hesabın var mı? giriş yap

  • içinde yaşadığımız dünyanın dertlerinden kederlerinden endişelerinden uzak diyalog türleri.

    *

    - çay içer misiniz?

    - tazeyse alayım.

    - değil. 4 saat 27 dakika oldu yapılalı, bokum gibi.

    - ouuvv anlıyorum, almayayım o zaman tişkürler.

    *

    - seni başka kimsenin sevemeyeceği kadar çok seviyorum ve bir ilişkiye başlamamız için bu yeterli sanıyorum.

    - madem seviyorsun çıkalım o zaman, tamam.

    *

    - pike vereyim mi oğlum üşüme öyle.

    - yok anne iyi böyle istemem pike.

    - tamam.

    *

    - pike vereyim mi oğlum üşüme öyle.

    - yok anne, puyol ver.

    - puyol gerçekten bir efsane ya, puyol bir giggs iki. bu ikisini çok seviyorum. atalım mı bir pes?

    *

    - bence beni işe almalısınız, işsizlik çok canımı sıkıyor, üzülüyorum. para da lazım.

    - haklısın valla, tamam işe alındın, hayırlı olsun.

    *

    - alo show tv mi? sizin doktorlar diye bir dizi vardı ya eskiden, onu artık her gün yayınlar mısınız? günde 10 saat doktorlar verin, bol bol kutsi verin, dayayın kutsi'yi olur mu?

    - olur.

    *

    sonuncusu araya karışmış olabilir ama yine de can sıkan her diyalogun bizim için ideal olan bir başka dünyada karşılığı olduğunu düşünmek hoşuma gidiyor, mutlu oluyorum. leibniz, haksızdın dostum diyorum, seviniyorum.

  • doğruları okumak isteyenlere -- neredekal.com

    toplam 25 madde var ben bir kaçını paylaşıyorum

    1- barış parkı
    atatürk'ün ''yurtta sulh, cihanda sulh'' sözü temel alınarak tasarlanan barış parkı; bu anlayışı temsil edecek şekilde yabancı ülkeler ve ülkemizin bazı bölgelerinden getirilen fidanlarla oluşturulmuştur. abd, afganistan, almanya, avusturya, belçika, çin, danimarka, finlandiya, fransa, hindistan, ırak, ingiltere, ispanya, israil, italya, japonya, kanada, kıbrıs, mısır, norveç, portekiz, yugoslavya ve yunanistan'dan getirilen ağaç ve fidanlar da dahil; 104 farklı türde yaklaşık 49.000'e yakın süs ağacı ve süs bitkileri yer almaktadır.

    2- anıt bloku
    anıt bloku, esasında bir bölüm değil farklı bölümleri kapsayan genel bir yere işaret etmektedir. anıtkabir tasarım icabı olarak barış parkı ve anıt bloku olarak iki kısımdan oluşturulmuştur. anıt bloku ise kendi içinde üç bölüm taşımaktadır: aslanlı yol, tören meydanı ve mozole.

    3- aslanlı yol
    ziyaretçileri, ulu önderin huzuruna hazırlamak için yapılmış aslanlı yol toplam 262 metre uzunluktadır. yolun iki yanında oturmuş pozisyondaki 24 aslan heykeli bulunmakta olup; bu tercih pek tabii ki tesadüfi değildir. atatürk'ün anadolu ve türk tarihine verdiği önemden hareketle, anadolu'da uygarlık kurmuş hititlerin sanat üslubunu yansıtacak şekilde hüseyin özkan tarafından tasarlanmış olan aslanlar kuvvet ve sükuneti temsil etmektedir. 262 metrelik aslanlı yol'da 24 aslan bulunmaktadır. bu rakam tesadüfi bir tercih değildir. zira aslanlar, 24 oğuz boyunu temsil etmektedir.

    4- istiklal kulesi
    aslanlı yol'un sağ başında yer alan ve iç duvarlarında ayakta durarak iki eliyle kılıç tutan bir genç ile onun yanındaki kaya üzerine konan kartal figürünün işlendiği yapı; istiklal kulesi'dir. mitolojide ve selçuklu sanatında güç, istiklal ve bağımsızlık sembolü olan kartal ve istiklali savunan türk milletini temsil eden kılıç tutan genç figürleri; zühtü müridoğlu'nun eseridir. kulenin duvarlarında atatürk'ün istiklalle ilgili sözleri yer almaktadır. kulenin içinde ise anıtkabir maketi ile anıtkabir'i tanıtan ışıklı panolar vardır.

