hesabın var mı? giriş yap

  • diyabet hastalığı ile birlikte etiket okumayı alışkanlık haline getirmiştim.

    bu gıda şantajcısını da o ara tanıyıp kısa bir süre takip ettim. ancak sonradan gerek islamcı yobaz zırvaları gerekse "özel inceleme" adı altında aldığı reklamlardan sıkılıp takibi bırakmıştım.

    şimdi yukarıda paylaşılan patiswiss incelemesine ve sonrasında yaptığı "ayrıcalık yapılmayacağına dair imza atılmıştır" gibi garip bir açıklamaya baktım. benim hatırladığım herhangi bir başka ürüne dair yorum şöyle olurdu:

    patiswiss ambalajında çocukların dikkatini çekecek şekilde çocuk resimleri barındırıyor. içeriğinde 100 g'ında 25,6 g yani 13 tane küp şeker içeriyor. (burada porsiyon hesabı 30 gr içeriği verilmiş. normalde hem 30 hem 100 g içeriği yazılır paketlere ki gıda şantajcısı da 100 g üzerinden hesaplar genellikle). bir de uyanık 7,7'yi 2'ye bölerek aşağı yuvarlamış 3 küp şeker demiş.

    neyse genelde gıda şantajcısının para alarak reklamını yapmadığı ürünlerde bu içerik verildikten sonra şöyle devam eder: bilindiği gibi şeker obezite ve diyabet hastalığına sebep olabilir. ayrıca çocuklarda hiperaktivite yaratabilir. üründe hiç lif olmaması da (çikolata abi ne bekliyorsun?) kan şekerinde hızlı bir artışa sebep olup iç organlara zarar verebilir. böyle bir zehri çocuğunuza yedirir miydiniz?

    ama bunun yerine süper über marka diye inceleme yapmış tabi parayı alınca.

    yeteri kadar cimer başvurusuyla inceleme altına alınabileceğini düşündüğüm için ilk taşı atıyorum an itibariyle.

  • üst edit: başlık sahibinden sonra @2'de kaçmış. kaynak bu

    bir zahmet bana özelden sallamayın ne başlığı açan benim ne de kaynağı veren. ben 3. entry'i girmiş bir garip yazarım. herkes kaçınca ihale bana kalmış oldu sadece*

    ----

    almanya battı, türkiye cennet, her şey mükemmel diyen almancıların almanya vatandaşlığını seçmesiyle sonuçlanacak yasaklamadır.

    edit: başlık sahibi kaçmış. verilen yeni kaynakta çocuklar için, yani yeni nesil için geçerli olacağı yazıyor.

    o halde entry'i " almanya battı, türkiye cennet, her şey mükemmel diyen almancıların çocuklarına almanya vatandaşlığını seçtirtmesiyle sonuçlanacak" olarak güncelleyebilirim.

  • üye alımı için aradıklarında eğlenceli anlar yaşamama neden olan olay.

    - merhabalar digiturk’ten arıyorum hede hödö.
    + sözleşmeyi fakslarsanız üye olacağım.
    - tamam, faks numarası verebilir misiniz?
    + hayır, faks makinem yok.
    - nasıl göndereceğim?
    + ben aboneliğimi nasıl sonlandıracaksam öyle.
    - ...

  • peşin not: öncelikle jeolog ya da yer bilimi ile ilgili uzman değilim. işim gereği (malumunuz türkiye'de az adam çok iş) ucundan azcık bulaştım, araştırmayı, yeni bilgiler öğrenmeyi sevdiğim ve bulaştığım işleri elimden geldiğince en iyi şekilde yapma içgüdülerim olduğundan yer bilimi, özellikle sondaj konusunda birkaç aydır araştırma yapıyorum. giriş kısmını şu yüzden yazdım; eksik, hatalı ya da yanlış bilgiler gören konu hakkında bilgi ve tecrübe sahibi yazarlar yeşillendirebilirse ilgili düzeltmeleri memnuniyetle yaparım.

    tanım: dünya'nın en derin sondajı olarak rekor kıran rus sondaj kuyusudur.
    rusya'nın murmansk bölgesinde yer alan sondaj yer kabuğunun yaklaşık 12 kilometre delinmesi ile bugüne kadar yapılan en derin sondaj unvanını almaya hak kazanmıştır. sondaj kuyuları genellikle bir amaca hizmet etmek için açılmaktadır; su arama, petrol arama ve üretim, doğalgaz arama ve üretim, yer altı depolama tesisleri, jeotermal enerji üretimi bunlardan bazılarıdır. kola derin sondajı ise bunlardan farklı olarak uzay yarışının hararetli zamanlarında sadece sscb ve abd arasında çocuk gibi sidik yarıştırmak adına açılmış olup, maksat açalım bakalım ne varmış şeklindedir.

