hesabın var mı? giriş yap

  • doğru demiş. sen kopya cekemeyesin, sınava sen mi yoksa başkasi mi giriyor diye kontrol amaçlı açılıyor.

  • aslinda onemsiz bir detay ama sunu yapan chp'li siradan bir milletvekili bile olsaydi beyaz tv'ye 2 haftalik malzeme cikmisti. bizim tosun osman da cok onemli bir seyler bulmus gibi "bu cehape zihniyeti" diye baslayan cumlelerle zirvalardi aksamlari.

  • cumhuriyet deyip cumhuriyetimizin kurucusu atatürk’e yer verilmeyen pankartta cumhuriyet ile alakası olmayan osmanlı imparatorluğu padişahlarının pankartını açan bir garip memleket. tamam en tayyipçi sizsiniz.

  • bu sefer emir demiri kesmez yalnız söyliyim. ülkenin başkentine de kayyum atamak öyle diyarbakır'a atamaya da benzemez. boş atıp dolu tutmaya çalışma gibi duruyor.

  • olay yerimiz kilyos ve civar sahilleri. halkın olması gereken ve öyle taahhüt edilen sahillerimiz; ekrem beyden başlayıp, sarıyer belediye başkanına, oradan kaymakam ve jandarmaya olan bir birliktelik oluşturuyor.

    cumartesi günü kilyos civarı hafif dalgalı olduğu icin, lisanslı dalga sörfçüsü olmam dolayısı ile antrenman yapmaya gittim. dalga dediğim de 50-60 cm yani dalga denemez ve yönü sahile doğru olan bir rüzgar.

    neyse efendim. kilyos merkeze aracımı park ettim. halk tarafından plaja girmek istedim. belediye ve kaymakamlık demirlerle kapamış. özel bir beach club masa koymuş. 70 tl sadece giriş icin istiyor. arkadaş kıyı kanunu ve halkın plajı diye tartıştım, 5-6 dövmeli serseri basıma toplandı. jandarmayı aradım orası onların kira veriyor dedi. kanundan bahsettim kanunda öyle demez mi.

    bakın kilyos'tan başlayıp, gümüşdere boyunca kilometrelerce sahile girmeniz imkansız. iğne deliğini bile kapamışlar. otopark ücreti mecburi, bir de giriş, en az 90 tl sadece sahile girmek.

    delirdim jandarmaya gittim. çavuşla konuşabildim. adam elimizde değil dedi. neler dönüyor bi bilsen diyebildi.

    neyde dedim hemen bir kaç km ötede ki halk plajı olan kısırkaya plajına geçtim. bir baktım ki binlerce kişiyi denizden kovalarcasına çıkaran jandarma. başlarının yanına gittim, düzgün bir üslupla konuşmaya başladım. hemen az ötede paralı bölgede denize girmek serbest. ki kilyos daha tehlikeli dalga olduğunda. ama parası olmayan denize girmesin öyle mi dedim. etrafımda da halk toplandı ve nasıl sinirliler. bu arada onlarca can kurtaran ve deniz sınırı da çizilmiş olmasına rağmen halki sokmuyorlar. bilin bakalım neden, park ücreti ve girişi ücreti ödenen bir yer yok!!

    bilin bakalım ailesi ile kırk yılda bir sahile gelmiş, çocukları denize sokamayan aileler nereye gitmek zorunda. yallah paralı bölgeye.

    sesli bir şekilde jandarmalara aynen söyle dedim. "ranta hizmet ettiriliyorsunuz. güvendiğimiz bir iki kurum kaldı. göz göre göre güvenimizi kaybediyorsunuz. " o sıcakta bana kızabilirlerdi ama yapmadılar, mahcup mahcup haklısınız ama emir yüksek yerden dediler.

    buna başta bu şehrin baskani olmak üzere göz yumanlar belli. isin içinde rant olunca partiler, hükumet falan nasıl da işbirliği yapıyorlar.

    not olarak yaklaşık 10 km sahile hic bir yerden giremiyorsunuz. bildiğiniz otluk bir yer ve yapı yok. zorladığınız da da mafyalari korumaya jandarma geliyor.

    kiralayan ve şartları belirleyen belediye. yasağı koyduran kaymakamlık. rantı bölüştüren mafyatik işletmeler. hepsini kollayan jandarma.

    not olarak dursun editi; hayatımın hiç bir aşamasında siyaset olmadı. çünkü siyasetin yekûnu pis. sevmem siyaset de konuşmam. su an ki belediye başkanı, istanbul'un yönetici kim. ayrıca senelerdir gittiğim bir yer de son girişi de kapanmışsa yani yeni gelen baskan ister uzayli olsun düzeleceğine sistem ranta daha da hizmet etmişse onu da konu bahse alırım. dikkat ettiyseniz devlet görevlileri belediyeler hepsi bir arada bu ısın içinde dedim.

    ayrica burası istanbul yaz turistinin ağırlandığı bir belde degil. cebinde sadece otobus parası olan gençler ve sevgililerin , ya da sadece piknik sepeti yapabilecek kadar bütçesi olan düzgün ailelerin , ömründe deniz görmemiş çocukların, garibanların da yaşadığı bir şehir. mavi bayraklı tüm hizmetleri belediyenin halka ücretsiz sunduğu plajlar gibi burayı ücretsiz yapabilirler. en azından bir kısmını. mis gibi tertemiz de kalır ve halk da mutlu olur. bazılarınıza kalsa insan olmanın şartı paran olması. yazık.

    ben durumu iyi olan bir birey olmama rağmen hak aradım arıyorum da. inanın dün tecrübe ettiğim şey çok üzücüydü. aile parası yok denize giremiyor. o çocukların yaşadığı hayal kırıklığını düşünemiyorum bile.

  • iç hastalıklarının maradona'sı.

    bir elinde hiç durmadan çalan telefonu, zıplayarak, koşarak ve hatta zaman zaman duvar dibine çömelerek hareket kattığı vizitlerde hem göze hem beyne hitap eder. en ince detayına kadar tababete hakim olmanın özgüveni ile son sözü söyler.

    azarlar, öğretir, makarasını yapar, ayarın kralını verir, en enteresan tanıları koyar ama bu arada üzmez, kırmaz, gönlünü alır adamın.

    (bkz: hastası olunacak adam)

  • "kız olmuş 90 kilo, hala facete, twitterda eski sevgilisine laf sokma çabasında. neymiş, intikam soğuk yenen bi yemekmiş. ye lan onu da ye."

  • eve kapanip ders calisirken kalemle topladigin saclar sahane bir sekil alir, disari cikarken binbir cesit tokayla bi milyon kere denesen de bir daha o saci yapamazsin.

  • üzmüştür.
    oğlum ben böyle şeylere çok üzülüyorum lan videoyu izleyemedim bile hemen başında kapadım.
    orada olsam sırf adam yıkılmasın diye tek başıma kahkaha atardım.
    zaten başıma ne geliyorsa bu vicdanım yüzünden geliyor mk.