    5- kadın heykel grubu
    istiklal kulesi'nin önünde duran, ulusal kıyafetler giymiş üç kadından oluşan heykel grubudur. bu kadınların kenarda yer alan ikisi, yere kadar uzanan geniş bir çelenk taşımaktadır. başak demetlerinden oluşan bu çelenk, ülkemizin bereketli topraklarını temsil etmektedir. soldaki kadın ise, elini ileriye uzatarak atatürk'e tanrıdan rahmet dilemekte; ortadaki kadın ise ağladığı için eliyle yüzünü kapatmaktadır. türk kadınlarının atatürk'ün ölümünün derin acısını yaşarken dahi ağırbaşlı, gururlu ve azimli oluşunu tasvir eden bu yapıt grubu hüseyin özkan eseridir.

    6- hürriyet kulesi
    aslanlı yol'un sol başında yer alan ve içindeki kabartmada elinde kağıt tutan melek figürüyle meleğin yanında şaha kalkan bir atın tasvir edildiği yapı, hürriyet kulesi'dir. bağımsızlığın kutsallığını simgeleyen ve elindeki kağıtla hürriyet beyannamesini taşıyan melek figürü ile hürriyeti ve bağımsızlığı sembolize eden at figürleri zühtü müridoğlu'nun eseridir. kulenin duvarlarında atatürk'ün hürriyet ile ilgili sözleri yer almaktadır. kulenin içinde ise anıtkabir'in inşaat çalışmalarını gösteren fotoğraf sergisiyle inşaatta kullanılan taş örneklerine yer verilmiştir.

  • türk edebiyatı'nın en büyük yazarlarından sabahattin ali'nin katili ali ertekin'e maktulu neden öldürdüğü sorulur. normal şartlarda 25 yıl hapis cezası alması gereken ertekin, sabahattin ali'nin kendisinin "milli hislerini" tahrik ettiğini, bu yüzden dayanamayıp şahsı öldürdüğünü söyler.

    sonuç, ali ertekin'in cezası 4 yıla inmiştir. bununla da yetinmeyen yüce mahkememiz, katilin 3-4 hafta yatmasını yeterli görmüş, af çıkararak tahliye edilmesini sağlamıştır.

    hoca komşusuna dönüp sorar : "milli hislerin tahrik ettiğine inanıyorsun da cinlerin tahrik ettiğine mi inanmıyorsun?"

    debe editi : bu entry, yakında yazar olarak sözlükte arz-ı endam edecek kendiicindefederaldevlet'e adanmıştır.

    debe editi-2 : 2019 seçimlerinde oylar nazlı'ya kampanyası adlı güzel kampanyaya desteklerinizi esirgemeyin lütfen, daha fazla ilgi görmeyi hak eden bir çalışma.

  • benzer bir entry'i cüneyt özdemirbaşlığına da yazmıştım. (bkz: #149342898) ancak daha görünür olması ve depremin bir şehire ne yaptığının daha iyi anlaşılması için ayrı bir başlık açmak istedim.

    bildiğiniz gibi cüneyt özdemir "hatay depremini ilk kez böyle göreceksiniz" adıyla bir video yayınladı. link yaklaşık 2 saatlik videoda uzunca bir rotayı yürüyerek dolaştı. izlerken geçtiği yerlerin depremden önceki halini merak ettim ve street view ile geçtiği yolları takip ettim. karşılaştırmalı olarak fotoğraflarını size de göstermek istedim.
    karşılaştırınca gözlerine inananamıyor insan.

    umarım hatay eski güzel günlerine geri döner.

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    görsel
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    önce
    sonra

    not: cüneyt özdemir'den izin alamadım ancak izinsiz kullandığım bu fotoğraflar için anlayış gösterecektir diye düşünüyorum. eğer bu konuda bir talebi olursa fotoğrafları silerim.

    edit: bu girdide kullanılan görseller bilgilendirme amacıyla, ilgili kişilerin tıklaması usülü ile meraklarını gidermek amaçlı hazırlanmıştır. kar amaçlı değildir ekşişeyler ya da diğer bilgisel üzerinden kar etme amacıyla organize edilen sayfalardaki copyright sorumluluğunu kabul etmiyorum.

