bir kızcağızdım o zamanlar)
kalabalık bir bijuteri dükkanında takılara bakıyordum. dükkan sahibi de iki adım ötemde, bir arkadaşı ile sohbet ediyordu. gözüme takılan bir küpeyi elime aldım, standın arkasında diğer bir renginin daha olduğunu görüp, onu da incelemeye başladım. bu sırada dükkan sahibi bana bir şeyler söyledi. ne dediğini anlayamadığım için, "bana mı dediniz?" dedim.
böyle dememle adamın yüzünün bembeyaz kesilmesi bir oldu. birden özür dilemeye başladı. "yok hanımefendi size demedim yemin ederim" (bu arada adamın bu aşırı tepkileri üzerine etraftaki herkes bizi izlemeye başladı) "yemin ederim hanımefendi size demedim, arkadaşın soyadı tosun biz ona hep öyle tosun diye hitap ederiz"...
dışarıdan bakınca şöyle bir diyalog olmuş:
-tosun
-bana mı dediniz?
iyi ki efendim dememişim :(
oooff offf...
ekşi sözlük'ün şaka maka 30'luk teyze kaynaması
-
eger 30 yaşında teyze kaynıyorsa bu sözlük, bir o kadar da 30 yaşındakilere teyze diyen liseli kaynıyor demektir ki bence bu durum daha vahim.
nez vs petek dinçöz
-
o zamanların ergenleri tarafından ellerinden geldiğince sevilmişlerdir.
minibüsçülerdeki kızgınım vites değiştirmesi
-
yemek saatlerine yakın şeker düştüğünde karşılaşılırdı eskinden, şimdi her zaman sinirliler. aslında vites değiştirmeleri iki temel duyguya dayanıyor, birincisi müşteriye trip, ikincisi hatunlara hava. iki tipte de sert vites geçişleri anırtıcı ara gazlar ve makasları bolca görmek mümkün. o kadar ki 100 metre mesafede kendini kaybedip 4 vites atanlardan, ışıkta kendini ferrari zannetmelere ve yine ışıkta vites ile sürekli oynamaya kadar anomalilikler gözlemlenmektedir. ne yapsınlar ehmeh parası...
afyonkarahisar'a gideceklere tavsiyeler
-
gitmeyin.
george orwell
-
"oynadığımız oyunda kazanmak söz konusu değil. ama bazı yenilgiler ötekilerden daha iyidir..."
cumartesi gecesi evde oturan ezik ve yalnız insan
-
ulan yine geldiniz mi? her cumartesi her cumartesi, kucuk cocuklarin zili calip kacmalari gibi, yeter ulan, tamam ezigiz, looser iz, olm bi rahat birakin mina koym bari...
karadenizlilerde damak tadı olmaması
fatih terim
-
bir sonraki turnuvada biz bitti demeden bitmez gibi iddialı sloganlar kullanmak yerine el siki ile gerdeğe girilmez sözünü kulağına küpe edinmesi gereken tarator.