ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
playstation herkesin alabileceği bir şey değil
-
hahaha ulan azıcık normal bir ülkede şu açıklamayı yapan adamın hali ne olur çok merak ediyorum.
freeganism
-
tüketim çılgınlığına karşıt olma durumu.
freegan'lar kapitalizmin herşeyi* alınır satılır eşyalara dönüştürdüğünü, doğal olan karşılıklı ihtiyaç duyma düzenini ortadan kaldırdığını ve bunun kaynakların israfına yol açtığını savunurlar. onlara göre insanlar haddini bilmeli kaynaklar paylaşılmalı ve ekodüzenin yıkımı durmalıdır. en azından onlar bu suça iştirak etmeyi reddederler.
freegan'lar alışverişlerini çöpten yapar. çöpten yer içer, giyinir ve ihtiyaçlarını giderirler. hatta bazıları ihtiyaç duyduğundan fazla çalışmaz, toplu taşıma araçlarını kullanmaz. ziyadesi vejeteryandır. zaten freegan, "vejeteryan" kelimesinden türemiştir.
soru - bir kaç sene önce haberlere konu olan diyarbakır'daki kürt çocuklar freegan mıdır?
cevap- değildir.
http://freegan.info/
çağatay akman
-
herkesin atladığı başka bir cahillik ve hırsızlığa da ben değinmek istiyorum..
velev ki beste güllü'nün diyelim (değil ama hadi öyle kabul edelim)
bu çocuğun yaptığı gene telif hakkı ihlaline girer.
çünkü çocuk anna rf tarafından çalınan eserin bir bölümünü olduğu gibi, kopyala yapıştır, yani tamamen o müzisyenlerin çaldığı haliyle alıp şarkısına koyuyor.
daha anlaşılır olması için, vivaldi dört mevsimi bir oda orkestrası çalıp kaydediyor diyelim. sen o kaydı alıp "bestecisi ne de olsa vivaldi adam 300 sene önce ölmüş, telifi vivaldi'de**" deyip herhangi bir yerde kullanamazsın.
çünkü beste gibi eserin icra edilmesi, yorumu da telif hakkına girer.
yani bu çocuğun ekibi o melodiyi benzer enstrümanlarla çalıp kaydetseydi, anna rf'in telif hakkı mücadelesi anna rf için çok daha çetin ve zorlu geçerdi. çünkü zaten piyasa birbirine benzeyen, hatta birbirine tıpatıp benzeyen şarkılarla dolu.
ama bu çocuk ve ekibi o kadar yüzsüz arsız ki, heriflerin şarkısından kesip kopyalıp yapıştırıp alıyorlar bir de isimlerini siliyorlar.
benden önce sıkça denmiş, muhtemelen daha da denecek; harbiden naçizane bir yeni türkiye örneği. yazık.
milli dayanışma kampanyası
-
biz neden vergi ödüyoruz 1 kişi bana bunu açıklayabilir mi? neden yani neden? her zor zamanda futbol kulübü gibi sms kampanyası başlatılacaksa neden vergi veriyoruz yok mu açıklayacak biri?
ya da fransızlar, amerikalılar niye ihtiyaç duymuyorlar sms'lere?
(bkz: ihtiyat akçesi)
ümit özdağ'ı haydi ekiplerinin karşılaması
-
devletin iç işleri bakanına yakışmayan, terbiyesizce bir davranış.
hayırlı işler'in ingilizce karşılığı
-
steve jobs.
nişasta bazlı şeker kotasının % 5'e çıkartılması
-
adam onun içine yüksek fruktozlu mısır şurubunu basacak. bu şekilde ürünün maliyeti azalırken üstüne raf ömrü artacak. yani 10 liralık ürün bu şekilde 5 lira olacak. diğer taraftan günümüzün gençleri şehirlerdeki betonlaşma ve internet çağında olduğumuzdan dolayı daha hareketsiz yaşadıkları için obez olmaya çok yatkınlar. üstüne türkiye'de 40 yaş üstünde düzenli spor yapan insan sayısı çok az. sen böyle bir ülkede kotayı düşürmen gerekirken artırıyorsun. hani ilaç üreten bir ülke de değilsin bunlar ülke için hep sıkıntı.
son olarak beni üzen başka bir konu da sözlükte bile şu konu gündem olmuyor. halbuki büyük bir skandal bu. halkımızın bu bilinçsizliği yüzünden maalesef türkiye'de hastalıklar artmaya devam edecek. galiba günümüzde savaşlar bu şekilde oluyor. bizler içinde olduğumuz farkına varamıyoruz.
edit: imla
tüm zamanların büyük 5 büyücüsü
-
bir arkadaşım, minicikken annesiyle babasına ayırma büyüsü yapmışlar. sonra kadın sürekli cin vesaire görmüş, hem de ayrılmış kocasından. kocası da ayrılma büyüsünü yapan kadınla evlenmiş. işte o kadın listenin birincisidir. ikinci sırada da gandalf var.
down sendromlu bebeğini boğarak öldüren anne
-
yargılamadan önce down sedromu bir kromozom anomalisi olup, beslenme ve yaşam şekli ile alakası yoktur bunu bilelim.
günümüzde yapılan tarama testleri hatalı sonuçlar verebilmekte ve sağlıklı olması beklenen bebek down sendromlu olarak doğabilmekte. ne yazik ki bir tanıdığım bunu yaşadı ve senelerce depresyondan çıkamadı. çoçuğu istemedi, hayattan tüm bağını kopardı, onu dünyaya geri döndürebilmek için ailesi senelerce çabaladı, çoçuk şuan 10 yaşında ve anne hala iyi değil.
yani konu anne bebeğini öldürmüş. neee vay caniiiii!! değil. anne belli ki çıkamadığı depresyonda, bilinçsizce bunu yapmış. çok ama çok üzücü.
lütfen bilmeden hissetmeden, anlamadan, empati kurmadan yazmayalım.
şeyma subaşı
-
var mısın yok musun programında da yarışan güzel.
şu sıralar acun ılıcalının yanında pek sık gözüküyor. nedense.
alper tanga giydi mi
-
alper tanga giydi mi?
acep yenge kızdı mı?
fantezi amacın aştı mı?
imdi ilişki sallanır..
hilal cebeci'nin çav bella klibi
-
sosyalizm, sscb yıkıldıgında bu kadar darbe almadı aq
9 kasım 2020 yeni maliye bakanı
-
damattan yüzü gülmeyen şahsım oğlunda karar kılabilir.
(bkz: ya hak)