hesabın var mı? giriş yap

  • kanıtlarla dolu dolu desteklenmiş rezalet. 9/10. tek puanı bu devirde iphone x almasından kırdım. o da kıskançlıktan tamamen. yanlış anlaşılmasın.

  • bir kişi de gerçek olayları yazmamış ya vay arkadaş.

    uzan grubu bilindiği üzere imar bankasının sahipleriydiler, ya da teknik şekilde ifade etmek gerekirse hakim ortağı idiler. imar bankası aracılığıyla bir çok ihale kazanıp kısa sürede olması gerekenden çok fazla büyüdüler. ancak kriz döneminde bir çok banka olduğu gibi imar bankası da yalan oldu. üstelik bu yalan olma sadece krize bağlı değil yolsuzluğa bağlıydı. çok ayrıntılara girmeyeyim ama kısaca ifade etmek gerekirse, bankanın açıklamış olduğu rakamlarıyla gerçek arasında ciddi farklılıklar vardı. hem öz kaynakları hem de diğer kalemlerin tamamı gerçekte olandan farklıydı. bütün bunlar bankaya tmsf el koyduktan sonra ortaya çıktı.

    sonra ne mi oldu. bankaya el koyan tmsf hem mevduat sahiplerine hem de bankanın borçlu olduğu diğer kişi ve kurumlara borçlandı. uzan grubuyla bir çok kez masaya oturuldu ve borçların tahsili istendi. tam bunlar olurken de motorola ve nokia şirketleri uzan grubunun kendilerini dolandırdığını ve alacaklarını tahsil etmek istediklerini söylediler. rakamlar inanılmaz. motorola'yı 2 milyar dolar, nokia'yı da yaklaşık 300 milyon dolar dolandırmış adamlar. gerisi malum, hem motorola hem de nokia takip eden süreçte battılar, batmaya yaklaştılar. tüm bunlar olurken, borçlarını ödemeye çalışmak yerine siyasete atılmaya karar veren cem uzan beyefendi artık neyin kafasını yaşıyorduysa siz karar verin.

    deniyor ki muhalefete başladı sonra şirketleri elinden alındı. hayır efendim adamın dolandırmadığı kimse kalmadığı için şirketlerine el kondu. telsim'in satışından elde edilen 4.55 milyar dolarlık paranın 2 milyar doları direk motorola'ya gitti zaten.

    ha şunu diyorsanız katılırım. bu süreçler çok hızlı oldu çünkü adam muhalifti. eyvallah kabul ederim de arkadaşlar ister bir kaç yılda olsun, ister 5-10 yılda olsun tüm olanlar er yada geç olacaktı zaten.

    daha meraklı arkadaşlara tavsiyem muhtelif gazete ve televizyonların arşivlerine bakmalarıdır. bazı durumları okuyup gördüğünüzde bence çok şaşıracaksınız.

  • yine "bu çöküş değil siz çöküş görmemişsiniz" diyen arkadaşlar gelmeden:

    siz akıllanmazsınız amk. %50 bile düşse "siz çöküş görmemişsiniz tee 2014'teyken..." diye başlayacaksınız. yağ kuyruğu, tüp kuyruğu diyenlerden farkınız yok.

  • izlerken garipsediğim olay. tamamen gerçeklik dışı.

    ocak üstündeki lekelerden şikayetçi mesela hanım ablamız. birden mister masıl diye bir herif peydah oluyor poff diye. eüzü besmele çekip balkondan atlaması gereken hanım abla "aaa ne güzel de çıkardı lekeleri bundan sonra hep mister masıl kullanacağım" diyor.

    ulan eve adamı mı attın diye öldürürler kadını be.

  • haberi okurken insanın yüzüne küçük bir tebessüm yerleştiren bu ülke için hala umut var duygusu taşıyan 17 yaşındaki lise öğrencisi hüseyin ege kök'tür. hüseyin, rahmetli annesinin bıraktığı ahırı köydeki çocuklar kitap okuyabilsinler diye kütüphaneye çevirmiş. başlarda annesinden kalan 150 kitap varmış sadece fakat iyi insanların yardımıyla bu sayı binleri bulmuş ve ortaya harika bir sonuç çıkmış. hüseyin kardeşimiz kurduğu kütüphane için de şöyle bir açıklama yapmış: "okuma alışkanlığının artması amacıyla bu yola çıktım. öncelikle bir traktörün römorkunda yakın köyler dahil gezerek kitap dağıtmaya başladık. ilk olarak annemden kalan 150 kitapla başladık ve geldiğimiz süreçte ise yaklaşık 3 bin 500 kitabımız oldu. kütüphanemizin ilk kitaplarını annemden aldığım için biz de onun adını kütüphanemize verdik. bundan sonra gelecek olan kitapları da ihtiyaç sahibi okullara vermeyi düşünüyoruz. amacımız türkiye'yi aydınlığa kavuşturmak."

    umarım türkiye senin de dilediğin gibi aydınlığa kavuşur canım kardeşim. seni böyle güzel yetiştiren annen ışıklar içinde uyusun.