ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
son 2 yılda restoranlardaki fiyat artışı
-
restourant'ların şu an fiyat arttırmasının en büyük sebebi et,süt,yumurta fiyatlarındaki artışla ilgili de olsa doğrudan bu değil.
asıl sebep ekonomik yavaşlama esnasında en büyük problem olan ve kar topu etkisi gösteren fix costların dağıtılması ile ilgili. fix cost dediğimiz şey, bir iskender kebabı doğrudan etkilemeyen, tüm iskender kebaplara bölüştürülen maliyetlerden ibaret.
örneğin iskender kebaba koyduğunuz yoğurdun maliyeti her zaman (yoğurdun kg fiyatı)/(iskendere koyulan kg yoğurt) kadardır. ancak dükkan kirası böyle değildir. onun iskender kebaba maliyeti sadece iskender kebap satan bir yerde (aylık dükkan kirası)/(aylık satılan iskender kebap sayısı) kadardır.
yani şu an olduğu gibi dükkanlara giden kişi sayısı azalırsa (alım gücünde düşüş), hiç bir ürüne zam gelmese dahi kebap başına fix costların artması sebebi ile her şey pahalanır. buna ek olarak bir de temel gıdalarda pahalılaşma varsa bu etki katlanır.
şu an dışarı çıktığınızda her yerin doluluk oranına bakın, herkes sinek avlıyor. durum böyle olunca eskiden kirasını 5000 müşteriye bölen mekan şimdi 2000 kişiye bölüştürüyor. eskiden vergisini 1000 müşteriye bölen mağza şimdi 500 müşteriye bölüştürüyor. bu da ürün fiyatlarında enflasyonun çok üzeri artışa sebep oluyor.
pahalılığın anormal olmasının en büyük sebebi şu an budur. ürünlerin pahalılaşmasına paralel gelir artışı olmadığı sürece bu etki artar. geçmişte "ekonomik kriz esnasında enflasyon artışı olamaz" fikrine dayanan ekonomik bir model mevcuttu, bu ve buna benzer etkilerin belirlenmesinin ardından bu teori de çöktü gitti. yerine başka bir model geldi, bize giren çıkan herşey yeni modelde çok daha güzel anlaşılıyor.
deniz gezmiş
-
sanırım 1969 yılı idi.deniz gezmiş’in anneannesi faika hanım , ankarada oğlu cavit bey’in evinde kalıyordu...kanserdi . hasta ziyaretine gitmiştim.deniz’i özlediğini,ölmeden görmek istediğini söyledi..o sıralar deniz, sbf’de saklanıyordu.bu fakültede okuyan kuzeni osman ile araları yoktu.bu yüzden nenesinin bu arzusunu iletmediğini anladım.sbf’ye gittim. deniz’e haber salındı. öğrenci derneğinde bekliyordum kendisini.kısa sürede geldi. anneannesinin durumunu aktarıp,”son defa görmek ” dileğini ilettim. biraz durdu. gözleri doldu. ”abi,çok özledim ninemi.ben de görmek istiyorum.ama buradan çıktığım anda polis beni yakalar” dedi.o dönemde polis fakülte ve yurtlara dekanın talebi olmadan giremiyordu.ama fakülteyi de dışardan nerdeyse kuşatmıştı.bir çare bulunur dedim.bir süre daha konuştuk. ayrıldım. arkamdan “nenemin ellerinden öperim.kendisini göreceğim” diye bağırdı.
deniz ninesini gördü mü bilemiyorum.ama benim kendisini son görüşüm imiş…
berberlerin aylık 50 bin tl ciro yapması
-
berberlik bir meslektir, dolayısıyla bir meslek erbabından bahsederken ilkokul mezunu diye aşağılamak anlamsızdır zira o kişinin meziyeti berber olmaktır, akademik başarı değil. bununla birlikte berber dükkân işletir, kira öder, vergi öder, işçi çalıştırır ve bir hizmet sağlar. bu hizmetin karşılığında aylık on bin lira da kazanabilir yüz bin lira da. ilkokul mezunu diye aşağıladığınız bu insanın geliri size dert olduysa demek ki sizin eğitim ve meslek seçimleriniz hatalı olmuş.
kemal kılıçdaroğlu'nun lider olmadığını biliyorum
-
en fazla satan albümü 100.000 satamamış, en fazla izlenen filmi 500.000 izlenememiş hülya avşar'ın 12.5 milyon insanın oyunu kazamayı başarmış kemal kılıçdaroğlu'na attığı taş. ahahahahahahahaha.
edit: abla sen haklıymışsın biz bilemedik :(
özyeğin üniversitesi
-
kimse kusura bakmasın ama öğrencileri için kılımı bile kıpırdatmam. bi kere de fazla manita var desteğini bekliyorum desin biri. nerede hamallık işi var hemen yardım çağırın.
şaka lan şaka! dualarım sizinle, artan ve artık fahiş miktarlara varan shuttle fiyatları düşürülsün hatta bedava olsun. ne sikimse artık bu shuttle.
türk malı olup kaliteli olan ürün
-
(bkz: beko) . özellikle avrupa'da çok iyi bir imajı var ve baya popüler. amsterdam'daki mediamartkin satış temsilcisine göre bosch'tan daha çok tercih ediliyor ve bosch bazı ürünlerini beko'ya urettiriyor.
mardinlilerden midye yemiyoruz kampanyası
-
5 kilo kürt böreği alıp yere dökerek desteklediğim kampanya.
debe editi: absürd mizah ile gerçek hayat akp sayesinde ne kadar da iç içe oldu...
entryde yazılan eylemin çok mu uzak olduğunu sanıyorsunuz?
bu memleketin valisi bile coca cola'yı fanta içerek protesto etti.
