hesabın var mı? giriş yap

  • facebookta giotine paylaşmış, ben de gördüm ve çok beğendim, sözlükte paylaşayım istedim.

    doyuran kareler, bir sosyal sorumluluk projesi. düğün fotoğraflarınızı, barınaklara mama bağışı karşılığında çekiyorlar. herhangi bir ücret (mama karşılığı da olsa) kabul etmiyorlar. sadece, herhangi bir yolla barınağa mama bağışı yapıyorsunuz. o kadar.

    facebook sayfalarında kendilerini çok güzel anlatmışlar: https://www.facebook.com/doyurankareler?fref=ts

    sözlükteki tüm evlenecek çiftlere tavsiyemdir. ömür boyu mutlu olun :)

  • uğur dündar'ı severdim zaten ama artık daha çok seviyorum. şimdikiler sıkıyı görünce hemen dayak yeme moduna geçiyorlar mağdur edebiyatı yapmak için.

  • 7 aylık tayland maceramda en sevdiğim yerlerden biriydi. hamburgerlerini çok sevdiğim 7/24 açık olan şükela market. keşke yaşadığım yerde de olsa dediğim, satılan abur cuburlarına yandığım market. 7-eleven candır beeeh!

  • haberde en çok "özel ekip kuruldu" kısmına güldüm. sanki filmlerdeki jason amcamız gibi tipler son teknolojiyi kullanarak suçluları yakalayacakmış gibi bir izlenim veriyor ama doğrusu birkaç kişilik ekip ile civar güvenlik kamerası izlenip ağzında sigara ile ekranda parmağıyla gösterip "bah şoraya gacıyor o kamaraya da bakah" diyen göbekli polisler suçluyu yakaladıktan sonra göç idaresine gidip işlem yapması uzun ve meşakkatli olacağı için uyarı yapılıp serbest bırakılıyor.

  • sanırsın bali çekiyor, tiner kokluyor, bonzai içiyor. herif zaten bu işin zirvesinde abicim. mümkünse o bize ulaşsın. arabamın muayenesi geldi, cepte para yok. az biraz yardımcı olsun. boşuna mı yürüdük o yollarda, boşuna mı ıslandık yağan yağmurda...

  • az önce bir kızın "hayatınızda yaptığınız en büyük fedakarlık neydi?" sorusuna "mesela ben sinemayı çok severim; ama spor yapmak için sinemadan vazgeçerim." şeklinde cevap verdiği yarışma. herkesin beyni yandı.

  • ben bunları tanıyorsam bu başlığa erişim engeli atılır. zira kelimesi kelimesine doğru olduğuna eminim.

    t: bilinenin ifşası.

  • sanatın görünmeyen, biyolojinin ise yadsınamaz bir gerçeği.

    öyle ya da böyle, da vinci bu eseri yaratırken illa ki sıçmaya gitti. elinde fırçası ile hafif sallanarak, belki de çok kritik bir hamleyi düşünürken "dur lan, bi' sıçıp geliyim." diye düşündü ve sıçtı. görüldüğü üzere sanat bile yeterince fularlı değildir.

  • basketbol, 12 kişilik takımların 5 kişisinin sahada olduğu, 10'ar dakikalık 4 çeyrek halinde oynanan, genelde obradoviç'in takımının kazandığı bir oyundur.