  • anlamadığım için erkekliğimden şüphelendiren olay. bir dakika, noluyoruz lan !

  • cezayirli bir aile fransa'ya göç etmişler. çocukları da okula yeni başlamış. derste hocası sormuş

    -yavrum, senin adın ne?
    +mahmut hocam.
    - olur mu canım, sen fransa'dasın. senin adın artık jean fransuva olacak.

    çocuk hınk mınk derken kabul etmiş yeni adını.

    okuldan sonra eve gelmiş. annesi mahmuuut! mahmuuuuut! diye seslenmiş. cevap yok.

    -oğlum bu ne hal, niye cevap vermiyorsun?
    + anne benim adım fransuva artık. öğretmen koydu adımı.

    çocuğun anası bunu bi güzel haşlamış.

    akşam babasına da fransuva benim adım deyince. babası daha fena haşlamış.

    neyse, ertesi gün gitmiş okula. hocası sormuş:

    -fransuva bu ne hal, her tarafın mosmor olmuş.
    +sormayın hocam, akşam iki arabın saldırısına maruz kaldım.

  • yetenek sinavi ile ilgili bildiklerimi ve dusunduklerimi paylasmak isterim basliklar halinde...

    *** torpil : genelde sinavi kazanamayanlarin (ki bu genellikle dogru sekilde hazirlanamayanlarin veyahut bazi aksakliklar yuzunden giremeyenlerin) agzinda pelesenk halini almis bir kelimedir. belki okullara gore degisebilir az cok bu konu, ama benim bildigim birsey var ki, torpil olsun olmasin, eger siz bir seyi kalben istiyorsaniz ve dogru sekilde (bu iki kelime underlined) hazirlandiysaniz, sizi degil torpil, havai fisekler bile engelleyemez, o okul artik sizin kaderiniz olmustur. bu nedenden dolayi, bu konu , olasi yetenek sinavi ile ogrenci alan sanat okullarina girme adayi arkadaslarimizi kesinlikle etkilemesin.

    *** calisma sekli : bana gore, calisip da "ya kesin torpil vardi, ya da soyle boyle oldu da kasti almadilar beni" diyen cogunlugun girememe nedenlerinin basinda dogru calisma programi yapmamis olmalari gelir. peki nedir bu dogru calisma sekli? bence sudur;

    -bir kere girmek istedigi okulun havasini daha once hic teneffus etmemis olmak, buyuk eksiklik. o atmosferi onceden yasayip (eger mumkunse hazirlanilan bir sene boyunca) , o havaya kendinizi sokmaniz ve "ben buraya ait olucam, burayi cok seviyorum ve kazanmak icin tum cabayi sarfedicem" demeniz gerekmektedir. eger yine mumkunse, (opera olsun, tiyatro olsun, dans olsun...) kazanacaginiz okulda calisma imkaniniz varsa sizi hazirlayan kisi ile birlikte, bu sizi daha cok motive eder kanaatindeyim.

    -dogru insanlarla calismak da, dogru calisma seklinin bir parcasidir. kazanmak istediginiz okuldan eger arkadasiniz veya akrabaniz var ise, ondan gerekli olan tuyolari (ki bu legal bir torpile girer, herkese aciktir) alabilir ve avantaj saglayabilirsiniz. ayrica juri deki hocalarin neye dikkat ettiklerini, ne isteyip ne istemediklerini daha onceden bilmeniz, sizin acinizdan daha yararlı olcaktir.

    -bir calisma programi : eger sizi calistiran kisi, zaten olayin bilincindeyse, size yol gosterecektir ve mutlaka bir calisma programi belirleyecektir. bu hem bir duzene girmeniz acisindan, hem de olaydan bir sene boyunca kopmamanizi saglamasi acisindan cok yararlidir. ozellikle bir san bolumune girecekseniz, zaten sesinizin her daim calismasi gerekmektedir, yoksa san da, yabanci lisan gibidir, nankördür, siz birakirsaniz o da sizi birakir. aslinda diger yetenek sinavlari icin de bu gecerli, tiyatro bolumune hazirlaniyorsaniz, tiradinizi sindire sindire ve duzenli bir sekilde calismalisiniz.

