ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ingilizler neden kurşun atmadan istanbul'dan gitti
medeniyetsizlik göstergesi küçük detaylar
-
yoldan 15 cm yuksek rogar kapagi.
aşk-ı memnu
-
yaşım daha küçükken behlul ve bihter arasındaki tutkuyu,heyecanı,toksikliği,abartılı cümleleri, kavgaları aşk zannederdim.büyüdüm ve bir kez daha izledim.gerçek aşkın peyker ve nihat arasındaki uyum, yormayan tutku,arkadaşlık, ne olursa olsun birbirinin arkasında durma,saygı olduğunu anladım.
edit:ilk defa bir entrym debeye girdi...
zara'nın türkiye'de insanları kazıklaması rezaleti
-
vergiyle alakası olmayan durumdur.
1-zara ingiltere'de ve bulgaristan'da da vergi ödüyor.
2-türkiye'de tekstil ürünlerinde vergi %8 iken ingiltere'de vergi %20 kaynak
3-türkiye'de tekstil ürünlerinde vergi %8 iken bulgaristan'da vergi %20 kaynak
kısaca bu fiyat farkının sebebi zara'nın kendini türkiye'de farklı konumlandırması, ulaşılması güç bir yere koyması ve açık açık türkiye'yi kazıklaması. çözüm üstteki arkadaşların da belirttiği gibi satın almamak.
mohamed elneny'nin beren güney'e dm'den yürümesi
-
yani mesajlara bakinca bana daha cok beren guney mohamed elneny'e yurumus gibi geldi.
nurgül yeşilçay'ın son hali
-
size hoş görünmek için bu yaşta acilen yemeden içmeden kesilmesi gereken ünlü.
çünkü siz çok şeysiniz.
adalar'da her yıl 500 atın ölmesi
-
http://www.cnnturk.com/…dalarda-atlarin-buyuk-drami
atların yetersiz beslenmesi/bakımsız olması, fayton çekmeye uygun olmayan atların kullanılması, tüm gün bilhassa yaz döneminde fazla koşturulup çatlamaları, yürüyüş hızında gitmesi gereken faytoncuların, araba süratinde gitmeye çalışması sonucu mahvolan atlar, kaza yapan faytonlar ve her yıl, kaza yapan faytonlar yüzünden pisi pisine hayatını kaybeden insanlar.
adaları gezin ama bisikletle gezin!
f klavyenin zorunlu olması
-
bir gecede tek parmağa düştük.
örgü örmek
-
başlarda terapi gibi duran sonra kendi başına takıntı halini alan faaliyet. üstelik bulaşıcı da. aynı mahallede oturduğum iş arkadaşımı yüncüye sokarak ona da bulaştırdım, üstelik hiç örgü bilmiyorken. işten eve bir an önce gitsem de örgü örsem, otobüste örsem bana garip bakarlar mı diye düşünmeye başladıysanız, yaşasın, yeni takıntınız var demektir. o değil de yakında şirketteki (inşaat şirketi, çalışanların arasında sadece 3 hatunuz ve 3ümüz de örgüyü seviyoruz) işi gücü bırakıp örgü örmeye başlayabiliriz diye korkuyorum.
yüzde 5 peşinle daire veriyoruz daha ne yapalım
-
vucut dili ve ses tonu bir esnaftan cok kabadayivari.
daha cok "niye almiyonuz sayin aq larim" der gibi.
tüm dünyada aynı anda elektriklerin gitmesi
-
tüm dünyanın pencereye çıkıp "acaba öbür gezegende de kesildi mi" diye bakmasıyla devam eder.
los angeles
-
ben küçükbakkalköy'den ev alabilme hayalleri kurarken, insanların hakkında sokak sokak yaşanabilite raporları sunduğu şehir. adaletini öpim dünya.