    (bkz: sidik yarıştırmak)

    yukarıda bahsettiğim gibi uzay yarışı çok göz kamaştırıcı ve hararetli olduğundan, kuyu açma yarışı bunun gölgesinde kalmıştır. 1960larda sscb ve abd en derin sondajı kim yapacak görmek için gidebildikleri kadar derine gitmek için kuyu açmaya karar vermişlerdir. abd mohole projesi adı altında meksika'nın pasifik kıyılarında deniz altında sondaja başlamış ve kuyu denizin altında 183 metre derinliğe ulaştığında 1966 yılında fonu kesilerek terk edilmiştir. bu kuyu derinlik rekoru kırmasa da günümüz off-shore petrol sondajlarına ışık tutan bir sondaj olması nedeniyle önemlidir.

    bu esnada abd'nin bu sondajını duyan rusya'da ülkenin en kuzey noktası olan kola yarımadası'nda sondaja başlamıştır. sscb 1970'de başladığı sondaj faaliyetine 1994 yılına kadar devam etmiş ve sonucunda kola derin sondajı'nı yani dünya'nın insan yapımı en derin kuyusunu açmışlardır.

    sidik yarıştırma sonucu başlamış bu kuyu aslında pek çok bilimsel çalışmaya da ev sahipliği yapar hale gelmiştir. günümüzde bile halen çok zor olan 12 km sondaj işlemi ile dünya'nın kabuğunda 12 km derinliğe kadar fiziksel çalışmalar yapmak mümkün kılınmıştır.

    bugüne kadar proje kapsamında bulunan en önemli bulgu ise mikroskobik `plankton fosilleridir. yerin kilometrelerce altında bulunan bu fosillerin yaklaşık 2 milyar yaşında odlukları saptanmıştır. bu fosiller 24 farklı tarihi tür içermektedir. hayret verici olan durum yeraltının aşırı basınç ve sıcaklıkları altında organik materyallerle kaplı şekilde hayatlarını sürdürmeleridir. daha sonra fosilleşmişler tabi.

    bilimsel anlamda başarılı sayılacak bu kuyu 1994'te durdurularak terk edilmiştir. bunun sebebi ise yeraltında oluşan sıcaklık kısa mesafelerde inanılmaz artışlar göstermeye başlamış, ortam sıcaklığı çok kısa mesafede 100 santigrat dereceden 180 santigrat seviyelerine çıkmıştır. bu yüksek sıcaklıkta sondajın sürekli arıza vererek devam edemez duruma gelmesine sebep olmuştur.

    proje 2005'te resmi olarak sonlandırılmış, geride sadece metal bir kuyubaşı kalmıştır.

    beni en çok büyüleyen durum ise, dünya'da bulunan en derin sondajın sadece 12 km olması buna karşın sadece üst manto kısmına ulaşmak için yaklaşık 100 km delinmesi gerektiği, üst mantonun yaklaşık 660 km olduğu, alt mantonun yaklaşık 2,125 km olduğu, dış çekirdeğin 2,270km ve iç çekirdeğin 1,216 km olduğudur. yani, dünya'nın ekvatordan merkezine yarıçapı 6,371 km olmakla beraber biz en fazla 12 km delebilmişiz. yaklaşık 0.19%'lik bir kısım delmişiz. bu kaba hesaplama bile yer bilimi'nin ne kadar bilinmez bir konu olduğunu sanırım gözler önüne sermiştir.

    edit: yüzde düzeltildi.

  • geçmişte başka kadınlarla yediğiniz boklardır. beş senelik mevzu da olsa o gün kavga ettirir. boş bulunup da dillendirmeyin.
    misal:
    - ben bu restorana gelmiştim daha önce.
    - kimle?
    - eee...tek başıma?
    - ...

  • migros hazır pizza hamurunun yağlı kâğıttan ayrılmadığı ile ilgili sayısız şikâyet okudum internette. sonra youtube'taki tarif videolarını gördüm. kendine "umut chef" dedirten umut reçber isimli migros aşçısının çektiği videolara siz de bir bakın:

    https://www.youtube.com/watch?v=u61zj13abqg
    https://www.youtube.com/watch?v=aeitc00jmvu

    videoların sonunda pizzayı yağlı kâğıttan ayıramamışlar ve yağlı kâğıdı makasla kesip, pizzanın altına yapışık olarak servis etmişler. hatta adam pizza dilimini kaldırıp göstermek istiyor ama pizza dilimlenmiş olmasına rağmen ayıramıyor, çünkü kâğıda yapışmış :)

    pizzayı altına yapışmış yağlı kâğıtla birlikte yemek gibi bir durum söz konusu olmayacağından, bu ürün alenen ayıplıdır. migros ayıplı ürün satmakla kalmayıp, yağlı kâğıdın pizzaya yapıştığı gerçeğini gizleyerek müşteriyi aldatıyor!

    ey bu ürünün satışına onay veren migros yetkilileri, altına yağlı kâğıt yapışmış bir pizzayı restoranda önüne getirseler ne yaparsınız? hiç utanmıyor musunuz ayıplı ürün satmaya?

    bir de bu migros'un mottosu "dürüst satıcı" idi. iyi ki değiştirmişler, bu yapılan işin dürüstlükle uzaktan yakından alakası yok çünkü.