ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
takip edilesi instagram sayfaları
-
iç mimari, dekorasyon, tasarım (ev ağırlıklı)
decor tips
my interior
4decoration
home polish
domino mag
a designer's mind
anewalldecor
theiconicspace
westelm
arch digest
arkpad
ballard designs
custom homes
hills interior
decor_dhome
design within reach
dwell magazine
dining and wining
elle decor
freshome
hall arquiteturae design
e luxuries homes
inspire me home decor
home adore
in and out decor
interiordesignideas
interior design _ ideas
home designing
interior to inspire
interioresdesigndecoracao
mega cribs
my house idea
interiorforalll
neybers
live life designed
steve cordony
kristy wicks
safevieh official
tres decor
joss & main
tasarım mimarı
naif tasarım
renkli profil
house beautiful
maison française türkiye
design.ir
parade craze
d.signers
veranda mag
design interior homes
traditional home
inspo decor
for decorations
design love fest
casavogue brasil
design selfies
luc design
design t offical
interior design & architecture
design and live
mimari; güzel mekanlar, mimari sketchler, maketler, mimarlık öğrencisi geyikleri
architizer
archilovers,
architecture fakültesi
arch more
architecture now
architecture hunter
architecture and design
mimarca
archi xxi
archi design home
arch daily
i architectures
architecture
building.ir
architecture dose
mega cribs
super architects
mimari fotoğrafçı
timber design arch
mimari harikalar
arcitecture sketch
boss homes
lükse ilginiz varsa; efsane manzaralar, lamborghiniler, pahalı evler, güzel mekanlar, ekstrem hayatlar,
time of luxury
millionaire lifestyle
world wide luxury
prestige living
the luxury life
only for luxury
my exterior
luxury homes
exclusive mansions
my hotels
simply maldives
luxury livings
pişman olmak istemeyenlere tavsiyeler
-
ya pişman olursam diye hayatı erteleyeceğinize pişman olun daha iyi. pişmanlıklarınızdan ders çıkarabiliyorsanız sıkıntı yok.
"yatağımın karşısında bir pencere var. odanın duvarları bomboş. nasıl yaşadım on yıl bu evde? bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? ben ne yaptım? kimse de uyarmadı beni. işte sonunda anlamsız biri oldum. işte sonum geldi. kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım."
demeyin sonra.
sözlükçülerin ihtiyacı olan nakit para
-
700 bin tl.
bir arkadaşa saat alacağım kendisi bakan.
gerisi gelir zaten.
konyalı saat işten atılma rezaleti
-
iyi bari kel pezevenk dememiş. çok da rezalet olmayan rezalet.
türkiye'nin 12 yılda 3 kat büyümesi
-
bir recep tayyip erdoğan sözü
18 nisan kocaeli toplu açılış töreninde söylenmiştir.
%4 ortalama yıllık büyümeyle nasıl 12 yılda %300 büyünüyor. anlayan varsa beri gelsin.
en zor zamanlarını tek başına atlatan insan
-
karada ölüm yoktur ona...
pek çok insani özellikleri artık yoktur.muhtemelen yaşadığı stresli dönemden kalan uykusuzluk sorunu vardır.geceleri az uyur.kurt kışı atlatır ama yediği ayazı unutmaz misali kötü günlerini geride bırakmış olsa da yediği kazıkları unutmaz.
bu tipleri mutu edemediğiniz gibi artık üzemezsiniz de.
uruguay düğününde erik dalı oynanması
-
ne güzel oynayıp eğlenmişler işte. kırolukla ne alakası var aq? aşağılık kompleksinizi yenin.
kenan imirzalıoğlu
-
serbest bırakıldıktan sonra
"adına 'özgürlük' diyorlar.
hayatımızı inceleyip, özelimizi dinleyip, ardından 'pardon, yanlış anladık' deyip, adaleti de kendileri tayin edip, sonra da 'özgürsün' diyorlar.
bence bunun adı özgürlük değil - tutsaklıktır!"
