hesabın var mı? giriş yap

  • anamı ağlatan dizidir bu.
    iki tane uyku nedir bilmez uykuyu sevmez 10 aylık bebeğimle zaten gecelerin gündüzden farkı yok. bir de aralara lost sıkıştıracağım diye anam ağlıyor. evdeki masraflar dizboyu ona rağmen gittik laptop aldık, iş dönüşü serviste lost izliyorum. hayvan gibi kulaklıklarım var, hiç kibar görünmüyor. omzuna müzik seti koyup müzik eşliğinde yaylanan zencilerden hiçbir farkım yok.
    geceleri rüyamda aaron' u görüyorum, meğerse benimkiler uyanmış ağlıyor oluyor.
    uyku sersemi yataktan fırlıyorum, mutfağın ışığı yanmıyorsa kapının oradaki havlunu gölgesi şerefsizim ki eko' nun kafaya benziyor, ödümü koparıyor.
    gün geliyor yatakta bi yandan ekrana bakıyorum bi yandan oğlanı emziriyorum. ekranın ışığı oğlanın yüzüne gelmesin diye bi yastıkla da gölge yapmaya çalışıyorum.
    insanlıktan çıktım yarabbim!

    maymun oldum bütün şirkete, daha dün akşam ineceğim durağa geldim, bölüm bitmedi diye revirci abi bizim şöförü oyalamaya çalışıyordu.
    servisten bir inişim var elimde kulaklık, çantamın fermuar açık, şarj aleti çantadan sarkmış.
    computer açık kalmış, bi yandan acaip sesler çıkıyor...

    3. sezona gelsek de şu işkence haftada bire düşse, iki gram uyusam, sabah sabah aysuna "keeeeeyttt" diye seslenmesem.
    bu arada serviste bi adam var aynı john locke, işin garibi adamın hangi bölümde çalıştığını bilmiyorum, fabrikada da hiç karşılaşmadım;ulan?

  • 50 metreye pas atamıyormuş kendisi. adam kaleye 30-35 metre mesafede topla oynuyor. topla orta sahada buluşsa en uzak adam kendisinden 20 metre uzakta oluyor. ne yapsın topu stadın dışına mı göndersin? tabi türkiyede sabri reyizin ortalarını, defanstan forvete şişirme topları izleyen adamlar herkesten aynısını bekliyor.

  • yeğen (y, yaş 8), ben (b)

    yeğen ile evde baş başa yemek yemekteyken yeğenin ayranını masaya dökmesiyle başlayan diyalog.

    y: olsun dayı.

    ben cevap vermeden masayı silerken.

    y: olsun olsun.

    b: oğlum ayranı sen döktün, teselli için benim sana olsun demem lazımdı.

    y: olsun olsun.

  • anneannemin ben o yaşlardayken öğrettiği bir dua vardı:

    artsın eksilmesin
    taşsın dökülmesin
    hepimize yarasın
    afiyet olsun

    bakın bu dua (ya da ne derseniz deyin) dinden bağımsız, son derece insancıl, tasarruf bilinçli ve iyi niyetli bir dilek manzumesidir. ve okullarda böyle şeyler öğretilmelidir, tek bir dinin bir mezhebinin ritüelleri değil.

    not: anneannem beş vakit namazında inançlı bir müslümandı. huzurla yatsın.

    e: yazım

  • iyi kahve içmek isteyenlerin önemsediği bir ilişkidir. su nitelikli kahvenizi vezir de eder rezil de. çünkü, içtiğimiz kahvenin %98’i sudan oluşuyor. yani kahvede kötü su kullanımı; düz, acı veya sirkemsi bir son fincana neden olabilir.

    öncelikle; kahve demlemek tamamen çözünmeyle (extraction) alakalı: yani öğütülmüş kahve içindeki tat ve aroma bileşenlerinin fincana aktarılması. suyun içerisindeki magnezyum ve kalsiyum gibi mineraller daha iyi bir çözünmeye yardımcı olabilir. mesela magnezyum; meyvemsi ve keskin tatların, kalsiyum ise kremamsı notaların çözünmesine destek olur. bu aslında çözücü iyonların pozitif yüklü olmasıyla alakalıdır. genel olarak kahve içerisindeki tat bileşenleri negatif yüklüdür. dolayısıyla bu bileşenler minerallerin pozitif yüküne doğal olarak bağlanırlar. fakat suda gereğinden fazla mineral olması da çözünme için istenen bir durum değildir. bu minerallerin suda kalabalık olması tat bileşenleri için daha az yer anlamına gelir. dolayısıyla ihtiyacımız olan dengedir: ne çok sert su ne de çok yumuşak.

    peki bunu nasıl ölçeceğiz? burada imdada tds (total dissolved solids) yetişiyor. tds suda çözünmüş mineral, tuz, metal ve diğer katıların ölçümüdür. sca (nitelikli kahve kuruluşu) 75-250 mg/l tds aralığını tavsiye ediyor. hedef olarak ise 150 belirtilmiş.

    su sertliği ise kalsiyum, magnezyum, demir gibi bazı spesifik minerallerin yoğunluyla alakalıdır. bu mineraller ne kadar çoksa su da o kadar serttir. sca’nın sertlik önerisi ise 17-85 mg/l. hedef ise 51-68 mg/l arası.

    suyun ph değeri de önemli bir rol oynar. su eğer nötr ise ph 7.0’dır. su alkaliyse bu değer artar, asidikse düşer. su ne kadar nötrse o kadar iyidir. sca 6.5 – 7.5 arası bir su kullanımını tavsiye eder. yüksek alkali yavan bir fincana sebep olur.

    özetle; kötü suyun iyi kahvenize engel olmasına izin vermeyin. konu nitelikli kahve olunca her detay çok önemli. iyi kaliteye sahip su hem kahve kalitenizi hem de ekipmanlarınızı korur.

    not: perfect daily grind isimli sitede yayımlanmış bir makaleden faydalanılmıştır.