hesabın var mı? giriş yap

  • bu notu yazan kafeye gitmek kişinin kendine yapacağı en büyük saygısızlıktır. stres yapacaksam ne diye kafeye gidiyorum. park süresi gibi süre koymuş mk.

  • rahatsızlık vereni döveceksek işi gücü bırakıp 24 saat motokurye dövmemiz lazım...

    rahatsızlık bahane, kadiköylü olmayan osmanlı torunu bir akpli olma ihtimali yüksek. karşıdakileri savunmasız görünce cihat modunu açmış.

    edit: şu kezbanı not alın. barzonun teki ağzını yüzünü kırarsa duyar kasmazsınız. görsel

  • bu amk cümlesini nedense hep zenginler kuruyor. sizce de bunda bir tuhaflık yok mu? yorum sizin…

    edit: gelen yüzlerce mesaja istinaden, burada beni ikna etme, düşüncemi çürütme ya da anti tez önermeye çalışmayın özelden mesajlar atarak. ne demişim entry sonunda: “yorum sizin”.

    ayrıca, madem parayla mutlu olunmaz, o zaman sabah erkenden kalkıp eşek gibi işe gitmeyin kardeşim, oturun mutlu mutlu evlerinizde beş parasız. ne de olsa parayla mutlu olunmuyordu dimi?

    para bir amaç değil, araçtır arkadaşlar. mutluluğa açılan en büyük kapıdır. o güzel güzel yiyip içtikleriniz ve paylaştıklarınız, gezdikleriniz ve de gördükleriniz, direksiyonundan yol fotosu çektiğiniz, starbucks vs diğer kahve ve de gold rakılarınız, meşelerde dinlendirilmiş keyif viskileriniz, vs. kısacası, huzur ve mutlu olmanıza vesile olacak her şey para ile satın alınıyorsa… e o zaman..?

    son olarak, acun üzerinden gidelim hadi! adam tadılabilecek neredeyse tüm dünyevi şeyleri tatmış, her yeri gezmiş, yaşı kaç olmasına rağmen (toplumda aslında sıradan biri yaptığında ayıplanacak) kızları yaşında kadınlarla takılan, jeti, yatı, katı, özel tv'si, ingiltere ve de iskoçya'da futbol kulübü vs olan bir adam kusura bakmayın da parayla mutlu olunmaz demesin!

    bana laf anlatmaya çalışmayın, yazın başlığın altına düşüncenizi, insanları ikna edin de beni favlayacaklarına sizi favlasınlar, kapiş..?

    ekstra edit: ve de sonun sonu olarak, parayla mutlu olunmuyor diyip de fakirliğe dönen bi zengin gösterdiğiniz gün ben de bu entry'imi düzeltip özür dileyeceğim! çünkü o güçten, istediğini kolayca elde edebilmekten ve o kadar maldan vaz geçmek hiçbir babayiğidin harcı değildir!

    saygılar…

  • ne gelenegi aq. yetmis yasinda amca gecip arabanin onunde bahsis istiyor mu ? bildigin itin kopugun havadan para almak icin gelenek ayagina yatip , yol kesmek. baska da bir sey degil.

  • ''dolar artıyor ya ne oluyor?'' ''10 tl olsun oyum reise'' ''eee biz mayışımızı tl ile alıyoruz, dolardan bizene ameriga düşünsün.'' ''eee yol yaptılar, bina yaptılar.'' ''dolardaki artışı kabul etmiyorum.''

    türkiye'nin ithalat ve ihracat verileri 2018 dolar bazında;