şeklinde bir açıklama yapmış güzide oyuncu.
21 eylül 2015 thy istanbul ankara uçuşu rezaleti
-
tarihe not düşülmesi gereken bir başka türk hava yolları rezaleti ama bu seferkininin hikayesinin üstüne hbo otursa mini bir sezon dizisi bile çıkabilir o derece değişik. ayrıca türk hava yolları da böyle böyle mağduriyet koleksiyonu yapmaya devam ededursun artık itibarları gözümde metro turizm seviyesine inmiştir.
biz 17:40’ta tk 7248 uçuşu için uçağa gitmek üzere yer servisine alındık yaklaşık 5 dakikalık bir yolculuktan sonra uçağın dibine geldik ama kapılar açılmadı. bekliyoruz bi uçak var karşımızda gitmek istiyoruz ama gidemiyoruz. uçak da küçük embraer olanlarından hani sanki "bakın nasıl uçağımız güzel mi yeni aldık" diye böyle sergiliyorlar içerde biz ise 40-50 kişi nefes nefese güneşin vurduğu pist sıcağı ise yüzümüzde. neyse on dakika içerde bekledikten sonra yan taraftan bi vip dolmuşu geldi içinde 4-5 takım elbiseli adam ve birkaç güzel giyinimli kadın. bunların direkt uçağa alındığını gördük. hal böyle olunca yaşlıca bi amcaya fenalık geldi önce, sonra cinnet geçirdi kapıyı yumruklamaya, tokatlamaya başladı. bunun üzerine benim de süper kahramanlık dürtüm ister istemez harekete geçti. kapının acil durum çıkışına yarayan kırmızı düğmesini indirmeye başladım. -zaten hep içimde bi tuhaf ukte idi bu tür düğmelere basabilmek bir gün-. yalnız ben bu düğmeyi tam kavrayamadım ve kapı açılmadı bi türlü. yardım isteyeyim bari dedim sonra ulan süper kahraman yardım ister mi hiç diye biraz daha çektim parmağım kanadı. en son dayanamadım "pardon şunu indirebilir misiniz siz de?" dedim ve o sırada diğer kapıların da acil düğmesine bastılar, tüm kapılar açıldı. yaşlı adam ve bir kaç kişi beraber hızlıca görevlinin üstüne haklı bir şekilde kızarak yürümeye başladılar.
“biz kümeste hayvan mıyız, kaç dakikadır bu sıcakta bekliyoruz otobüste?, neden bize kapıları açmıyorsunuz? vip'leri beklemek zorunda mıyız..niye bi açıklama yapmıyorsunuz?”
yaşlı amca yer görevlilerine kızdıktan sonra kendinden geçip hostes ve pilotlara da kızdı. (ben bu yaşlı adamın eski ünlü hakem ve de milli hakem kurulu başkanı bülent yavuz olduğunu öğreniyorum. onu da uçaktaki 6 numaralı sivok beşiktaş formalı reyisten öğreniyorum. o da akşamki gençlerbirliği beşiktaş maçına gidiyormuş tek başına destek için. -gidemedi-)
biz uçaktayken biraz sonra yardımcı pilot anons yaptı yüzünde anlamlandıramadığım bir gülümseme.
“ya bizim bilgimiz dahilinde olmadan sizi uçağa davet etmişler, o yüzden sizi çıkarmak zorundayız. teknik bir sorun var sonra durumdan haberdar ederiz” dedi. herkes kabin bagajlarını geri aldı ve uçaktan çıktı. otobüse binerken artık iyice sosyal bir deneye maruz kaldığımızı düşünüyorum ve de bekleme salonuna giderken farkettik ki vip’ciler de bizimle beraber bu sefer aynı otobüste. o da ayrı bi komedi. vip dolmuşu ile dönseler daha bi komedi olurdu sanırım. bi tane aşırı zengin abla da gelip şikayet etti en sonunda.
