ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yeter
-
linç etmeye geldim. sonra içeriği okudum. uzaklara bakarak gülümsüyorum. seni o kadar iyi anlıyorum ki yazar kardeşim, tek kelime etmiyorum formatla ilgili.
sevgili modlardan talebim, yazar olmak çok da önemli bir şey değilmiş zaten sizin patron öyle dedi, lanetlemeyin yazar arkadaşı.
ilk milli savaş uçağımız çift motorlu olacak
günlük hayatta rambo gibi hissettiren anlar
-
(bkz: otobüsün üst kapağını açmak)
yunan pilotun türkiye'ye sızıp para çekmesi
-
desteksiz sallamanın güzide örneği.
yunan bir pilot türkiye'ye ancak paraşütüyle iner.
geniş aile
-
bilal karakteri "naif" adam olmuş halde kahvede otururken, "akşam da abilere gideceğiz. etli pilav yeyip, kitap okuyacağız" demiştir. sanırım ilk kez türk dizilerinde "abiler" kavramı bu şekilde geçmiştir. samanyolu dizileri hariç...
dibe vurmuş insanlara tavsiyeler
-
en yükseğe sıçramak için en aşağı eğilmek gerekir. (hele bi otur soluklan yeğenim)
en geriye gerilen ok en uzağa gider. (gerçi önemli olan hedefi vurmak ama çok takılmayalım buna)
dibe vurduysanız üzülmenin ne anlamı var? artık gidilecek tek yön yukarısı! (vardır herhalde böyle bir söz, bir tarafın hasta olduğu romantik holivud film repliği gibi)
ciddi olmak gerekirse;
"hayaller gökyüzündeki yıldızlara benzer. onlara dokunamazsın ama karanlık gecelerini aydınlatan onlardan başkası değildir."
taharet musluğunun orayı ıskalayıp pipiye gelmesi
-
(bkz: ulan hepiniz oradaydınız be)
g. kore'nin 450 milyar dolar yonga yatırımı
-
parayı betona ve şatafata değil bilime ve üretime yatıran, gelecek nesilleri ve ülkenin geleceğini düşünen devletin işidir.
cem yılmaz'ın 900 dolarlık viski içmesi
-
fiyati 8000 tl / 420 euro olan viskidir. iskocya'da gittigi viski turundan buyuk ihtimal daha da ucuza almistir.
haberlere cikacak bir rakam degil aslinda, oda tv isimli yeni bulvar gazetesinin tik alma cirpinislarindan biri sadece. istanbul'da duzgun bir gece kulubune gidip loca actirsan ayni fiyati dandik viskili masaya verirsin zaten.
adam kendi ev studyosunda, makara grubunu toplamis kaliteli sekilde kafa yapiyor.
para dedigin boyle harcanir.
muhammad the messenger of god
-
izlemeyenlerce hz. muhammed’e hakaret ediliyor diye protesto edilen film.
aslında hakaret falan yok. tamamen iran yapımı bir film olmasından mütevellit eleştirilmekte. zira peygamberin tasviri falan da yok ortalıkta. 3 saatlik filim
bir yerinde çocuğun parmaklarının arasından gözü görünmekte. bir yerde ise profilden
kirpikleri. onun dışında üzerinde yerel kıyafetlerle görünen bir çocuk var. sadece saçlarını görebiliyoruz
çoğunlukla da başı örtülü birisini. sesi zaten yok. konuştuğu yerler sessiz. alt yazı ile anlatılıyor.
şimdi burada hakaret nerde ben anlamadım?
şöyle internette gezinince kimler bu filmi izlemeyi günah sayıyor görmeniz mümkündür.
cübbeli ahmet denilen kişi. kimdir kendisi?
“peygamber efendimiz bugün yaşasaydı mahmut hoca efendimize benzerdi” diyen adam.
“rüyamda peygamber efendimizi gördüm, aynı mahmut hoca efendimize benziyordu” diyen adam.
giyildiğinde rüyanızda hz. muhammed’i göreceğiniz vaadiyle mes satan kişi.
bunlar peygambere hakaret sayılmazken bu filim mi hakaret.
dahası allahu ekber nidalarıyla peygamberin dini adına çocuklar öldürülürken ona hakaret yok
ve buna sessiz kalırken vicdanlar rahat ama bu filme susunca vicdanlar rahatsız.
islam’ın ve dahi dinlerin asıl meselesi bu zaten. özü vicdan olan dinin vicdansızların eline kalmış olması.
benim mümin kardeşim bu yobazların yaygara koparmasına bakma. al çoluğunu çocuğunu git filmini izle.
hem sanata doy hem de peygamber aşkına.
abd'de sevgilisinin evine zorla giren adam
-
türkiyenin sınır kapısı sanmış omuz atarak girmeye çalışıyor, ulan sem amca yer mi?
abd'de bırak birinin evini zorlamayı bahçesine bile giremezsin bazı eyaletlerde yol çizgisinden çıkmayacaksın, her ülke yol geçen hanı değil bizimkiler gibi.
haka
-
maori savas turkusu..
ka mate isimli haka'nin anlami ise soyle:
lider: ka mate, ka mate (olecegiz, olecegiz)
grup: ka ora, ka ora (yasayacagiz, yasayacagiz)
lider: ka mate, ka mate (olecegiz, olecegiz)
grup: ka ora, ka ora (yasayacagiz, yasayacagiz)
hep beraber: tenei ta tangata, pu'ru hu ru (iste adam bu, cok killi)
na'a nei tiki, mai whaka-whiti te ra (gidip gelip, gunesi parlatan o)
hupane (yukari adim at)
ka-upane a hupane (bir daha yukari adim at)
ka-upane (bir daha)
whiti te ra (gunes parlasin)