    etler ve yenilen sakatat aldığımız: 64.243.180 sattığımız: 121.179.953
    canlı hayvanlar aldığımız: 415.666.652 sattığımız: 12.624.322
    balıklar, kabuklu hayvanlar vs aldığımız: 53.093.542 sattığımız: 219.253.952
    yenilen sebzeler ve bazı kök ve yumrular aldığımız: 138.278.438 sattığımız: 331.496.464
    yenilen meyveler ve sert kabuklu meyveler aldığımız: 191.396.780 sattığımız: 990.728.130
    hububat(tahıl) aldığımız: 767.265.566 sattığımız: 29.459.963
    hayvansal ve bitkisel katı ve sıvı yağlar, yemeklik katı yağlar aldığımız: 335.315.520 sattığımız: 304.258.675
    kakao ve kakao müstahzarları aldığımız: 136.417.944 sattığımız: 143.773.861
    meşrubat, alkollü içkiler ve sirke aldığımız: 40.626.519 sattığımız: 80.856.477
    gıda sanayiinin kalıntı ve döküntüleri aldığımız: 362.369.073 sattığımız: 67.955.327
    tütün ve tütün yerine geçen işlenmiş maddeler aldığımız: 149.523.083 sattığımız: 226.103.393
    metal cevherleri, cüruf ve kül aldığımız: 316.296.155 sattığımız: 386.981.777
    mineral yakıtlar vs aldığımız : 10.333.801.609 sattığımız : 968.558.218
    inorganik kimyasallar aldığımız : 394.963.774 sattığımız : 400.145.826
    organik kimyasal ürünler aldığımız : 1.645.266.811 sattığımız : 157.059.462
    eczacılık ürünleri aldığımız : 1.645.266.811 sattığımız : 286.853.798
    gübreler aldığımız : 422.061.872 sattığımız : 43.940.148
    debagatte ve boyacılıkta kullanılan hülasalar aldığımız : 573.993.541 sattığımız : 187.037.773
    plastikler ve mamulleri aldığımız : 3.674.399.296 sattığımız : 1.474.194.655
    kauçuk ve kauçuktan eşya aldığımız : 768.622.411 sattığımız : 739.277.730
    ağaç ve ahşap eşya, odun kömürü aldığımız : 258.924.607 sattığımız : 202.731.106
    kağıt ve karton vs aldığımız : 698.409.112 sattığımız : 439.383.917
    pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu mensucat aldığımız : 722.589.199 sattığımız : 478.100.360
    kıymetli veya yarı kıymetli taşlar aldığımız : 5.113.577.898 sattığımız : 1.427.198.869
    demir ve çelik aldığımız : 4.898.046.000 sattığımız : 2.684.126.162
    alüminyum ve alüminyumdan eşya aldığımız : 1.029.274.955 sattığımız : 733.044.078
    kazanlar, makinalar, mekanik cihazlar ve aletler aldığımız : 6.975.975.226 sattığımız : 3.826.615.173
    elektrikli makina ve cihazlar aldığımız : 4.801.891.897 sattığımız : 2.116.495.679
    .
    .
    .

    toplam aldığımız : 61.901.619.342 dolar
    toplam sattığımız : 41.184.990.859 dolar
    fark : 20.716.628.483 dolar yani 94.801.230.393 tl

    hemen hemen tüm ürünlerde 1 satıp, 2-3 alıyoruz. yani bizim dışa bağımlılığımızın kısa sürede sona ermesi, dolardaki artışın bizi etkilememesi tarzı şeyler hayal hayal. 2018 ithalat ve ihracat verilerine bakıldığında, dolardaki kuruşluk artışların aslında halkın sırtına vurulan bir yumruk olduğunu, ekonominin anasını ağlattığını bilmeyenler vermeye devam etsinler, oylarını elbette.

    dolardaki 10 kuruşluk artış sonucunda fark 96.872.893.241 tl. yani 10 kuruşluk artışın bize zararı 2.071.662.848 tl. yani türkiye'nin 10 kuruşluk artıştaki ödemesi gereken fazla para bu. bilal'e anlatır gibi, türkiye'nin her 10 kuruşluk artışta cebinden eksilen parası bu, anlat artık anla. okuması zor değil mi siz bi de yazmasını düşünün.

  • arkadaşlık denen naneye inanmayan adamdır. takdir ederim böyle adamları. derdini başkasına anlatınca karşı tarafın samimi olmayan tesellilerine karnı toktur. hem acılarınızı başkalarına anlatırsanız başkalarının gözünden de düşersiniz. tıpkı samimi zannetiğin arkadaştan borç istemek gibi. acılar bireysel yaşanmalı. hep söylerim insan tek doğar tek ölür. gerisi hikaye.

  • üzerine yoğun stres binen malzemenin moleküllerinin kohezyonunu (bir arada tutucu kuvvet) kaybetmesi düşünüldüğünde geçerli olmayan olasılık.

    dolayısıyla deprem atlatan binada sağlamlık bağlamı, atlatılan depremle ilişkili değil kullanılan malzeme ve teknik ile alakalıdır. bu sonlu bir ilişki ve zaman bu konuda pozitif bir destek sağlamamaktadır.

  • kısa ama güzel bir video.
    şimdi gidip ofiste, evde, okulda vb. ortamda gidip birinin tepesinde şeftali yiyip üzerine suyunu sıçratın. bakın bakalım nasıl tepkiler alacaksınız? üstelik bu kişi başbakan vb. olmadığı halde nasıl tepki verecek acaba? veya tersini düşünelim. ben burada çalışırken biri tam da tepemde yapsın aynı şeyi. ben nasıl bir tepki veririm? deminden beri bunu düşünüyorum.
    sondaki tebessüm müthiş.