“biz vip’den çıktık, geri dönmemiz gereken yer de vip olması gerekirken neden burada ( bu fakirlerin arasında) bekliyoruz, anlamadım”.
ablanın mağduriyeti elite plus mağduriyet bizimkisi basic, classic. öyle de olsa zengin de olsa ablaya ben hak verdim ve kendisinin mağduriyetini birazcık da olsa giderme adına araya mesafe koydum. orda beklerken sorunun ne olduğunu söylemediler, teknik arıza dediler, pilotun uçağı işgal(!) ettiğimizden dolayı kızdığını söylediler, birbirinden çelişkili cevaplar, birbirlerini anlamakta ve bize anlatmakta sorun çeken thy ve tgs görevlileri, atar yapan ego kasan yöneticileri olan ise gariban yolcuya. ulan ben hadi gencim az da sabırlı bi insanım yanımda 80 yasında bir dede vardı "niye buraya geldim" diye söylene söylene uzaklaştı vazgeçti uçuştan. ekranda ise periyodik olarak artan gecikme süresi. 45 dakika, 1 saat 5 dakika, 1 saat 20 dakika..vs
asıl, 2 saate yakın bir rötardan sonra uçağa bindiğimizde ise suratımıza yedik fatality yumruğunu. "taksi sıramız 12, yaklaşık 45 dakika sonra kalkışı planlıyoruz".
yani dünyanın bütün firmalarının bütün uçakları rötar yapabilir, bu havacılığın içinde olan bişey ancak bunu insan gibi ekrana yazarlar baştan bilgilendirirler, böyle thy gibi insana gluglu yours deyip hindi muamelesi yapmazlar. insan gibi açıklama yaparlar. yolcunun mağduriyetini giderirler bir şekilde. thy koltuklarında kıbleyi gösteren uygulamalar yapacağına biraz da elemanlarına yol yordam göstersinler. hepsi şaşırmış yönlerini. dün uçuştan 30 kişi vazgeçti umarım hepsi de hakkını arayacaktır bir şekilde. benim de elimden geleni şimdilik bu.
kadının kendinden yaşça küçük erkeğe aşık olması
-
türevleriyle beraber inceleyelim;
* kadının kendi yaşında bir erkeğe aşık olması => (aşık olduğunuz erkek şu an 4-5 yaş küçük, hatta daha da küçük kızlara yazıyor. lütfen daha sonra tekrar denemeyiniz.)
* kadının kendinden yaşça küçük erkeğe aşık olması => (bkz: açmayın teyzeler)
* kadının eğitim, kültür, görgü, kariyer, para vırt zırt açısından kendinden daha berbat durumdaki bir erkeğe aşık olması => "vay salak!"
* kadının kariyer, sosyal statü, para açısından kendinden üstün bir erkeğe aşık olması => "vay sınıf atlamaya çalışan paragöz!"
* kadının kendinden uzun erkeğe aşık olması => "vay bodur!" *
* kadının kendinden zayıf erkeğe aşık olması => "vay koca dötlü! adamı da mı yiyeceksin?"
sonuç: (bkz: napak ölek mi pampa)
herkesle aram iyi olsun insanları
-
aynı zamanda herkesin arasını bozan insanlardır.
migros'un gıda takviyesi ve vitamin satışı yapması
-
--- spoiler ---
fakat bize geliş fiyatı 40 lira olan ürünün internette satış fiyatı 30 lira. çünkü adam 1000 tane birden alıyor. iskontolu alıyor. ya da miadı yakın ürün satıyor.
--- spoiler ---
e sizin ecza deposu ne skime yarıyor? alsın 10000 tane, biz de 20 liraya alalım amk.
goda takviyelerinin ve vitaminlerin migros'ta satılması, son derece elit ve eksklusif bir gelişmedir.