hesabın var mı? giriş yap

  • kedi denilen amaçsız hayvanın işe yarayan tek özelliği. kodumunun canlısı denk gelirse iki lokma yiyiyor. tüm gün boyunca oradan oraya serserilik yapiyor, 100 km'de 0.2 lt dizel yakıyor adeta. arabalardaki beygirleri sucuk yapıp kedileri işe almak lazım aq.

  • sanırım herkes biraz da kendisi iyileşiyor onunla. herkes bir şekilde kendine yeniden şans veriyor. kendini kurtarıyor yeniden yeniden. izlediğimiz filmler de öyle değil midir ya da diziler. hep baştan sona karakterle beraber biz de başlamaz mıyız mücadeleye. bütün filmler bizi anlatmaz mı, bütün şiirler yeri gelir bizim için yazılır, bizim içimizdeki gizleri dökmez mi ortaya. insan her bir ferdinde yeniden döndürmez mi dünyayı. kendimize kadar, kendimizden başlayan, kendimizi kapsayan, kendimize benzeyen.

    bu adam da öyle. herkes için kendinden bir şeyler bulma öznesi. vesilesi. hikayeler farklı, herkesin onarmaya çalıştığı, bulmaya çalıştığı şey apayrı. ama amaç aynı. yeniden yeniden iyileşmek istiyoruz. onu kötü görünce biz de yeniliyoruz o ne ise başarmak istediğimiz şey konusunda. ne olacaktı ki zaten diye kendimize acıyoruz. omuzlar yer çekimine uğruyor. ya da onu ilk kötü gördüğümüzdeki şok gibi hayatın hiç de beklediğimiz gibi bir yer olmadığı şokunu yaşıyoruz bir kez daha.

    iyi olunca bizim de bir şansımız oluyor. kazanmasak bile, başarmasak bile bir umut doğuyor. bu biraz da nesille alakalı bir şey tabi. şu an tam da hayallerinin kıyısında bir sürü pişmanlıkla oturan y kuşağı için önemli bir figür. o yüzden de biraz etkili. ha bir de tabi çok yakışıklı olması ona bu kadar yakınlık duyulmasına sebep oluyor. böylesi güzel bir şeyi yine güzel görmek istiyor ilkel beyin. istemsiz bir kayırma var tabi güzel olanı. bilinç düzeyinde bilerek yapılmasa da çok derinlerin bildiği bir şey biraz da o yüzden. dorian gray 'e yapılan misali.

    ama en çok işte gördüğüne kendini ilikleme dürtüsünden. niye kendimizi, e neyimiz var kendimizden başka. konuşurken, seçerken, yaparken ederken kendimiz kadarız. ne kadarsak o. bu adama da hemen yükleyiveriyoruz dertlerimizi. onun dertli hali, hasta hali, iyi hali vesaire hep bir versiyonumuz işte. yeniden deniyoruz biz de onunla birlikte. bazen ortadan kayboluyoruz, bazen baya iyi de gidiyoruz. insan ne tuhaf ki kendinden öteye gidemiyor. bir şarkıda bile kendini kurtarmaya çalışıyor.

    ruhsal sıkıntılar, bu hayatın en zorlu yanlarıdır. insanın kendi içinde kaybolmasından daha kötü bir şey yoktur. o yüzden çok saygı duyuyorum düşmesine de kalkmasına da. yani mücadelesine. işte biz gibilerin bunun üstüne yaptığı yorumlar da aslında hep bizle ilgili, onunla çok değil. bir başka insan hikayesinde de yine el verdiği, üzüldüğü, umutlandığı kendisi. o yüzden ben direkt şahsı için güzel yarınlar dilerim. umarım mücadelesi kolaylaşır. umarım daha güzel günleri henüz yaşamadıklarıdır.

  • şaka maka o vakitler istanbulda 3 tane zengin taşaklı adam var bunlardan birisi cemile'ye (hikmet karcı), öbürkü aylin'e(soner talaşoğlu), öbürkü de salak berrine(hakan) aşık. bunlar da hala camsız evde oturuyo heyhat

    camları varmış

  • genelde kimden duyulursa duyulsun adamın elini ayağına dolandıran bir soru olmakla birlikte yaratacağı etki soranın kimliğine göre de değişebilir.

    - hamile kalsam ne yapardın?
    - şaşırırdım hikmet abi. çok şaşırırdım

  • kanki bişeyler olsun artık ya. sıkıldım amk insan görmekten. ama bence var bişeyler bu ibneler dünyaya gelip gidiyor büyük ihtimalle. kovalamak lazım vakit bulamıyoruz ki bilader.

    nasa'nın canlı yayını kesmesiyle kıllandıran görüntüler.

  • şimdi herkes puanını yazacak buraya. ben de yazayım ama bir faydam dokunsun insanlığa.

    puanımı bir önceki sınava göre %1.41 oranında arttırmışım. eğer bir önceki sınavımda 5 puan eksik alsaydım puanımı %7.76 kadar arttırmış olacaktım. buna göre bu sınavdan aldığım puanı siz hesaplayın bakalım gençler. ilkbahar dönemine hazırlık olur hem.

  • yalan yok başta fransızca mı lan? diye düşündürdü.

    "uloü höani panoü, la huani kuabloü, hani sahhğğat"
    ou l'eau huannee poineau, la huannee cableau, huannee soitte...

    "sen möemurolma"
    saint meumaraulma...

    not: işkembeden sallıyorum ama sanıyorum şöyle bir şey olsa sırıtmazdı.

  • ne güzel lan işte, adam zenginmiş zaten, iktidara gelir gelmez benim hiç param olmadı, futbolculuk yaptım güzel yaşayamadım hevesi yüzünden oğlanlara gemicikler, kızlara restaurant zincirleri ve evler, eşi hanımefendiye fırın ve hastane zincirleri almak için bir motivasyonu olmayacak.