hesabın var mı? giriş yap

  • beyaz eşya üreticileri tarafından bize yıllardır yutturulmaya çalışılan yalandır.

    derler ki: "elde yıkayınca bilmem kaç litre su tüketiyorsunuz, oysa bulaşık makinesi 5 litre su kullanır. tasarruf için bulaşık makinesi almanız lazım"

    o zaman bende diyorum ki; ulan düdük sen makineyi bana bedava mı veriyorsun?

    basit bir hesapla bu beyaz eşya kartellerine bir cevap vermek artık farz oldu.

    - şu anda piyasadaki en ucuz bulaşık makinesi 549 tl. (isim vermek istemiyorum, ama isteyen çelik gibi sağlam bir markanın 2 programlı makine fiyatına bakabilir.)

    - iski'nin su tarifesi metreküp başına 3,27 tl, % 8 kdv ile birlikte 3.53 tl.

    - yani 1 metreküp=1000 litre suyun fiyatı 3.53 tl

    piyasadaki en ucuz bulaşık makinesinin fiyatı olan 549 lira, (549/3,53=) 155 ton su parasına eşit.

    bakın 155 ton su diyorum. yani 155.000 litre.

    elde bulaşık yıkamak için günde 50 litre su bile harcasanız, 155.000 litre su harcamanız (155.000/50=) 3100 gün sürer.

    ki normal bulaşıkta değil 50 litre, 30 litre bile harcanmaz ben fazla fazla söylüyorum.

    3100 gün, 8,5 yıl demek.

    yani siz piyasadaki en ucuz bulaşık makinesi aldığınızda bile, 8,5 yıl boyunca günde 50 litre su ile bulaşık yıkayacağınızda harcayacağınız parayı peşinen ödüyorsunuz.

    50 değil 100 litre harcasan 4-4,5 yıl demek.

    bulaşık makinesinin yaktığı elektriği, deterjan, tuz, parlatıcı bok püsür parasını hesaba katmadım dikkat ederseniz.

    ayrıca 8,5 yıl boyunca çıkacak olası arızalara ödenecek parayı hiç saymıyorum.

    bunun neresi tasarruf sevgili sözlük severler sorarım size?

    tabi burada bulaşık makinesinin rahatlığı konumuzun dışında. bulaşık makinesi tabi ki büyük rahatlık. ama reklamını da buna göre yapın.

    "bulaşık makinesi alın tasarruf edin" diyerek milleti keriz yerine koymayın. haksız mıyım?

    bulaşık makinesi tasarruf için şart olan bir şey değildir.

    alacaksanız rahat etmek için alın tamam ama tasarruf etmeniz mümkün değil.

    edit: başlığın aslı "bulaşık makinesinin tasarruflu olduğu yalanı" idi, moderatör arkadaşlar nesini beğenmemişlerse değiştirmişler. entry'nin girişinin başlıkla uyumsuz olmasının sebebi budur.

    edit 2: otopsicocugu uyardı, x yalanı/gerçeği gibi başlıklar formata aykırıymış. insan her gün yeni birşeyler öğreniyor.

    edit3: eskiden format falan varmış.

  • polis, devlet değildir. polis memuru da devlet değildir.

    mevcut anayasa diyor ki (madde 6) halk, tek egemen güçtür ve bu yetkisini hükümet, meclis ve yargı yoluyla kullanır. yani devlet, halkın yetki kullandığı araçtır.

    polis ise, hükümete bağlı kolluk kuvvetidir. görevi ise egemenliğin asıl sahibi olan halkı suçlara karşı korumaktır. polis, halk adına hiçbir şey yapamaz, halk adına hükümet bir şey yapabilir, polis ise emirleri yerine getirir.

    bir polis, "ben devletim" diyorsa o devlet, polis devleti olmuştur. anayasanın ilgili maddesi ise fiilen gasp altındadır.

  • nosofobi, herhangi bir hastalığa yakalanmanın aşırı veya mantıksız bir korkusudur. bu fobik bozukluk, basitçe hastalık fobisi olarak da bilinir.

    ayrıca tıp öğrencilerinin hastalığı olarak adlandırıldığını da duyabilirsiniz. bu adlandırma; nosofobinin tıp öğrencilerini, farklı hastalıklarla ilgili bilgilerle çevrili olduklarından öğrencilerin etkilendiği şeklindeki önceki varsayımlardan kaynaklanmaktadır. ancak 2014'te yapılan bir çalışmanın kanıtları bu fikre daha az destek vermektedir.

