hesabın var mı? giriş yap

  • hâl eki olan -de'yi çıkardığınızda cümle, yapısal olarak bozulur:

    iş yerinde geç saatlere kadar çalıştık.

    izmir'e ağustosta gideceğiz.

    kimliğinizi yanınızda bulundurunuz.

    bağlaç olan "de"yi çıkardığınızda anlam daralır ama cümleniz hâlâ sağlamdır:

    ben de sizinle geliyorum.

    bekledim de gelmedin.

    ona bugün de ulaşamadık.

    akılda tutun, %99,9 çalışır.

  • yavsaklar atilan biber gazlarini, tomalari, pompali tufekleri, coplari, iskenceleri, kufuruleri de boyle aninda canli yayinda vermislerdi simdi hatirladim. cok ayip

  • kim yönetiyor bu koyduğumunun şirketlerini, nasıl becerebiliyorsunuz zarar etmeyi yahu.

    en temel zekayla, kahvede bardak çay satan kahveci bile bu işten para kazanabiliyorken, koca koca fabrikaları kimler yönetiyor da, hakikaten milli içeceğimiz olan ve en fakirinden en zenginine neredeyse herkesin günde 3-5 bardak tükettiği çaydan nasıl zarar edebiliyorsunuz? delireceğim yemin ederim yahu.

  • didem arslan yılmaz: gerekçeli karar'da sizin iddia ettiğiniz gibi bir "çalınma" ibaresi yok.
    binali yıldırım: biz halk dilinde söylüyoruz

    edit: didem abla, sayende feminist oldum.

    "dünyayı kurtarsa kurtarsa kadınlar kurtarır" :)

    edit2: bombanın kralı;

    binali yıldırım, imamoglu ile aynı anda program yapma teklifine olumlu baktıktan sonra "benim tek başıma vereceğim karar değil o" dedi :))

  • alman halkının geri kalanının nefretini kazanmış en güneydoğu eyaleti. sorduğunuzda nedenleri şöyle sıralarlar.

    zenginlik
    almanya'da eyaletler birbirlerini desteklemek zorundadırlar. almanya'daki en zengin eyalet bavyera'dır. kırk sene öncesine kadar ikinci dünya savaşında en az hasarı aldığı için ve alp dağlarının kuşatması altında olduğu için turistik bir mekandan fazlası olmayan bavyera daha sonraları -neden biz endüstriyi buraya çekmiyoruz ki diyerek gelişip mercedes, porsche başta olmak üzere birçok firmayı bünyesine katmış ve zenginleşmiştir. bu nedenle her para alış verişinde türlü mırın kırını etmektedir. ayrıca tüm eyalet bir özellikle münih bir açık hava müzesidir. neredeyse tüm evler tarihidir.

    krallık
    taninmis, dunya capinda bilinen krallari hatta evliligi serefine kutlamalar yapilan kraliceleri vardir (bkz: oktoberfest)

    burnu havadalık
    bavyeralılar kendilerini alman olarak nitelendirmezler çoğu zaman. onlar ilk olarak bavyeralılıdırlar. sonra işlerine gelirse alman da olabilirler. almanlardan farklı sözcükler ve aksanla konuşurlar. diğer almanlarla anlaşamazlar. almanyadan ayrılmayı bile zaman zaman talep ederler. başbakana gerekirse kafa tutabilirler. bmw porsche mercedes harici araba görmek çok zordur. hele leopoldstrasse'de imkansıza yaklaşır. bi rhein'a ya da main'a sahip değildirler ama münih'te yapay göletleri vardır.* bu gölete uzanan bir dere kolunda gerektiğinde sörf yaptıkları bile görülmüş b.kunu çıkardıkları tescillenmiştir.

    oktober fest
    ülkenin en güzel festivali ekim festivali adı altında burada yapılır. eylülün son iki haftası gerçekleşir. herkese burnuna kadar doluncaya kadar içer* ve ertesi gün işlerine devam ederler.

    bayern münchen
    almanya'nın en güçlü takımı da bu eyalettedir. 66.000 kişi kapasiteli allianz arena stadı bu eyalettedir. bu takıma tahsis haldedir. evet örneğin düsseldorf'taki ltu arena stadı 45.000 kişilik kapasiteyle yapımı tamamlanmıştır ancak içinde oynatacak takımı yoktur.
    (bkz: fortuna düsseldorf)

    bira
    birasının en ünlü olduğu eyalettir.
    (bkz: hofbrau)
    (bkz: löwenbrau)
    (bkz: franziskaner)
    (bkz: pauliner)
    (bkz: augustiner)

  • sizin icin gercekten çok mutlu eden bi olayı paylaştığınızda hic sevinmediği gibi, bunu bozacağına dair komiklikler şakalar yapması. öyle pat diye nefret etmezsiniz ama durup düşündürür bi. yanlış insanı mı yakın arkadaş belledim diye.

  • selcuk erdemin anlasilacagi uzere 1453 tarihinde gecen -istanbul ne zaman fethedildi? -gecen pazartesi! karikaturu cok begenilmis ve espri anlayisina tam guven duydugumuz dedeye gosterilmeye karar verilmistir. buyuk heyecanla karikatur dedeye verilir. buyuk bir ciddiyetle espriyi inceleyen dede gulumsemeden:

    -hmm guzel. ama bildigim kadariyla istanbul bir sali gunu fethedilmisti...

  • komutana maeve binchynin yalnız kadınlar sokağı* kitabını okurken yakalanan askerin yaşadıkları:

    - asker!
    - emredin komutanım!
    - napiyosun oğlum?
    - kitap okuyodum komutanım.
    - ne kitabı lan?
    - roman komutanım.
    - adı yok mu bu romanın?
    - yalnız kadınlar sokağı komutanım.
    burada komutan biraz durup düşünüyor ve sonra daha sakin bir ses tonuyla:
    - nerdeymiş bu sokak lan?
    - onu bulmak için okuyorum komutanım.

  • aşağılık kompleksinden kırılan zavallılara pek dokunuyor bu.
    sanki millet senin doğumgününü ezbere bilmek zorunda.
    adam görmüş orada kutlamış, ne var bunda samimiyetsiz denecek.
    sokakta arkadaşına rastlasan, laf arasında o gün doğumgünün olduğunu öğrense,
    aaa, doğumgünün müüü, kutlu olsuuun,
    dese kafasına çantanı mı geçirecen samimi değilsin diye..

    her işiniz böyle sizin.
    muhakeme sıfır.
    git bi su iç, serinle, kafanın içi çeperine çekilmiş sıcaktan ama ben yine de umutlu değilim, söylüyüm..