hesabın var mı? giriş yap

  • abi siz aptal mısınız gerçekten anlamıyorum. delinin biri kuyuya taş atıyor ve kırk deli çıkaramıyor. inanılmaz gerçekten.

    açın iki linki de videoyu izlemeden önce aşağıdaki bir yazıyı okuyun. okumaktan bu kadar erinen bir toplum daha olamaz aq şaka gibi ama inanılmaz gerçekten.

    açıklamada yazan özet olarak philadelphia'da artan bir uyuşturucu bağımlığılığı olduğu ve aşırı dozdan ölenlerin sayısının da arttığı anlatılıyor. insanlar morfin gibi opioidlere bağımlı olmuşlar. bir duyarlı (!) vatandaş da gidip şehrin en tehlikeli bölgesi kabul edilen kensington'daki en hızlı uyuşturucu ortamının döndüğü sokağı gezip gezip video atıyor ve duruma dikkat çekmeye çalışıyor. bu bölgede işlenen suçların %3.57'si uyuşturucu nedeniyle yaşanmış falan filan.

    oturup kensington neymiş, philadelphia'nın ne kadarını kaplıyormuş falan bunları araştırın önce.

    alın size kensington
    alın size philadelphia

    kensington, philadelphia'nın en ucuz ve köhne mahallelerinden birisiymiş. bu nedenle iyi yerlerde yaşamaya parası yetmeyen düşük gelirli insanların bile çok tercih ettiği bir yer değilmiş. burası genelde parasını uyuşturucu ve alkol ile tüketen insanların son çare olarak yaşamaya çalıştığı bir yermiş ucuzluğundan dolayı. ulan ülkenin en büyük metamfetamin imparatorluğu bile burdan doğmuş. google'da kensington diye aratınca google otomatik olarak "güvenli mi" diye tamamlıyor. kensington hakkında daha detaylı demografik bilgi için şehrin ve amerika'nın önemli üniversitelerinden drexel'in hazırladığı rapor şurada.

    bu resmen ankara çinçin'e gidip uyuşturucu satıcısı gördüm, türkiye'de herkes uyuşturucu bağımlısı; tarlabaşı'nda tabancalı adam gördüm demek ki türkiye'deki herkes silahlı saldırgan demek seviyesinde.

  • az önce 435 milyar lirayı 6 ile çarpıp katrilyon olarak ifade etti. hani eski para desen yine olmuyor. bu adam 84 milyonun maliye bakanı. başka sözüm yok…

    bu arada eski para ile kentilyon yeni para ile trilyon yapıyor. adamın bildiği en büyük sayı katrilyon tabi. ötesine geçince error verdi.

    şaka maka gülüyoruz eğleniyoruz ama bu adamın bizim adımıza borçlanma yetkisi var.

  • yaklaşık 30 senedir bu tarz ürünler üreten markaları kullanıyorum. the north face-tnf eskiden uluların ulusu bir markaydı. adamlar çıkartacakları ürünleri dağcılara bir sezon boyunca test ettiriyor, gelen geri bildirimler sonrası düzeltmeleri yapıp satışa çıkartıyorlardı. sanırım 2010 senesine doğru bu outdoorcu-dağcı tasarımcı tayfayı çıkarttılar ve doğasporunun nike'ı olma yoluna girdiler. daha fazla kar gördüklerini düşünüyorum. o tarihten sonra aldığım bütün ürünleri elimde patladı. yağmurlukları ile montlarının iki, üç sene kullanılmadan sonra gore-tex katmanarı ayrılıyor. polarlarına bakıyorsun, beş kat pahalı oldukları decathlonun polarının ısıtması yanında solda sıfır. en uyduruk ürünlerine bile dünya para istiyor. avrupa ve amerikada, ciddi outdoor sporcular bu markadan uzak durmaya başladılar.
    columbiya ise orta sınıf bir tekstil üreticisidir, özellikle türkiyede saçma pahalıdır. teknik anlamda özel bir ürün, ayakkabı gibi alınmaması gerekir.
    jack wolfskin tekstil anlamında iyidir, pantalon ve polarları çok başarılıdır ama yine çok para burada.
    yukarıda yazıldığı gibi fjall raven, mammut, marmont gibi markalar çok başarılı ürünlere sahipler, alın tepe tepe kullanın. helly hansen'in montları, tekstil ürünleri, özelliklede içlikleri muhteşemdir. lafuma, millet gibi markalar ise kusura bakmayın ama çok basit ürünler, en fazla günlük tekstil, giyim için indirimdeyken alınacak markalardır benim için. ayakkabıları bir sene bile dayanmadan ayakta patlamıştır.
    ayakkabı konusuna gelince başlıktaki üç markanında ayakkabısı giyilmez, ayakkabı işi çok özel uzmanlık gerektirir, asolo, garmont, la sportiva, lowa hadi araziden çok şehirde kullanacağım diyorsanız salomon gibi markalara bakmanız gerekir.
    bütün bunlara rağmen amacınız outdoor ürün alıp gerçek anlamda faydasını görmek yerine daha çok farklı ve isim yapmış marka giymek ise muhtemelen burada anlatılanları kulak arkası edeceksinizdir. bununla beraber gerçekten işe yarayacak outdoor ürünler alıp hayatınızı kolaylaştırmak istiyorsanız outdoor ürünler konusunda uzmanlaşmış firmalara, özel mağzalara yönelmeniz hem kullanım açısından hemde cebiniz açısından hayırlı olacaktır.

