hesabın var mı? giriş yap

  • yagmurlu bi aksamda yorgunlugun etkisiyle sıkışmış yolda ilerlemeye calisan taksiye atlamak, kapiyi acmak ve yanlislikla taksideki insanlarin dumur icindeki bakislari arasinda takside oturan kadina binmek..kadina bindigimi farkedince de salak gibi aa pardon doluymus taksi diyip salakca gulup cikmak..

  • "demokratik haklarını kullanmışlardır" diyen arkadaşlar..

    hadi gidin caminin önünde ateizm anlatın.. anlatın da görün bu arkadaşların demokrasiden anladıklarının ne olduğunu..

    onlar için demokrasi inilecek durağa varana kadar binilecek tramvaydır. (tanıdık geldi mi? )

    kendilerine bir şey olunca "insan hakları" , kendileri bir şey yaptıklarında "burası müslüman ülke"

    hadi canım , hadi .. demokratik hakmış... bizim karnımız tok artık.. eskiden yedik biz bunların demokratik ayak oyunlarını..

  • baskın genlerin baba tarafından geldiğini gösteriyor..

    - ne yaptım ya? ne yaptım ben şimdi; tekmeledim mi, sancı mı verdim? sebebi ne şimdi doğumun!? 0_0
    + sizi dışarı alalım lütfen! :)
    - iyi de ne yaptım hocam ben!? 0_0
    + itirazlar bir şeyi değiştirmeyecek! şu an doğru dönemdeyiz, lütfen dışarı!
    - pff!

    ...

  • istanbul'da kahvaltı servisi veren bir çok mekanda menüde köy kahvaltısı yazmış olmasına rağmen ürünlerin bir çoğu market malıdır.

    eski kaşar der ama bim'den alınan 3'lü peynirdir.
    köy yumurtası der ama muhtemelen o da bili bili
    verilen çay seylan

    gelen hesap gerçek köyün yarı ederi.

    şehir kahvaltısı yazamıyorlar tabi.

    debe editi: senin anıtkabirin olmayacak.. sen sadece öleceksin. yaşasın mustafa kemal atatürk ilke ve inkılapları!

  • kelime: lavabo

    - 100 numara
    - hela, kenef, bok cukuru, ayak yolu, kubur, hacet gorme, hacet yeri, wc.... ?
    - .....
    - kizlar gider?
    - lavabo

  • 4.sinif sonu yani sanırım 2007ye kadar sıra dayağı yediğimizi hatırlıyorum. nazmi adında bir sınıf öğretmenimiz vardı. çok şişman ve çok uzun boylu bir adamdı. sınıfımız genel olarak şımarık ama zeki bir sınıftı. eğer yapılan yaramazligin öznesini bulamazsa ya da biz itiraf etmezsek sıra dayağını hak etmiş olurduk. ben sınıf birincisi ve örnek öğrenci olduğumdan çoğu zaman es geçilir ya da hafif dayak yerdim. şu an düşünüyorum da tir tir titrer ve teneffüste ağlardık. çünkü ağlarsan daha ağır bir dayak gelirdi. korkunç bir dönemdi. sonra askere gitti de allahtan beşinci sınıfta melek gibi murat hocamız geldi. hiç dayak attığını hatırlamıyorum. kızdığını bile hatırlamıyorum. ama diğerini hayatım boyunca unutmam.