hesabın var mı? giriş yap

  • kimse yazmamış ama başlangıcı şu şekildedir: bu tarikat alevî meşrepli selçuk türkmen hanedanına mensup seyyid abdûlkâdir geylânî tarafından 12. yüzyılın başlarında kurulan ve silsilesini imam ali bin ebu talib'e dayandıran alevî-bâtınî bir tasavvufî inanış. islâm tarihinde sesli zikir yapan tarikâtlardan biri olarak kabul ediliyor. sesli zikir yapılması nedeniyle cehri tarikâtlar arasında sayılıyor hatta.

  • arkadaş benim merak ettiğim youtube da bu videoyu nasıl arayıp buluyorsunuz. ne yazıyorsunuz da bu video çıkıyor.
    tanım: bulması güç video.

  • çok acımasız birşeymiş.

    - merhaba tatlım nasılsın?
    - iyiyim buket sağol. sen nasılsın? ne güzel olmuş saçların?
    - ay çok sağol. beğendinmi? senin için yaptırdım.
    - neydi bu şimdi?
    - ne neydi?
    - soru ekini ayırmadın?
    - soru ekinimi ayırmadım?
    - bak yine.. buket sanırım senle ilişkimizi gözden geçirmemiz gerekecek.
    - ya nasıl yani niyeki?
    - bak hala..

    edit: imla (ehehe)

  • üst edit: sevgili dostlar, öyle güzel mesajlar attınız ki teşekkür etmek borç oldu topluca. inanın hala aklıma geldikçe güldüğüm ve çok da takmadığım bir hadiseydi yazdığım. ismi çok soran olmuş, burada kimliğimi ortaya çıkaran paylaşımlarda bulunmaktan kaçındığım için yazamıyorum affınıza sığınarak. tek özgür alanım burası ve beni anlayacağınıza eminim.

    çok komik gelebilir ama hayatımda ilk defa gerçekleştirdiğim bir arkadaş silme eylemi için benim açımdan yeterli gerekçeler içerir. anlatayım. yakın aile dostlarımız ve biz aynı süreçte bebek beklemeye başladık. aradan bir kaç ay geçti ve biz oğlumuzun ismini netleştirdik. elemana söyledim biz falanca koyacağız diye. tam 4 ay öyle isim mi olur diye dalga geçti. hatta bu dalga sürecine arada eşi de dahil oldu telefondan. neyse, çok sallamadım. aramızdaki ilişki böyleydi zaten uğraşırdık birbirimizle. gel zaman git zaman, doğumlara iki hafta kala birgün bunlar saçma bir gerekçeyle bizi evlerine davet ettiler. hayırdır inşallah deyip gittik eşimle. bir karın ağrıları olduğunu eve girer girmez anladım. uzatmayayım çocuğun odasını yaptık sizce nasıl olmuş temalı çağırma ritüellerinin en göz alıcı noktası kapıya bizim oğlana koyacağımız ve aylarca dalga geçtikleri ismi yazdırmış olmalarıydı. bizi sırf bunu görelim diye çağırmış ama cesaret edip açıktan söyleyememişlerdi. evden çıkarken eşi arsızca siz ne koyacaksınız adını diye sormaz mı? eşim gülümseyerek “falanca” dedi. nasıl yani biz de öyle koyacağız olur mu öyle sözleri manyağın kulağımdan çıkmıyor. aylarca dalga geç, evine çağır aptal yerine koy sonra bir de hesap sor. bakın bu insanlar öyle cahil cühela tipler de değil. biri anestezi diğeri plastik cerrahi uzmanı. o gün kestim görüşmeyi bu köylü kurnazlarıyla. belki de biraz geçmişin birikimi oldu bilemiyorum. oğlumuza falancanın yanına çok ayırıcı bir isim daha koyduk. görüşmüyoruz, mutluyuz.

  • dünya üzerinde şu ana kadar keşfedilmiş olan en genç fosillerine brezilya'da rastlanmış uçan sürüngenler. toplam 47 farklı bireye ait fosiller yaklaşık 90 milyon önce (geç kretase dönemi), büyük olasılıkla çöl benzeri bir ortamda oluşmuş olan çökeller içinde bulunmuş. yeni bulgular bu canlı grubunun topluca -koloniler halinde- yaşadığını ve pterozorların henüz genç yaşta uçma yetisi kazanabildiklerini gösteriyor. ancak burada "uçmaktan" kasıt kuşlarda olduğu gibi uzun süreler havada kalmaktan çok, hindilerde görüldüğü gibi sadece kısa aralıklarla havalanmak.

  • "tirk hilkinin virgiliri ili alinmiş milyin dilirlik mikini"

    (bkz: ota boka duyar kasmak)

    içinde bulunduğu stresi azaltmak isteyen bir askerimiz. onlar da insan. ayrıca kendisi eğlenceli bir kişiye benziyor. hepiniz sağ salim ana babanıza dönün inşallah.