hesabın var mı? giriş yap

  • mekan: bilardo cafe

    yan masa... arkadaşın kafası güzel.

    -: madboy naber birader.
    madboy: iyidir, senden.
    -: iyidir. ufak bi işim var birader uğrıcam.
    madboy: burdayız.

    -: zerrin, gel bakayım az.

    gelir zerrin.

    -:otur bakayım şöyle.
    zerrin: efendim.
    -: şimdi bana bak, tipime bak, şeklime bak, konuşmalarıma bak. baktın mı?
    zerrin: tamam. evet?
    -: şimdi ben bu şekil sana gelsem çıkma teklif etsem kabul eder misin?
    zerrin: ederim.
    -: tamam eyvallah. teşekkür ederim. neslihan gelicek birazdan o'na teklif edicem. antrenman yapıyorum.
    zerrin: gideyim mi ben?
    -: tamam. saol.

  • bende 85 yasinda olsam satmam evimi. 3 milyon euro'yu o yastan sonra öhöömm neyse. ama 30'lu yaslarimda boyle bir teklif gelse evimi satar sulalemi de yaninda promosyon olarak veririm. hic vatan millet duygusu kasamam bu konuda.

  • aynı aktiviteyi balıkesir'de yapması durumunda sadece 150 lira verecek futbolcu. o da; feribot+benzin+ yörsan tost,ayran+sinema(sabah 11:45 seansında kimse olmuyor...tek başına izlerdin)

    edit: bandırma'dan daha ucuz ve daha kısa hatta.

  • mustafa karaalioğlu gibi akp'nin gedikli gazetecilerinin de içinde bulunduğu canlı yayın.

    düşünebiliyor musunuz can dündar rte'ye soru soracak bu programı da uğur dündar moderate edecek :)

  • "cardiffe handikapli 1 verdim tüpgazi açtim çakmakla evin içinde dolaniyorum"

    ek: cardiff ilk yarı 1-0 mağlup.

  • yalan haber.
    başlığı açanın anında uçurulmasını gerektiren haber.

    emekli kendi maaşını onyıllar boyunca ödediği primle kendine ödüyor emekli olduktan sonra. hiç bir çalışan hiç bir emeklinin maaşını ödemiyor.

  • abimin bana yaptığı eziyettir. annemle babam evde yokken bööööö diye yavaş yavaş üstüme gelip psikolojik gerilim yaratıyordu, altıma sıçıyordum. ulan ne korkutuyorsun de mi. korkuyoruz işte. sonra gelip seviyordu manyak mısın lan ne korkuyorsun diye, iki dakika sonra yine böölüyordu. hayır yani amacın ne kardeşim? korkuyoruz da korkmuyoruz mu dedik? ha gerçi aynısı ben de minik kuzenime yapıyorum o da altına sıçıyor. babadan oğla nesiliz herhalde.

  • tarihî kayıtlara muazzam bir asker ama bir o kadar da aciz bir devlet adamı olarak geçmiş olan osmanlı sadrazamı.

    doksanlarına kadar yaşamış olan mehmed paşa'nın 1570'lerin başlarında samsun'da doğduğu düşünülmektedir.

    4. murat'ın acem seferinde askerî başarılarıyla sivrilen ve boynuna isabet eden zehirli bir ok dolayısıyla boynu kalıcı olarak yaralı ve eğri kalmış olan paşa'nın esas yükselişi ise yetmiş yaşından sonra olmuştur. 1648 ve 1649 senelerinde 4. mehmet'in çocuk yaşta tahta çıkmasının ardından anadolu'da çıkan bir dizi isyanı bastırmış olan boynueğri mehmed paşa, bu isyanları bastırırken isyancılara hiç merhamet göstermemesiyle sarayın bir kısmının tepkisini bir kısmının da ilgisini çekmiştir. dönemin nüfuzlu devlet adamlarından köprülü mehmet paşa ile de yakın ilişkiler tesis eden boynueğri mehmed paşa, 1650 senesinde kubbealtı veziri olarak tayin edilmiştir. bir sene sonra tahminen 77 ya da 78 yaşındayken* şam beylerbeyliği görevine takrir edilen ve bu görevi de başarıyla ifa eden paşa, 1656 senesinin nisan ayında siyavuş paşa'nın vefatının ardından vezir-i azam olarak tayin edilme kaydına muvaffak olmuştur.

    bir hayli sıkıntılı bir dönemde sadrazamlığa yükselen paşa'nın uzun süredir devam etmekte olan ekonomik sorunları çözmek adına pek bir şey yapmamış olması, pek çok rivayete göre kendi adamlarını ehemmiyete haiz konumlara getirmeye çalışması ve venedik donanması tarafından ablukaya alınmış olan çanakkale boğazı'nı devletin donanmasını kullanarak rahatlatmak yerine kostantiniyye'nin* deniz surlarını güçlendirmeye başlayarak halkta paniğe yol açması gibi kelimenin tam manasıyla fecaat olarak ifade edilebilecek eylemleri dolayısıyla bu makamdaki zamanı çok kısa sürmüş ve yalnızca beş ay sonra, eski müttefiki köprülü'nün de içerisinde yer aldığı bir saray pundunuyla sadrazamlıktan azledilmiştir. söz konusu üst düzey makamdaki yerini ise köprülü mehmet paşa almıştır ve köprülüler devri olarak anılan dönem âğâz olmuştur.

    sürgün edildiği malkara'da ve ardından selanik'te bir süre yaşadıktan sonra saray erkânı tarafından yaşı gereği zararsız olarak addedilmiş olup başkente geri dönmesine izin verilmiştir. eyüp'te bulunan yalısında kalan günlerini geçirip 1666 senesinin ocak ayında ve takriben 90 ya da 91 yaşındayken hayatını kaybetmiştir.