ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
erkek sıcaklığına oturmam
-
komik bir açıklama. senden kim detay istiyor ki bacım? "yok oturmayacağım" de gitsin, döve döve mi oturtacaklar?
defne samyeli'nin kızlarıyla çektirdiği fotoğraf
-
defne samyeli, mitoz bölünmüş sanırım.
facebook'ta fotoğraf yorumuna ben çektim yazmak
-
*çok tatlı çıkmışsın fıstığım, bikinin de süpermiş.
-sağol cnm, romadan getirdi onu babam :))
*foto da güzel, ibiza mı orası?
-mykonos
+ben çektim.
-ay saçmalama sedat nasıl sen çektin, biz o zamanlar tanışmıyorduk bile.
+yok ben şimdi çektim, ossbir yani, sedat kaçar:/
emrullah gülüşken için isveç'e uçak gönderilmesi
-
iyileştikten sonra da isveç devletinden uçak istesinler, "türkiye'de mahsur kaldık" diye. bakalım gönderecekler mi.
babanın söylediği unutulmayan sözler
-
babamla hiçbir zaman şahane bir ilişkimiz olmadı. yani her baba kızını sever, o da sever beni biliyorum ama hissettiremez mütemadiyen; sevgi görmemiş ki nasıl göstereceğini bilsin.
2010 yılında ayrıldım evden üniversite için, o zamandan sonra mesafe de katmerledi gösterilemeyen sevgileri. yokluğuma alıştı, biliyorum; mecburdu, bir daha asla temelli geri dönmeyeceğimi biliyordu çünkü.
hatta yokluğuma o kadar alışmıştı ki bir keresinde şakayla karışık "benim bir kızım varmış gibi gelmiyor bana bazen" demişti.
son birkaç yılda değişti babam; babaannemin bakıma muhtaç kalması bariz bir şekilde değiştirdi onu.
bu esnada kardeşimin bazı hataları oldu; yanlış kararlar, yanlış yatırım hamleleri, yanlış davranışlar, yanlış bir evlilik, bir sürü şey. bu hatalar tüm aileyi maddi, manevi, mental ve psikolojik olarak ciddi şekilde etkiledi.
kardeşimin hatalarından sonra babam, benim aslında ona hiç sorun çıkarmadığımı fark etti; onlarla olduğum her zaman diliminde babaannemle ilgilenmem de onun bana olan güvenini perçinledi. son zamanlarda bana daha düşkün oldu babam. telefonla aradığında uzun uzun konuşmaya, gerekli gereksiz her şeyi anlatmaya başladı.
on beş gün önce babaannemi kaybettik. ucu ucuna yetiştim cenazeye. o akşam çok şey konuştuk ailecek, uzun zaman sonra. en sonunda babam "ben şu telefonu kapatıp şarja takayım, sonra da yatayım artık" dedi. hepimiz şaşırdık, babam telefonunu asla kapatmazdı çünkü. kardeşim sordu "baba hayırdır, sen telefonunu hiç kapatmazdın?" diye.
"telefonu açık tutma sebebim iki kişiydi; birisini bugün toprağa yatırdım, diğeri de bugün yan odada yatacak, açık kalmasına gerek yok" dedi gözleri dolu dolu bana bakarak. sarıldım babama, ağladık uzun süre sarılarak...
babamın beni sevdiğini söylemesine gerek yok artık, ben bu cümleyi ölsem unutmayacağım.
döğüş kulübü
-
kural 1: ameliyatlı yere vurmak yok.
kural 2: ana bacı yapmak yok.
kural 3: döğüşenler erkek ise tek tek gelinecek.
avrupalının işe ihtiyacı varsa türkiye'ye gelsin
pardon filmindeki ibrahim
-
kendisini tanımamamamazlıktan gelene nerden tanımadığını sorar.
-muzo, sen nerden tanımıyorsun beni?