    -saglik ve uyku duzeni : bu da dogru calisma seklinin cok onemli bir parcasidir. beslenmenize ve uyku duzeninize dikkat etmeniz, ve bu zamana kadar boyle bi duzeniniz yoktuysa bile edinmeniz, gercekten cok yararli olacaktir. vitamin destekleri de tabi, sizi dinc tutacaktir.

    -moral motivasyon : bu konuda kendinizi motive edecek bir cok yola basvurabilirsiniz. ben mesela odamda duvardaki panoma yazi yazmistim "bu sinavi mutlaka kazanacagim, cunku cok istiyorum ve calisiyorum" diyerek. hic birseyin moralinizi etkilemesine izin vermeyin. eger siz, pozitif dusuncelerle (polyannacilik degildir bu) girerseniz, herkesten bir adim onde olursunuz. bu motivasyon konusunda, ailenizin, arkadaslarinizin, dostlarinizin, sevgilinizin vs.. size destekleri de onemli bir ayrinti tabii ki.

    -tanisma : tanisma alt basligi ile kastim sudur ki, gireceginiz bolumle alakali ne kadar insanla tanisirsaniz ve daha da onemlisi juride olsun olmasin ne kadar hoca ile fikir alisverisinde bulunursaniz sizin icin kardir.. tabi soyle bir sey var, ogrencilerin her soyledigi sey dogru diye bir sey yoktur, ama ortalama genel bir sema kafanizda cizmenize yardim ederler mutlaka, bakmayin konservatuvarlardaki cekismeye siz, yeni gircek olanlara yardim etmek isteyecek cok guzel insanlar da var... legal torpil dedigim olay burda devreye giriyor, juride olan hocalardan birine kendinizi daha onceden dinletmeniz, izletmeniz veya daha once onla calismaniz, kazanmanizi buyuk olcude etkileyecektir.

    *** sinav gunu ve sinav anlari:

    aylarca calismissinizdir artik ve nihayetinde o buyuk sinav(lar) yaklasmistir. genelde yetenek sinavlari en az 2 asamali oldugundan, bir anda pat diye gecmeyecek olan bir surec var onunuzde. hele bir de buna, sinav sonuclarinin aciklanmasina kadarki mide kramplarini da etkilersek, biraz isimiz var diyebiliriz*

    gelelim bu konuyla alakali dikkat etmemiz gereken seyleri alt basliklarda incelemeye :

    a) zamanlama : sinava kesinlikle gec ya da tam zamaninda gitmeyin. belli bir sure once gidin ve konsantre olmaya calisin.

    b) cevreden etkilenme : isterse sinava 1000 kisi girsin. bakmayin cevrenizdekilere ve cok fazla ilgilenmeyin. su kazanir kesin, bu kazanmaz vs gibi seyler icinizden gecirmeyin. unutmayin siz temiz kalpli birisiniz ve baskalarinin mutsuzlugu ya da basarisizligiyla mutlu olcak biri degilsiniz.
    onlarla esit sanstasiniz, ama siz hakediyosunuz kazanmayi cunku cok calistiniz bugune kadar. o yuzden cevreye pozitif bir sekilde bakin, gulumseyin, ama lackalasmayin, konsantrenizi bozmayin, bir yerde oturup bekleyin ve kazancaginiza emin olun.

    c) telas : artik telas etmeye luzum yok. cikarip notlariniza, parcalariniza, tiradlariniza, vs nize goz atmayi kesin.
    onlar kafanizda var, daha once oss ye girmis birisiniz siz, telas bi isinize yaramiyor biliyorsunuz. sakin olun.

    d) kiyafet : saygi cok onemlidir. hem kendinize hem bu edinceginiz meslege hem de jurideki degerli sanatcilara saygili olmaniz gerekmektedir. kot pantolonla gidip arka cebinizden nota cikartirsaniz katlanmis bir sekilde, bosuna girmeyin sinav salonuna. gidin sinemaya, hababam sinifi askerde yi izleyin, oyle seylerle vakit gecirin.. onerim sudur ki, takim elbise.. kravat , olunmus guzel bir tras ve taranmis guzel saclar ve belki de kizlar icin hafif bir makyaj. bu, juri karsisinda arti puandir.

    e) juri karsisinda performans : ben sinava girdigim zamanlar, ve bazi arkadaslarim da, sinav salonunda karsimizdaki ataturk resmine bakip guc almistik. boyle bi resim olsun olmasin , yapmaniz gereken sey juri karsisinda, kendinizden emin olmaniz ve saglam ayakta durmanizdir. oyle guzel gulumseyin ve oyle guzel performans gosterceginize inandirin ki kendinizi, sinav sonrasi bu muthis performansiniza kendiniz bile sasirin ve mutlu olun.