    çevrenizde çeşitli hastalıklar gördükçe biraz endişe hissetmek doğaldır. ancak nosofobisi olan insanlar için bu kaygı, günlük yaşamlarını etkileyerek bunaltıcı ve yıkıcı olabilir.

    nosofobinin semptomları nelerdir?

    nosofobinin ana semptomu; kanser, kalp hastalığı veya hiv gibi genellikle iyi bilinen ve potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir hastalık geliştirme ile ilgili önemli korku ve endişedir.

    bu endişe, doktorlar sizi muayene ettikten sonra bile devam etme eğilimindedir. size temiz bir sağlık raporu vermiş olsalar bile, doktorunuzu muayeneler veya testler için sık sık görme dürtüsünü hissedebilirsiniz.

    bu yoğun korku ve endişe, aşağıdakiler de dahil olmak üzere bazı fiziksel semptomlara neden olabilir:

    -baş dönmesi
    -mide bulantısı
    -nabız artışı
    -terleme
    -hızlı nefes alma
    -uyku problemi gibi.

    nosofobi ayrıca kaçınmayı da içerir. hastalık hakkında hiçbir şey bilmek istemeyebilirsiniz. bunu haberlerden veya başkalarından duymak endişeyi tetikleyebilir. toplu taşıma araçlarından veya marketler gibi yerlerden kaçınabilirsiniz.

    öte yandan, nosofobisi olan bazı kişiler de, bazı hastalıklar hakkında ellerinden geldiğince öğrenmeyi tercih eder. durum hakkında araştırma yapmak veya hastalık hikayeleri için saatlerini harcayabilir.

    hipokondriden farkı nedir?

    nosofobi, günümüzde hastalık anksiyetesi bozukluğu olarak bilinen hipokondri ile karıştırılır. nosofobi, belirli bir hastalığa yakalanma korkusunu içerirken; hastalık anksiyetesi bozukluğu, hastalıkla ilgili daha genel endişeleri içerir.

    hastalık anksiyetesi bozukluğu olan biri, boğaz ağrısı veya baş ağrısı gibi küçük semptomların ciddi bir şeyin işareti olduğundan endişelenebilir. nozofobisi olan biri herhangi bir fiziksel semptom göstermeyebilir. ancak gerçekten spesifik, ciddi bir tıbbi duruma sahip olduğundan (veya olacağından) da endişe edebilir.

    örneğin; hastalık anksiyetesi bozukluğu olan bir kişi, baş ağrısının bir beyin tümörü belirtisi olduğundan endişelenebilir. nozofobisi olan biri, herhangi bir semptomu olmasa bile, sürekli olarak bir beyin tümörü geliştirme konusunda endişelenebilir.

    ayrıca hastalık anksiyetesi bozukluğu olan kişilerin, güvence için doktorlara ulaşma olasılığı daha yüksektir. nozofobisi olan bir kişi, sağlıklarını veya endişe duydukları altta yatan hastalığı düşünmekten kaçınabilir. ancak bu her zaman böyle değildir.

    nosofobinin nedenleri nelerdir?

    kişinin nosofobi geliştirmesine çeşitli faktörler katkıda bulunabilir fakat çoğu durumda altta yatan net bir neden yoktur. yakın çevrenizden birisinin ciddi bir hastalığı varsa ve komplikasyonları da mevcutsa, aynısının size de olabileceğinden endişelenebilirsiniz.

    bir hastalık salgını ile yaşamak da nosofobiye katkıda bulunabilir. bu durumlarda, hastalıkla ilgili haber görüntülerine boğulabilir ve sürekli olarak arkadaşlarınızdan veya yakınlarınızdan haber almak isteyebilirsiniz.

    son yıllarda uzmanlar, internette sağlık bilgilerine kolay erişimin de nosofobide rol oynayabileceğini öne sürmektedir. bu, o kadar yaygın bir endişe nedeni haline geldi ki, bunun için bir terim bile var: siberkondri.

    ayrıca nosofobi ile ilgili aile geçmişiniz varsa, nosofobi geliştirme olasılığınız daha yüksek olabilir.

    nasıl teşhis edilir?

    nosofobi, günlük yaşamı zorlaştırırsa veya yaşam kalitesi üzerinde olumsuz bir etkiye sahipse teşhis edilir.

    hastalıklarla ilgili endişenizin bir fobi olabileceğinden endişeleniyorsanız, doktorunuzdan randevu alın. sizi fobileri teşhis etme ve tedavi etme konusunda deneyimli bir uzmana yönlendirebilir.

