hesabın var mı? giriş yap

  • denizden çıktıktan sonra şezlonga uzanınca sıcağın etkisiyle az evvel kulağa kaçmış suyun ılık ılık akması.

  • 1- türkiye'de yayınlanan ve yayınlanmış olan gazetelerin geçmişten günümüze tüm sayılarına ulaşabileceğiniz bir platform

    2- dünya üzerinde çekilmiş tüm filmlerin çarpıcı sahnelerinin olduğu bir arşiv

    3- müzik aleti notalarını algılıyan ve akor düzeltmesi yapmanıza yardımcı olan bir site

    4- şarkılardan sözleri çıkarıp enstrümantal hale getiren site

    5- dünyanın her yerinden yüzlerce üniversitenin ortak çevrimiçi kütüphanesi

    6- nasa'nın uzay ile ilgili keşiflerini ve fotoğraflarını bulabileceğiniz online arşivi

    7- ses kayıtlarınızı metne dönüştürme aracı

    8- pdf escape ile hiçbir uygulama yüklemeden, oldukça basit ve kullanışlı bir arayüz üzerinden pdf dosyalarınızı düzenleme aracı

    9- önemsiz bir siteye üye olmak için kullanabileceğiniz tek kullanımlık mail servisi

    10- ücretsiz ve yüksek kalitede stok fotoğraflar indirmek için harika iki site.
    1
    2

    11- filmlerde geçen mekanlar hakkında tanıtıcı bilgilerin olduğu, bu mekanların aslında hangi kentte bulunduğunu gösteren site

  • güneşle temas edince hapşırmak. bu hem güneşin tepende olduğuna işaret, hem de yaşadığına. çok yaşa!

  • hıdrellez mayıs ayının 5. ve 6. günlerini kapsayan bilindiği üzere baharın gelişi simgeleyen bir bahar bayramıdır.

    orta asyadan günümüze gelen bu bahar bayramı, eski çin kaynaklarına baktığımızda karşımıza ilk olarak biz türk kültüründe hunlarda görmekteyiz. tabii ki diğer türk toplumlarında da benzerlikler olacak şekilde aşağıdaki gibi kutlamalar ve ritüeller yapılmaktadır.

    hun imparatorluğunda baktığımızda her yılın 5. ayında(mayıs) büyük toplantı ismiyle görmekteyiz. bu kutlamalarda atalara, göğe, yere, ruhlara ve tanrılara kurbanlar verildiğini söyleyebiliriz. bunun yanı sıra at yarışları ve çeşitli müsabakaların yapılması, şarkıların söylenmesi gibi etkinliklerin de yapıldığı bilinmektedir. tam bir festival havası olduğu söylenebilir.

    yine tabgaçlar zamanında tapınak görevini gören taş-ev de denilen mabetlere gidilerek gök tanrı’ya, ata ruhlarına kurbanlar sunulduğu, bölgeye kayın ağaçları dikildiği görülmektedir. yöresel benzerliklerden, daha doğrusu coğrafi yakınlıklardan dolayı bu şenlik, çinlilerin senenin 5.ayının 5. gününde yaptıkları ejder kayığı şenliklerini andırmaktadır.

    göktürklere baktığımızda ise yılın 5. ayının ikinci yarısında karşımıza çıkan bu kutlamalar, tamir ırmağı kıyısında gök tanrı’ya, göğe, at ve koyun kurban ederek şekillenirdi ayrıca bu ay içerisinde atalar mağarası denilen yer ziyaret edilirdi.

    uygurlar da ise aynı göktürklerdeki gibi yılın 5. ayında topluluk halinde şehirden uzakta olan mabetlere, kılıç, yay ve oklarını kuşanarak atlarına binip gidilirdi.

    eski türk dinine bağlı kalan moğol imparatorluğunda ise bu bahar bayramına örüş sara(sürüleri otlatmaya çıkarma ayı) bayramı denilmekteydi. bunun dışında kazaklarda, kırgızlarda ve başkurtlarda kımız murunduk diye isimlendirilirdi, ayrıca başkurtlarda sadece kadınların katılım gösterdiği karga toy ismiyle de bir kutlama dahi görmekteyiz.

    yine yakut türklerinde ise bu bahar kutlamalarına ısıah adı verilmekteydi ve bu kutlamalar ayı toyon(beyaz yaratıcı ruh) şerefine adanmaktaydı. bu törenlerde şöyle bir ritüel bulunmaktaydı; oluşturulan topluluklar ritüel gereği dans ederek şu şarkıyı söylerlerdi.
    --- spoiler ---

