hesabın var mı? giriş yap

  • ben bir sabah erkenden işe gidecektim. erken dediğim saat 05:00. çay içmeden güne başlayamadığım için babama sabaha şu saatte çay koyar mısın dedim. kendisi de zaten gün ağarmadan çayını koyar kahvaltısını yapardı. adam 02:30’da kaldırdı beni aq.dedim baba saat kaç? kalk dedi erken kalkan yol alır. zifiri karanlıkta beni işe gönderdiydi o gün. demem o ki her sene çıkan bu haberler bana inandırıcı gelmese de bu olayı yaşayanlar varsa aşırı sorumsuz kişiler. bi sik olmaz bunlardan.

    edit: inşaatta çalışıyordum arkadaşlar. o gün başka ilçeye gideceğimiz için biraz erken kalkmak hasıl olmuştu.

  • 32 bit adresle gosterilebilen alan = 4gb, yani 32 bit bir isletim sisteminde en fazla 4 gb ram olabilir.**
    64 bit adresle gosterilebilen alan = 16eb, yani 64 bit bir isletim sisteminde en fazla 16 eb ram olabilir. eb dedigimiz sey exabyte, yani gb'nin abisinin (terabyte) abisinin (petabyte) abisi - yaklasik 1 milyar gb.

    ram, bilgisayarinin aynanda diske yazmadan uzerinde calisabildigi bilgi miktarini belirtir - ram, diske gore cok cok daha hizlidir, dolayisiyla ram'i arttirmak buyuk islemler (oyunlar da dahil) yaparken cok daha hizli yapmanizi saglar. hatta bazi programlar * ram bittiginde diske yazmak/yavaslamak yerine
    'yok aga, benden bu kadar, yapamiyorum islemini' yapar mal gibi ortada birakirlar. ram guzeldir.

  • bakkala gidip elimizdeki tüm parayı bakkala uzatıp "amca bununla ne olur" dediğimiz günlerde çocukça bir zevkti leblebi tozu. çocuğun tozpembe dünyasını neşelendiren bir tozdur işte. yarısı ziyan olurdu çoğu zaman. zira asıl mesele leblebi tozu yemek değil, yerken konuşabilmekti. marka yarışına başlamamış saf dimağların masum yarışıydı leblebi tozu yerken konuşabilmek. leblebi tozu, ağzı açar açmaz uçup giden tozlar gibi dağılıp giden günlerde kaldı şimdi. nostalji dükkanında, ticarî değil, nostaljik, sevimli bir eğlencedir benim gözümde hem şimdi hem o zamanlar...

  • kaynak kodları da yayınlanmıştır.

    // türkiye - ab ilişkileri
    // yılmaz özdil

    #include <iostream>
    using namespace std;

    int main()
    {
    int yil;
    cout << "1 ocak" << endl << endl<< endl;
    cout << "1 ocak 1958, ab kuruldu." << endl << endl;
    cout << "1959, türkiye başvurdu." << endl;

    for (yil=1960; yil<2011; yil++)
    {
    cout << yil << endl;
    }

    cout << "1 ocak 2011..." << endl;
    return 0;
    }

  • istanbul'da yaşayıp istanbul'u övmek için çok çok az sebep vardır. o övenler de toplu taşıma kullanmayan, arabasını park etmek için mücadele vermeyen, doğru düzgün fakir fukara, göçmen vs. ile muhatap olmayan, kendine bol vakit ayırıp şehrin güzel yerlerinde hayatın tadını çıkaran insanlardır. yoksa bu kadar kaosun, fakirliğin olduğu, yaşamın ve paranın pul kadar değerli olmadığı, insanların birçok semtte kucak kucağa yaşadığı, ahır damından bozma evlere bir asgarî ücret kira istenen boktan bir şehri kim niçin över?