  • üstümdeki komşunun çocukları(ortaokul çağındalar) büyüdükçe azalacağı yerde artan gürültüleri yüzünden 5 yıldır oturduğum ve çok sevdiğim evimden taşınmak zorunda kaldım. 5 sene ne misafirleri ne kavgaları ne sandalye çekmeleri ne evde ip atlamaları top oynamaları bitmedi. defalarca uyarılarımız sonucunda ses daha da arttı. sadece belirli zamanlarda değil günün her saati ses vardı evde. o evimi çok özlüyorum ki dişimden tırnağımdan artırıp krediyle almış ve içine tadilat yaptırmıştık.borçlar bitinceye kadar zor dayandık. beni asıl kahreden biz taşındıktan 4 ay sonra onlar da taşınmış. bize yaşattıklarının aynısını yaşamaları ümidiyle.
    edit: beni teselli eden çok mesaj gelmiş çok teşekkürler. ne yapalım derdimiz bu olsun. (evet o evimizi sattık şimdiki oturduğumuz evi aldık bir de onlar da ev sahibiydi en çok bunlar sorulmuş)

  • abd'de 11 bin bina yıkılsa ilk önce sorumluları kazığa oturtup göndere çekerler, milli yas ilan edip yarıya indirip arama kurtarmaya öyle devam ederler.

    o yüzden boş bir soru.

  • bir kaç gün önce, mesaj atmayı öğrenmeye çalışan babamdan gelen ve bir kaç dakika hareketsiz durup uzaklara dalmama neden olan mesaj şöyledir.

    " kizim, ben baban.
    bu bir mesajdir.
    cevap yazma.
    istersen yaz. "

  • uzayda yaşam,vücudumuzun alışık olmadığı bir durum.vücudumuzun alıştığı dünyadaki kütle çekim etkisi olmayınca vücudumuz farklı tepkiler gösteriyor.

    astronotların uzay yolculuklarında maruz kaldıkları durumlar:

    -astronotların omurgadaki diskleri yer çekimi baskısından kurtulacağı için boyları uzar.

    -dünyada bulunan kütle çekiminin olmamasından dolayı kalp daha güçsüz çalışabilir.bu sebeple kalp küçülür.

    -astronotlar atmosfer dışında olduklarından uygun kıyafetleri olsa dahi, yeryüzündeki insanlardan daha fazla radyasyona maruz kalırlar.

    -uzay istasyonu dünya etrafında bir günde 16 kez dolaşır.bu durum 16 kez güneş'in doğup-batmasına neden olur.kısacası gün algıları karışır.bu durum uyku bozukluğuna neden olur.

    -aylarca yürümeyen astronotlar dünya'ya döndüklerinde kucakta taşınır. bir noktaya sabit bakamama, ayağa kalkamama ve dönmede zorluk çekme yaşadıkları diğer sorunlardan bazılarıdır.uzayda daha az çalışan kaslar da giderek büzüşür.

    -kütle çekimi değişimi sebebiyle vücut sıvıları üst tarafta toplanır.bacak çevresi %30 incelir.

    -güneşlenemedikleri için d vitamini takviyesi almak zorundadırlar.

    uzayda 520 gün geçiren scott kelly,"sağlık sorunlarının çoğu belirti göstermiyor, kendi kemik kütlenizi hissedemiyorsunuz" dedi.

    scott kelly dünyaya döner dönmez, ayrıntılı testlerden geçirildi. uzayda kaldığı uzun süre, vücudunda bir sürü belirti ortaya çıkarmıştı.kelly bu belirtileri "vücudumda ağrılar, sertlikler, biraz kemik biraz da kas kaybı oldu. şişme ve kafatasımın içindeki baskıda artış olmuştu" diye anlattı.

    ayrıca kelly,dünyanın atmosferine uyum sağlamaya çalşırken döküntü ve kurdeşen gibi deri hastalıkları, mide bulantısı ve baş dönmesi de yaşadı.

    kaynak: nasa