    “hey çocuklar, ağalar! sevinçli günler geldi, eski yıl gitti, yeni yıl geldi, bütün yeryüzü yemyeşil oldu... çocuklar doğuyor, inekler, kısraklar yavruluyor”
    --- spoiler ---

    daha sonrasında da kam(din görevlisi) gelir ilk toplanan kımızı tanrıların büyüğüne sunarak şu ilahiyi söylerdi.
    --- spoiler ---

    “ar toyon sana şükürler olsun, bu bahar mevsimini bize sen verdin. buzağılar, taylar, tatlı sütleri bize sen gönderdin. ağaçlarımızı güzel yapraklarla donattın, otlaklarımızı
    güzel yeşil otlarla süsledin. bu kımız dolu ayağı (fincanı) sana sunuyoruz...”
    --- spoiler ---

    ilahinin ardından ateş tanrısına kımız ve yağ dökülürdü.

    dokuzoğuz türklerinde ise bu günlerde su bulunan ağaçlık yerlere giderek buralarda fal bakılıp yılın nasıl geçeceğini öğrenirlerdi. ilhanlılar zamanında da bahar bayramı geleneği görülmekteydi. mayıs ayının ilk haftasında olduğu düşünülen bu bayramda beyaz kısraklar takdis edilir, kımızlar dağıtılırdı ve yine bir şölen havasında geçerdi.

    yine kırım türklerinde ise baharda toprağın ekiminden, işlenmesinden hemen sonra yemekli olarak kutlanan ve aile fertlerinin tamamının katıldığı eretle pedeyesmane adı verilen bir bayrama rastlanmaktadır. baharın gelişindeki bu kutlamaların genel çerçevesi hep benzerlik göstermesine karşın sadece isimlerin değiştiğini görmekteyiz.

    hıdrellez ismine gelecek olursak bu ismi daha çok islamiyet sonrası türk toplumlarında görmekteyiz, yüz yıllardır kutlanılan baharın gelişini hızr ve ilyas kültüyle birleştirerek günümüz şekline evirmişlerdir. günümüze kadar gelen bu gelenekte genel olarak kırlara çıkma , eğlence yapmak, yemek verme, ad verme, ateş yakma, kabir ziyaretinde bulunma, kurban kesme ,dilek tutma ...gibi pek çok şey yapılmaktadır. anadolu'da daha çok yörük ve türkmenlarin bulunduğu yerlerde bu kutlamaları halen görmekteyiz.

  • olgunluğun son aşamasıdır.
    karıdan kızdan vazgeçmektir ki karı kız ondan çoktaaan vazgeçmiştir bile.

    o gömleği giyen biri çirkeflik yapar, kavga çıkarır, aykırı hareketler yapar, telefonunu kemerine takmazsa gömlek kendi kendini imha eder.

  • yalniz haberin icerigini okuyun. söyle devam ediyor kilicdar:

    ‘hiçbir yere aday olmayacağım. partidekiler aday olacaksın derse o görevden kaçmam’ dedi.” klasik yalanlari yani.

  • pazar günü içimden, geldi, kahvaltıyla akşam yemeğini ben hazırladım. normal zamanlarda, mutfaktaki yardımım üst raflardan bir şeyler almakla sınırlı. aslında fena değilim yemek yapmakta ama işime gelmiyor hazır yapan varken.

    kız arkadaş - napıyorsun?
    ben - yemek hazırlıyorum.
    kız arkadaş - e kahvaltıyı da hazırladın.
    ben - olsun sen hep hazırlıyon.
    kız arkadaş - ben de içeri gidip, bağıra çağıra küfrederek fifa oynayayım bari.
    ben- ...

  • on yaşlarında sakat bir çocuğun, tekerlekli sandalye yerine, bebek arabasında taşınmak zorunda kalındığını gördüğün an. muhtemelen o her yeri dökülen bebek arabasını da başkası vermiştir çünkü çocuğun annesi 1,5 lira olan otobüs parasını bile zor denkleştirdi, ''1 lira olsa olmaz mı? daha geri döneceğiz bir de'' dedi. muavin gencin bile gözleri oldu ''abla hava sıcak, su alırsınız, para istemez bizden olsun'' dedi. bizim kampüsün girişindeki araştırma hastanesinde onlar inene kadar kimseden çıt çıkmadı.
    insanların böylesi zorluklar yaşadığı bir ülkenin vatandaşı olmaktan utanıyorum...