hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • şu muhabbet mutlaka geçer.

    - sesin hiç düşündüğüm gibi değilmiş.
    + (ayıp olmasın diye) seninki de valla.

    sesimi neye göre düşündün acaba? times new roman, comic sans?

  • biri nisanli, biri metres hayati yasayan, biri evli 3 kadin konusurken erkeklerine fantezi yasatmaya karar verir, 3u de ayni seyi giyecek ve ne oldugunu birbirine anlatacaktir, kiyafet siyah deri bustiyer, jartiyer ve siyah maske olarak secilmistir,
    2 gun sonra bulustuklarinda once nisanli olan kadin anlatir:

    deri bustiyeri giydim, jartiyeri taktim, maskeyi de takip nisanlima kapiyi oyle actim, beni gorunce "sen benim hayatimin kadiniisn " dedi ve butun gece sevistik

    metres olan da "ben de giyindim, maskeyi de takip, ustume bir pardesu gecirdim, onun ofisine gittim, iceri girip kapiyi kapatip pardesuyu actigimda hicbirsey demeden beni masaya yatirdi ve butun gece sevistik"

    evli olana donerler, o da anlatir "ben de cocuklari anneme yolladim, isiklari kistim, jartiyer ve deri bustiyeri giyip maskeyi taktim, kocama kapiyi oyle actigimda bana "selam batman, bu aksam yemekte ne var?" dedi..

  • istanbul'a gidip gelirken sırf yemekli vagonda muhabbet edip yiyip içmek için tren tercih ederdik, vagon aralarında insanlarla tanışıp muhabbet ederdik müzik yapardık şarap içerdik ne güzel günlerdi rüya gibi geliyor şimdi kimsede gürültü yapmayın ne yapıyorsunuz demezdi. hatta gelir alkış tutardı insanlar çünkü insanlar neşeliydi, neşemiz yok oldu lan bundan daha ağır bir şey olabilir mi ?ülkece mutsuzuz artık sadece yemekli vagonları elimizden almadılar mutluluğumuzu da elimizden aldılar. çok hüzünlendirdi sabah sabah bu menü

  • başlık:ibrahim tatlısese yine saldırı düzenlendi

    entry:kafasına roketatarla sıkmışlar ,kafasının yarısı uçmuş ,durumu iyimiş ama ayakta tedavi olmuş birazdan taburcu edecekler

  • hangi başlığa yazayım diye ararken çıktı karşıma. eziklik değil de ukte benimki. ortalamanın çok üzerinde bir başarıya sahipken, çocuk yaşta öğrenim hakkı elinden alınan, otuz olayazmış ancak halen içinden bundan mahrum bırakılmanın öfkesini atamamış ben...

    dün gecenin ortasında göz yaşları içinde uyandım. yine.
    insan bu yaşa gelir de hala kendini okul koridorlarında, sıraların üzerinde, dersliklerde görür mü diyorum. yine annemle kavga ediyorum, 13 yaşında yalvar yakar okumak istiyorum diye mücadele ediyorum tek başıma.

    elimden alınan çocukluğuma, sahip olmadığım hiç var olmamış anılarıma, öğrenmeye olan aşkıma, dört duvar arasına kapanmış 10'lu yaşlarıma, gençliğime ağlıyorum o kabuslarda.

    arayı kapatmak için kalkıp ders çalıştığım, gizli gizli kitap okuduğum uykusuz kaldığım geceleri, üzerine yine her sene birinci olduğum medrese derslerini, sekiz senede öğrenilecek ilmi dört senede hıfzettiğim o günleri hatırlıyorum.

    maddi her imkana fazla fazla sahipken bana istemediğim bir yol çizen aileme bakıyorum. sonra kaybettiği zamanı telafi etmeye çalışan kendime. yetişemiyorum.

    ezik değil ama eksik hissediyorum, kaybolmuş hissediyorum. geç kalmış hissediyorum. şu an olabileceğim yeri hayal edip olduğum yere bakınca, yapılan haksızlığı hatırlıyorum tekrar tekrar. öfkeleniyorum.

    bana sorulmadan tayin edilmiş hayatıma, elimde olmayanlardan dolayı, elimde olanlarla yaptığım seçimlerin beni getirdiği yere bakıyorum...

    çevremdeki insanların, sırf o "diploma" denen kağıt parçasına sahip değilim diye kaale almayışlarını, potansiyelimi görmeyi iletimi, cahilliklerini hazmedemiyorum.

    başka kadınların ne güzelliğine, ne zenginliğine, okudukları "iyi" okullara bakıp kıskanıyorum, imreniyorum...

    her şeyi sineye çekiyorum ama bunu aşamıyorum!...

    edit: mesaj kutusundaki sayıya şaşkınlıkla uyandım. sonradan anladım ki dünkü iç döküşüm debe'ye girmiş.

    elbette okumayı bırakmadım; liseyi açıktan bitirip, yaşıtlarımla mezun oldum. şu an ise açık öğretimden sosyoloji okuyorum. yine de bu bazı şeylerin yerini doldurmuyor. şu an örgün eğitim almak istesem yine dış engellerle karşılaşacağım. yine de belki ileride olur...

    çok söylenmiş; herhangi bir üniversiteyi okumuş olmak için değil, ciddi anlamda kaliteli eğitim veren, bilgi üreten ve ürettiren bir okuldan derece ile mezun olmak isterdim.
    ne yazık ki, bu olsa bana açılacak kapıları, okuduğum kitaplar açmıyor.

    "maddi durumun yerindeyse önemi yok" diyen de var.
    benim için bu -elbette o da önemli ama- meslek sahibi olmaktan ibaret değil...

    evet, yine de okumanın yaşı yok ve bırakmış değilim ancak bazı şeyler zamanındaki gibi olmuyor ve yaşadığımız bazı şeyler unutulmuyor.
    ben de bunun vermiş olduğu anlık duygu yoğunluğu ile yazmıştım.

    son yazdıklarım bölük pörçük oldu biraz ama...

    attığınız her mesaj ve iyi dilekleriniz için tek tek teşekkür ediyorum.*

  • çocukların öldürüldüğü ülkede yazamam demiş. ben de hayırlı bir iş edecek sandım, boks yapacakmış.

    iki sene kafamı dinleyeceğim, hobilerimle ilgileneceğim desene be adam.

    leş gibi popülizm kokan açıklama.

  • otobüs ve uçak yolculuklarında "yiyecek servisini kaçırıcam" diye uyuyamıyorum, bir top kek uğruna yolculuk sonrası eşekten düşmüşe dönüyorum. *