    ayrıca hastalık korkusuyla ilgili bir sıkıntı yaşıyorsanız, bir terapistle konuşmayı düşünün. terapide korkunuzu ele almaya başlayabilir ve bununla başa çıkmak için stratejiler geliştirebilirsiniz.

    tedavi

    belirli fobiler her zaman tedavi gerektirmezken, nosofobi, belirli bir hastalığa maruz kalabileceğiniz herhangi bir yere gitme korkusunu içerebilir. bu; işe gitmeyi, okula gitmeyi veya diğer ihtiyaçlarla ilgilenmeyi zorlaştırabilir.

    terapi, özellikle belirli fobiler için çok yardımcı olabilir. kullanılan iki ana terapi türü, maruz kalma terapisi ve bilişsel davranışçı terapidir.

    maruz kalma tedavisi:

    bu yaklaşım sizi güvenli terapi ortamında korktuğunuz şeylere maruz bırakır. terapistiniz, meditasyon veya gevşeme teknikleri gibi bir hastalık hakkında düşündüğünüzde ortaya çıkan kaygı ve sıkıntıyla başa çıkmak için araçlar geliştirmenize yardım ederek başlayacaktır. sonunda, endişenizi yönetmeye yardımcı olmak için öğrendiğiniz araçları kullanarak bu korkulardan bazılarıyla yüzleşmeye devam edeceksiniz.

    bu maruz kalma terapisi; hastalık salgınları hakkında haber hikayelerini izlemeyi, farklı hastalıklar hakkında araştırma yapmayı veya bulaşıcı değilse, hastalığı olan insanların etrafında zaman geçirmeyi içerebilir.

    bilişsel davranışçı terapi (cbt):

    bir başka yardımcı terapi de cbt'dir. terapistiniz terapiye belirli bir düzeyde maruz kalmayı dahil edebilse de, cbt öncelikle size mantıksız düşünceleri ve korkuları tanımayı ve bunlara meydan okumayı öğretmeye odaklanır.

    hastalık hakkında endişelenmeye başladığınızda, düşüncenizin mantıklı olup olmadığını sorgulayıp yeniden düşünebilirsiniz. mantıksız veya üzücü düşünceleri yeniden çerçevelendirmek kaygıyı iyileştirmeye yardımcı olabilir.

    nosofobi terapisinin bir başka önemli yönü, belirli bir hastalığınız olmadığına dair güvence arama ihtiyacınızı azaltmaya yardımcı olmaktır. bir terapist, başkalarından güvence almak istediğinizde güvenebileceğiniz daha iyi başa çıkma araçları geliştirmenize yardımcı olabilir.

    ilaç tedavisi:

    spesifik fobileri özel olarak tedavi eden bir ilaç bulunmamakla birlikte, bazı ilaçlar korku ve kaygı semptomlarını azaltabilir ve tedaviyle birlikte kullanıldıklarında yardımcı olabilir. doktorlar bu durumda, anksiyete ve kaygı bozukluğu ilaçları reçete ederek tedavi başlatabilirler.

    kaynaklar: en.wikipedia, healthline, verywellmind websiteleri.

  • - sevgilim aylardır bu anı bekliyordum
    + ah bende sevgilim.. ama sana söylemem gereken bi şi var..
    - yaw boş ver şimdi gel şööle kolları...
    + yaw muhittin bi dinle anlatıyorum bak..
    - eee? ne ?
    + muhittin... bak.. ben daha küçükken.. eeee... tecavüze uğradım..
    - uhmm... şey.. hmm... ya neyse hayatım.. üzüldüm tabi.. ama... sen kendini şimdi iy hissediyosan... yani.. çokta önemli değil...

    (5-10 saniye sessizlik)

    - hmm.. akraba filanmıy dı ?
    + yok ya.. bizim mahallede bi bakkal vardı... böyle renkli şekerle , çukulatalar felan satardı.. bi gün sokakta oynarken bana.. ' sedat bi aşşağıya depoya gelsene sen' dedi...
    - sedat kim lan ?
    + yaw muhittin bi dinle anlatıyorum bak..

    (bkz: bi dur bi sus bi dinle)

  • asıl yanlış olan "özel sektör çalışanlarının cumartesi de calışması"dır.

    ben çalışıyorum memur da çalışsın diyecek kadar malsan, pazar da çalışsan fark etmez zaten.

    edit: 06:58'de ofise girdim. evet cumartesi.