    f) kulak sinavi : bir cok bolumde, kulak sinavi yapilmaktadir. nedir bu? kulaginizin olup olmadigini olcerler kaba tabiriyle. dogustan gelen bir duyma yeteneginiz az cok varsa, bunu gelistirmek de sinav oncesi size baglidir. belli asamalari vardir.
    i- tek ses duyma : piyanodan tek bi ses basarlar sizin a veya u (du) ile vermenizi isterler. sonra baska bir tek ses basarlar onu vermenizi isterler. bu kolaydir, hedefi 12 den vurmak (entonasyon) kaydiyla, rahat gecersiniz
    ii- iki veya daha fazla ses duyma : piyanodan "ayni anda" iki veya daha fazla ses basarlar. sizin bunlari kalindan inceye (pesten tize) dogru vermeniz beklenir. sinav aninda sakin olun, bunun en kolay yolu bana gore sudur. 3 sesi diyelim, bilardo toplarina benzetin birbirine carpan. iyi dinleyin ve konsantre olun. toplar ayrilacak minik bir sure sonra ve kafanizda yankilanacak tek tek. mutlaka duycaksiniz, cok zor degil. (ama calisma istiyor elbet uzun sure)
    iii- melodi : piyanodan melodik bi ezgi calarlar ve sizin bunu tekrarlamaniz beklenir. bir sarki gibi dusunup bunu rahatca verebilirsiniz. bazen cok uzun sorarlar, belli bi yere geldikten sonra tamamini dogru yapmayabilirsiniz, insanlik hali. ama habire de "bi daha alabilir miyim" diye sormayin mumkunse.
    iv - ritm : en zoru gibi gorunur ama yine de yapilabilir. kolaydan zora dogru gidecektir hoca. genelde el cirparak size bir ritm verir ve tekrarlamanizi ister. baslarda kolaydir ama sonlara dogru biraz zorlastirir, yapamazsaniz hepsini uzulmeyin, sizin derecenizi olcuyor da olabilir hoca. [ritm baslamadan once hocaya, ben bu konuda caliscak cok fazla insan bulamadim o yuzden biraz yeniyim, yardimci olursaniz cok sevinirim efendim , derseniz, kesinlikle kolaylik saglayacaktir hoca)

    genel hatlari ile duyus sinavlari boyle, ama okula gore degisiklik gosterebilir. mimar sinanda boyleydi, ama marmara nin kulak sinavi daha teferruatli, onun icerigini de web sitesinden ya da ogrencilerden temin edebilirsiniz.

    g) mulakat : performans sonrasi veya oncesi mulakat yapilabilir. zamani kisa veya uzun, o aranizdaki elektrige bagli juri ile. mumkunse bacak bacak ustune atmayin, ukala tavirlar sergilemeyin, cok saygili konusup yerine gore davranin. tane tane , anlasilir konusmali ve mantikli cevaplar vermeniz gerekmektedir. ama en en en en onemlisi su ki, dogal ve icten olun. cok gerekmedikce yalan soylemeyin ve kendinizi onlarla paylasin. sizin icinizi onlara acmaniz, onlarin da cok hosuna gidecektir. ve cok cok onemli konulardan birisi de, ne olursa olsun konusmanizin bir yerine bu okulun ve bolumun sizin icin ne denli onemli oldugunu gosteren seyi belirtin. tesadufen bu sinava girmediginizi, sizin icin onemli oldugunu ve hayat meselesi oldugunu gosterin.

    basarilar dilerim.

    not : bu yazilanlar benim ve cevremdeki bir cok konservatuvarli arkadasimin kazanmasinda buyuk rol oynayan etmenlerdi. hata ettiysem affola...

    tekrarlayin icinizden,
    (caps on)basaracaksiniz!...

  • stad kaldırılsa sanki yeşil alan yapılacak. burası türkiye. ali sami yen’e yapıldığı gibi yerine 50 katlı kuleler dikerler. sadece maç günleri olan trafik her gün olmaya başlar.

  • "vallaha mı" sorusudur. toplumsal refleks olarak "vallaha" şeklinde cevaplanır ve ateizm sessizce kendini fesheder.