(bkz: coca-cola'yı fanta içerek protesto eden vali)
sıcaklık
-
evrenden çeşitli sıcaklık istatistikleri:
141679 * 10^27 kelvin
planck sıcaklığı. büyük patlamadan 10^-43 saniye sonra evrenin sıcaklığı.
13*10^18 kelvin
büyük hadron çarpıştırıcısında yaşanan ağır nükleer dönüşümlerin sıcaklığı.
10^13 kelvin
büyük patlamadan 100 mikrosaniye sonrası sıcaklık.
4*10^12 kelvin
proton - antiproton tepkimelerinde oluşan sıcaklık.
10^11 kelvin
type ii supernova'nın sıcaklığı.
10^10 kelvin
büyük patlamadan 1 saniye sonra her şeyin sıcaklığı.
10^9 kelvin
büyük patlamadan 100 saniye sonra her şeyin sıcaklığı.
5,1*10^8 kelvin
tokamak füzyon test reaktöründeki plazma sıcaklığı.
10^8 kelvin
kontrollü nükleer füzyon sıcaklığı.
13,6*10^6 kelvin
güneş'in çekirdek sıcaklığı.
29727 santigrad derece
atom bombası patlamasından 1 milisaniye sonra oluşan sıcaklık.
27727 santigrad derece
yıldırım sıcaklığı.
14727 santigrad derece
tungstenin kritik noktası.
9667 santigrad derece
sirius a'nın yüzey sıcaklığı.
5505 santigrad derece
güneş'in yüzey sıcaklığı.
5377 santigrad derece
dünya'nın çekirdek sıcaklığı.
3550 santigrad derece
elmasın erime noktası.
3410 santigrad derece
tungstenin erime noktası.
1749 santigrad derece
kurşunun kaynama noktası.
1650 santigrad derece
bir uzay mekiğinin atmosfere girme sıcaklığı.
1557 santigrad derece
bunsen ocağı alevi sıcaklığı.
1538 santigrad derece
demirin erime noktası.
1397 santigrad derece
mavi gaz mumu alevi sıcaklığı.
1064 santigrad derece
altının erime noktası.
1027 santigrad derece
lav sıcaklığı.
660 santigrad derece
aluminyumun erime noktası.
464 santigrad derece
venüs'ün ortalama yüzey sıcaklığı.
326 santigrad derece
kurşunun erime noktası.
233 santigrad derece
kağıdın yanarken sahip olduğu sıcaklık.
163 santigrad derece
kibritin yanarken sahip olduğu sıcaklık.
100 santigrad derece
suyun kaynama noktası.
80 santigrad derece
sıcağa en dayanıklı hayvan olan pompei solucanının yaşadığı sıcaklık.
58 santigrad derece
dünya üzerinde kaydedilen en yüksek sıcaklık. el aziziye - libya (1922)
48 santigrad derece
avrupa'da kaydedilen en yüksek sıcaklık. atina - yunanistan (1977)
42 santigrad derece
insanlar için ölümcül vücut sıcaklığı.
37 santigrad derece
ortalama insan vücut sıcaklığı.
35 santigrad derece
kaydedilen en yüksek deniz sıcaklığı (kızıldeniz).
33 santigrad derece
tereyağının erime sıcaklığı.
15 santigrad derece
antarktika'da kaydedilen en yüksek sıcaklık. vanda station (1974)
2 santigrad derece
buzdolapları için tavsiye edilen sıcaklık.
-39 santigrad derece
civanın donma noktası.
-89 santigrad derece
dünya üzerinde kaydedilen en düşük sıcaklık. vostok station - antarktika (1983)
-196 santigrad derece
nitrojenin kaynama noktası.
-205 santigrad derece
uranüs yüzeyindeki ortalama sıcaklık.
-210 santigrad derece
nitrojenin donma noktası.
-220 santigrad derece
neptün yüzeyindeki ortalama sıcaklık.
-229 santigrad derece
plüton yüzeyindeki ortalama sıcaklık.
-259 santigrad derece
hidrojenin kaynama noktası.
-269 santigrad derece
sıvı helyumun kaynama noktası.
-270 santigrad derece
uzaydaki ortalama sıcaklık.
-272 santigrad derece
bilinen en soğuk ortam olan bumerang nebula'nın sıcaklığı.
-272 santigrad derece
helyumun donma noktası.
-273,149999999 santigrad derece
laboratuar ortamında üretilen en düşük sıcaklık. low temperature labratory - helsinki (1999)
-273,15 santigrad derece
sadece teorik olarak mümkün olan entropinin minimum değerine ulaştığı nokta. mutlak sıfır.
kaynak: rasmussen college
*** copy paste değil, alın teri.
roma ve paris'e gidip tek fotoğraf paylaşmayan tip
-
herkesin bu benim diyip sonrasinda gezdigi ulkeleri yazmasi ne kadar ironik
ordu-giresun havalimanı
-
dülülülü dülülülü
-alo?
-- hoca ben nereye gelicem?
- orgiye gelceksin.
-- hö? nası ya?
- bak orgiye gelince sizi karşılayacak kalabalık grup olacak, ben aralarından senin adın yazılı bi karton kaldırırım.
-- abi naaptın ya? yanımıza almamız gereken bişi var mı peki? ne biliyim madem orgiye gidiyoz, hazırlıklı olalım.
- yav sadece taksiciye verecek kadar olsa yeter.
-- bi de taksiciye mi vercez?
- vermezsen binemiyosun.
-- kapat telefonu abi, ben fena oldum bir an...
- alo?
......