ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
jesus'un okan buruk'u umursamaması
-
jesus dede gibi olm, farkında bile değil olayın.
benim ev sahibi böyleydi rahmetli.
taksim'den avcılar'a 3 saatte gidilen dönem
-
allah razı olsun kadir abi diyenlerin inşallah bir yakınları avcılar taksim arasını ambulans ile gitmeye mecbur kalmaz zira o yol halen 3 saat.
synthwave
-
gerek görsel estetiği gerek müziği açısından fantastik bir şey. şöyle: farzet ki seni dondurmuşlar ve 3000 yıl sonra uyanmışsın. sen ortamda yabancı hissetme diye de etrafa yaşadığın döneme dair dekorasyon, müzik falan koymaya çalışmışlar. ama 3000 yıl öncesinden ellerinde çok fazla veri olmadığından da bunu tahmin yürüterek, o dönemden kalma popüler kültür unsurlarına bakarak kendileri aynı şeyi sıfırdan imal ederek yapmışlar. mesela masanın yanında bir gaz lambası ve hemen yanında şeffaf ve tasarımı tam oturmayan bir iphone. elma logosu ısırıksız. arkada garip ritmli bir müziğe şarkıcı "gelübülü gelübülü" diye vokal yapıyor. yatağının başucundaki demirler pirinçten ama yatak yerden biraz yüksekte havada duruyor. bir tane bilgisayar koymuşlar ama tuşları daktilo tuşu. kısacası yaptıkları şey yaşadığın dönemi hatırlatmaktan çok onun kitsch bir eleştirisi olmuş oluyor.
synthwave, vaporwave ve benzerleri de bana aynen öyle hissettiriyor. çocukluğu 80'lerde bilgisayar oyunlarıyla ve o dönemin popüler kültürüyle geçmiş biri olarak nelerden esinlendiklerini anlıyor fakat yine de o zamana ait olmadıklarını da kolayca fark edebiliyorum. bir şeyler yapay ve garip geliyor. ama o yapaylık da gariplik de hoşuma gidiyor. zira bu müziğin anlattığı şey 80'ler değil, günümüzdeki 80'ler algısı. ben de onu tüketmekten sıradışı bir keyif alıyorum.
ayrıca (bkz: 80'lerde çocuk olmak/@ssg)
edit: parça önerisi isteyenler olmuş. timecop1983'ün her parçası olur mesela.
ilk defa yapacaklara tavsiyeler
-
önce ne yapacağınıza karar verin.
popüler bir seslendirme sanatçısı kızdan ayrılmak
-
- özür dilerim melis, senle ilişkimiz yürümüyor.
- işim yüzünden di mi, itiraf et, işim yüzünden!!!
- çizgifilmlerdeki küçük erkek çocuklarının kızlar tarafından seslendirildiğini gerçekten bilmiyordum melis ben... ben dayanamıyorum...
- haksızlık ama bu, haksızlık dedim sana!!!
- *allahım, hala vakabiyaşi'nin sesi*
istanbul'da musluk suyunun mavi akması
-
o değil de bu videoda bir dram yaşanmaktadır. mavi akan suyu videoya çekmek istiyorsun, o da ne. su tası mavi. bu yüzden renk belli olsun diye suyu tastan yere döküyorsun. fakat yerdeki taşlar da mavi. sonra allah'tan suya zoom yapılıyor da suyun mavi olduğuna inanabiliyoruz (bkz: swh) sanırım tuvaletteki mavi baskınlığına dayanamayıp su da mavi renge dönüşmüş.
başlık ayrımı önerileri
-
valla güzel iş. yazarların ürettiği içeriği kullan, verilerini topla, moderasyonun işini de onlara yaptır... çıkarken çöpleri de atalım mı?
sevgilisi kendisini arkadaşıyla aldatan yazar
-
olaydaki en mağdur kişinin ahmet olması
türkiye'de sadece 24 sokak çocuğu var
-
aile ve sosyal politikalar bakanı fatma şahin açıklaması.
şuradan ve şuradan okunabilir.
'şahin'in verdiği bilgiye göre 2007'de 775, 2008'de 474, 2009'da 197, 2010'da 101, 2011'de 106 ve 2012'de 24 çocuğun sokakta yaşadığı tespit edildi ve bu çocukların bakanlık hizmetlerinden yararlandırılması sağlandı.'
'verilen bilgiye göre, 2012’de en çok çocuğun sokakta yaşadığı il istanbul oldu. istanbul’da 15, ankara’da 5, izmir ve samsun’da 2’şer çocuk sokakta yaşıyor.'
çok güzel değil mi ya? ne güzel bir ülke haline geldik. çiçekler, böcekler falan. çekemeyenler çatlasın. hıh.
god bless türkiye
isp müşterisi tripleri
-
müş. siyah ekran çıktı efendim
ben. yazın kullanıcı adınızı
müş. yazdım
ben parolanızı da girin
müş taman
ben. garip karekterler akmaya başladığında klavyeden f7 ye basın
müş. elimle mi?
ben. eee siz bilirsiniz