hesabın var mı? giriş yap

  • - rica etsem, uygunsa yol, sağda bir yerde, caminin orda inebilir miyim, teşekkür ederim.

    kız bu cümleyi bitirdiğinde dolmuş kızın ineceği yeri 1,5 kilometre geçmişti. ama kız o kadar kibar ve tatlıydı ki tüm dolmuş sakinleri ve şoför hep beraber karar aldık ilk dönüşten dönüp kızı evin önüne kadar bıraktık, ardından el salladık falan da öyle devam ettik yola.

  • gothic deyince akla bir değil birden fazla kavram geliyor, şimdi gothic iskandinavdır, hayır hayır amerikandır, siyah saçla gothic olunur, gothic olmak için şatoda oturmak lazım falan gibi çıkarımlar biraz havada kalıyor.
    gothic sanatsal-kültürel açıdan bakacak olursak ortaçağda romanesk dönemi takiben ortaya çıkmış bir akımdır, alası da fransa'dadır, iskandinavya'da değil, kaldı ki goth denen kelime iskandinavyada yaşamakta olan o zamanlar ağırlıklı olarak danimarka kökenli nüfusu kapsamaz, tarihten vizigotları ve ostrogotları hatırlayalım. (roma imparatorluğunun yıkılmasına sebep oldular hani kavimler göçü falan..) gothic kelimesi barbar sanatı tanımlaması yapmak için kullanılmıştır. en büyük özelliği de kendini mimaride göstermesi ve sürekli katedral yapılmış olmasıdır. notre dame, chartres st denis arles ve diğerleri hem hepsi fransa'dadır hem de hepsi meryem'e adanmıştır, pagan döneme, mistisizme göndermeleri olan, bir yandan ortaçağ baskısı yaşanırken bir yandan okültizmin alıp başını yürüdüğü dönemler bunlar.

    gothic mimari deyince aklımıza insanın aklını alacak derecede yüksek tavanlı, sipsivri kuleli katedraller, baktığında "kesin bir tanrı var şu ihtişama bak, sanki tanrının yeryüzündeki temsili şu kilise de canım" dedirten yapılar gelsin. (zaten o amaçla yapılmışlardı)
    gothic resim deyince de bol bol yaldız kullanımı, ciddi suratlı meryem ve isa figürleri, dini hikayeleri bakanın gözüne soka soka anlatma anlayışı.
    gothic heykel dersek o henüz mimarinin içinde yer alan binadan bağımsız olmayan kabartmadan hallice haldeydi.

  • boyu 150 - 155 cm arasıysa çok normal olandır.

    edit: ulan madem 150 için bile 44 kilo çok aşırı zayıf, hatta uçar, beni 54 kilo halimle balık etli bulanlar kim o zaman? yalancı ibneler sizi.

    not: boyum 165.

  • hagi'nin marshall'lı mavili, bank ekspress parçalı, yine marshall beyaz çizgili ve telsim'li 4 adet forması mevcut bende.

    sneijder'e bakıyoruz, henüz sıfır(0).

    bu da neyi gösteriyor?

    öğrenci olup baba parası yemek gibisi yok amk :/

    ________________________________________________________________________________

    debe hagit: hagi için ibrahim erkal'dan gelsin madem sabah sabah.

    https://www.youtube.com/watch?v=c1mjpm-n2wc

    sneijder'e yazık sen koşacaklar
    sneijder'e yazık sen vuracaklar
    tüm 10'lara yazık
    senin gibi olmayacaklar...

    _________________________________________________________________________________

    dayanamadım lan bu da volkan ayısı için gelsin, klipteki vücutçu oğlana(evet oğlan) dikkat ajhsdkhgashdagksaj;

    https://www.youtube.com/watch?v=ojgbndatxvw

  • milli takıma veda maçında ingiltere'ye müthiş bir gol atmıştır.

    ceza sahası dışından klasik podolski füzesi!

    veda maçında taraftara güzel bir selam çakmıştır.

    helal olsun.

  • 2011 yılında kurulan brewmeister brewery tarafından üretilen bira, geçmişte yine aynı şirketin üretimi olan brewmeister armageddon'dan %2,5 fazla olan alkol oranıyla 2013 ekim ayından beri dünyanın en yüksek alkol oranına sahip birası unvanının sahibidir.
    iskoçya'da üretilmektedir ve birleşik krallık dışında rastlanması olası bir içki değildir. üretilirken su kristallerini engellemek için eishock tekniği kullanılarak dondurulan bira, dondurma işleminin ardından %67,5 alkol oranına ulaşana kadar saf etanol eklenerek hazırlanmaktadır.
    şirketin resmî sitesinde sadece birleşik krallık'a satış yapılmaktadır ve bir adet 33 ml şişesinin internet satış fiyatı 59.99 sterlindir.

  • ülkenin en şımarık kenti ve nüfusu trabzon. sloganları "bize her yer trabzon". onların bayrakları her yerde dalgalanacak, her gittikleri yerde trabzon'daymış gibi davranacaklar ama karşı taraftan aynı talep gelse neredeyse silah çekip vuracaklar. trabzon'a istanbul takımlarından birinin bayrağı asılsa şehir olarak cinnet geçirecekler ama istanbul'un köprülerine bayrakları asılacak. hayat onlara güzel. işine gelince bizans, bayrağın asılacak olunca "istanbul'un köprüleri". biri de demiş ki lige renk menk katan, şanlı trabzon. şanlı manlı değil, rezilsiniz.

    edit: mesaj atıp küfreden, hakaret eden, "zaa kudur" diye yazan trabzonlu arkadaşlara teşekkürler. tespitlerimi haklı çıkarmış oldular. istanbul'da elbette diledikleri gibi davranabilirler. trabzon'da aynı özgürlüğü bulamayacak olmak problem.